Jungkook'danJimin ile saraya girmiştik. Saat şuan gece yarısını gösteriyordu ve büyük ihtimalle ikimizde her yerde aranıyorduk.
Daha önce de gizli yerime gidip bir-kaç gün ya da bir hafta kalırdım ancak ilk defa kimseye haber vermeden uzaklaşmıştım...
Jimine baktığımda onunda gergin olduğunu görmüştüm. Güç vermek adına onda doğru dönmüş,
"Endişelenme jimin-ah." Demiştim.
Dediğim şey ile gülümsemiş, gözleri kısılmıştı.
O... O gerçekten çok güzeldi. Her haliyle insanı büyüleye bilecek türden bir güzellikti ondaki. Bu minik adam masum ve de şirin gibi gözükse de çok tehlikeliydi.
"Düşündüğün kadar endişeli değilim jungkook. Sadece... Ailem çok meraklanmış olmalılar."
"Öyle olmalı." Demiştim. Bir süre daha sarayın kolidorlarında yan yana yürümüştük. Etrafa garip bir sessizlik ev sahipliği yapıyordu. Doğrusu bu şekilde hayal etmemişim...
Biraz daha yürüdükten sonra büyük salona ulaşmıştık. Kapısı kapalıydı ve içeriden hıçkırık seslerine karışık endişeli sesler geliyordu. Jimine baktığımda bana gülümsemiş ve kapıyı tıklamıştı.
İçeriden duyulan "Gel" sesi ile ikimizde içeriye girmiştik. Bizi gören annelerimiz aniden ayağı kalkmış, koşarak bize sarılmıştı. Annemin sıcak kucaklaşması ile onu ne kadar özlediğimi bir kere daha anlamıştım.
"Ö-özür dilerim. Çok özür dilerim oğlum." Annem hıçkırıklarının arasında zorla konuştuğunda onu kendimden uzaklaştırdım ve yüzüne baktım. Kıpkırmızıydı. Göz altları ise mosmordu. Fazlaca ağlamış olmalıydı.
Parmak uçlarım ile akan yaşlarını silmiş, alnına bir öpücük konuşurmuştum..ancak benim bu hareketim ile annem daha çok ağlamaya başlamıştı.Acıya karışık bir şekilde gülmüş ve;
"Hayır, hayır. Ağlama lütfen." Diyerek sıkıca sarılmıştım.
Jimine baktığımda ise durumunun benden farksız olmadığını gördüm. Bayan park da ağlıyordu ve jimin onu teselli etmeye çalışıyordu. Biraz daha öyle sarıldıktan sonra oluşan sessizliği bayan park bozmuştu.
"Tanrım, nerelerdeydiniz?"
"Sizi ne kadar aradık!"
"Özellikle sen jimin. Neden haber vermeden çekip gidiyorsun?""Üzgünüm anne.." tabii ki vitam beni ormana sürükledi diyemezdi. Yanlış anlaşılırdı...?
Annem bana hesap sormamıştı. Annem benden uzaklaştığında arkada ki babam ile göz göze gelmiştim. Yorgun gözüküyordu...
Öylece bir-kaç dakika birbirimize baktıktan sonra babam koşarak gelmiş ve bana sarılmıştı. Doğruyu söylemek gerekirse bunu hiç beklemiyordum.
"Çok özür dilerim oğlum. Halkın mutluluğu için senin mutluluğundan vazgeçmemeliydim... Sevdiğin kişi ile evlenmek istediğini bile bile seni zorlamamalıydım. Özür dilerim..."
Sonlara doğru sesi incelmiş, fazlaca üzgün çıkmıştı. Sanırım istediğim olmuştu. Hatalarını fazlasıyla anlamışlardı...
"Ben de özür dilerim. Amacım sizi endişelendirmek, yüzünüzdeki yorgun ifadeye sebep olmak değildi. Ancak hatalı olduğunuzu düşünüyordum ve hatanızı anlamanız, biraz da kafamı toparlaya bilmek adına uzaklaştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühürlü Aşk, Jikook (ARA VERİLDİ)
Фанфик- Angst değildir ! Başlangıç tarihi :26.06.2022 #Kingdom Etiketinde 1. 🎉