Mühürlü Aşk, Jikook (ARA VERİLDİ)

5. Bölüm: Gizli yer

Yazardan...

1 hafta...
Jeon Krallığının veliaht prensi jeon jungkook saraydan gideli tam 1 hafta olmuştu. İlk gün saraydaki herkes "Kafasını toparlamak için gitmiştir." Dese de 1 hafta boyunca kimse jungkook'dan haber alamamıştı.
Sarayda büyük bir panik söz konusuydu. Veliaht prens 1 haftadır ortada yoktu ve kimse nereye gittiğini ya da nasıl olduğunu bilmiyordu.
Kraliçe jeon delirmiş gibiydi. Tek çocuğu prens jungkook ortalarda yoktu ve sağlık durumu hakkında en ufak bir bilgisi yoktu.

"Ne yapacağız kwan?"

"Bilmiyorum eun."

"Oğlumuz 1 haftadır ortada yok ve sağlık durumu hakkında en ufak bir bilgiye sahip değiliz!"
"İzin vermemeliydim! Oğlumun üzerine gitmemeliydim! Ben nasıl bir anneyim böyle?! Oğlumu üzdüm... Kwan Ben çok kötü bir anneyim!" Diyerek son 3 günüdür yaptığı gibi kafasına vuruyor etrafı dağıtıyordu.

"Hayır! Hayır, eun. Sen çok iyi bir annesin!"
"Hizmetliler! Şifacıyı çağırın! Kraliçe kriz geçiriyor!"

Şifacı ve hizmetliler bir bir odaya dolmuş, kraliçeyi sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Çalan kapıyla kral Kwan kapıya dönmüş ve "Gel!" Emrini vermişti. Gelen sarayın korumalarından biriydi.

"Efendimiz, Park krallığı geldi."

"Bunu neden sen söylüyorsun?"

"Kimseyi bulamadım efendim. Herkes kraliçe ve prens jungkook için seferber durumdalar."

"Tamam. Git ve onları içeri, büyük salona al. Benim geleceğimi de söylemeyi unutma."

"Peki efendim."

Koruma çıkmış, kraliçe eun biraz daha sakinleşmişti. Kral eşini odasına götürdü ve uyumasını sağladıktan sonra seri adımlarla büyük salona doğru ilerledi.

Jeon kralından...

Kapıyı açtığımda Kral, kraliçe ve prens park'ın koltuklarda oturduğunu görmüştüm.

"Beklettiğim için üzgünüm." Diyerek ayağı kalkmış olan kralın elini sıkmıştım.

"Sorun yok Kral kwan. Olanlardan haberimiz var."

Olanlardan haberleri olduğunu duyunca 1 haftadır halkla, eşimin krizleriyle, oğlumu bulmaları için görevlendirdiğim askerlerle ve de kendi evlat acımla uğraşmaktan felaket halde olduğum için en sonunda gardımı indirmiş ve yorgun bedenimi koltuğa atmıştım.

Kral park hemen yanıma gelmiş, "Prens jeonu bulmaları için bizim askerleri de görevlendire bilirim. Daha geniş bir alanı ararlar böylelikle?" Demişti. Kral park'ın yapmış olduğu teklifle ona sarılmış ve "Bu çok iyi olurdu." Demiştim. Kral park yardımcısına haber vermişti ve şimdi hem jeon krallığının askerleri hem de park krallığının askerleri oğlumu arıyordu.

Yukarıdan gelen kırılma sesleriyle eşimin tekrar kriz geçirdiğini anlamış ve yanında olabilmek için ayağı kalkmıştım ki bir el beni durdurmuştu.