Avlar ve Avcılar (Düzenlenecek...)

•3• Arena

Arena yuvarlak bir alandan oluşuyor, üst kattan bakıldığında arena tamamen görülebiliyorken arenadakiler yukarıyı göremiyordu. İşi olmayan tüm Avcı ve çaylaklar canavar dövüşünü izlemeye gelmişti. Yeni çaylaklardan yalnızca Can'ın ailesi enstitüdeydi izlemek için. Can, Kayra sayesinde ailesini burada olduğunu bilmediği için sadece sınav için gergindi.

30 dakika içinde 30 çaylaktan birer tane canavar öldürmesi bekleniyordu. Birden fazla canavar öldürerek rakiplerini eleme şansını arttırmak Kayra için eğlenceli olacaktı. Çaylaklar için silahlar verildi ve avcı Lale tabletten kontrol ettiği hologramlardaki canavarları serbest bıraktı. Canavarlarla birlikte sütunlar ve merdivenler de oluştu. Yuvarlak arena hologram sayesinde iki katlı oluverdi.

Kayra silahıyla birlikte bir sütunun arkasına gizlendi. Canavarları ve hareketlerini gözlemlemeye başladı. 3 metre boyundaki çizgili kediyi gördü. Canavarları çok iyi biliyordu. Diğer rakiplerinin de işlerini biraz zorlaştırmak istediğinden silahını çizgili kediye doğrulttu ve ateş etti. Çizgili kedi kendinden daha güçlü bir rakip görünce küçülür ve masum bakışlarını takınırdı. Orta zarardaki bu canavar gerçekte karşısında olsa asla öldürmezdi. Neyse ki canavar hologramdı.

Hiç düşünmeden kediyi öldürdü. Diğer canavarlar da çıkan sesten dolayı panikleyip etrafa dağıldılar. Çaylaklar da canavarların peşine düştü. Çıkan kaostan Kayra oldukça zevk alıyordu. Merdivenleri çıkarken canavarlar kaçışsın diye ateş edip durduk Kayra. Tek bir kurşunu kalana dek gelişi güzel sıktı. Diğer çaylaklar Kayra'ya sinirleniyordu ama arenadan sonra hesaplaşabilirlerdi anca.

Kemikli olan sütunlarda sürünürken Kayra, onu öldürmeye çalışan Ceylan'ı gördü. Ceylan'la uğraşacağını zaten söylemişti. Ceylan'dan önce davranıp ateş etti ve ikinci canavarını öldürdü. Şimdiden sonra rakiplerinin öldürmeye çalışacağı canavarlara saldıracaktı. Pislik olma konusunda çok iyiydi Kayra. Başka bir rakibinin peşinde olduğu vampirin üstüne atlayıp boynunu kırdı. Hologram olduğu için o da ölü sayılıyordu.

Olabildiğince tüm canavarlara saldırıyordu. Can da herhangi bir canavar öldürmeye çalışıyordu. Ama Kayra ortalığı çok fazla karıştırdığı için canavarları elinden kaçırıp duruyordu. Can canavar peşindeyken üstüne bir kurt atladı. Onun geldiğini görmemişti bile.

Cam silahın altındaki bıçağı kurda sapladı omzunu ısırırken. Gerçekmiş gibi canı acıdı. Kurt aldığı yarayla daha çok hırçınlaşmıştı. Can kendini kurtarmak için kaç defa bıçakladığını bilmiyordu. Kurt yalpalayınca kendini kurtarıp yerde süründü. Sonunda bir canavarı öldürmeyi başarmıştı. İçi biraz daha rahattı ve Avcı olacağına dair inancı artmıştı.

Kayra bir tek Can'ın saldırdığı canavara iyileşmemişti. Onun başarılı olmasının canı yürekten istiyordu. Verilen süre dolmak üzereyken hala canlı canavarlar mevcuttu. Kayra toplamda 4 canavarı öldürmüştü. Aslında daha fazlasını da öldürürdü ama diğer çaylaklarla uğraşmak daha zevkli gelmişti. Onlarla uğraşacağını söylemişti herkesin içinde. Söylediği sözün arkasında durduğunu göstermeliydi.

Avcı Lale süre bittiğinde hologramları kapattı. Canavar öldüremeyenler sinirlerini ellerindeki silahları fırlatmakta buldu. Avcı Lale'nin öksürüğünden sonra hepsi hizaya girdi. Sessizce avcının açıklama yapmasını beklediler. "Yalnızca 5 kişi canavar öldürebildi ve 8 canavar öldürüldü toplamda. Bu 5 kişi; 4 canavar öldüren Kayra Sancak, 1 canavar öldüren Anıl Yarkın, 1 canavar öldüren Baha Nurlu, 1 canavar öldüren Deha Haktan, ve son olarak 1 canavar öldüren..." Lale konuşurken Can son ismin kendi ismi olacağından emindi. Ta ki isim okunana dek. "Haldun Yüklü."

Son okunan ismi Kayra da şaşırdı ve Can ile birlikte itiraz etti. "Ben bir kurt öldürdüm ama adımı söylemediniz." Canı hiç olmadığı kadar kendine güveniyordu.