“Zaman bir şeyleri kaçırmak için çok hızlı akıyordu.„
♪
.
"Let's drums!"
Tommy, Jordan spor ayakkabılarının altındaki tekerlekli tahtayı hızla ittirdi. Önünde kocaman bir sürüş pisti vardı. Yarım daire şeklindeki bir çukur ve hemen sonrasında bulunan eğik düzlem ve merdiven korkulukları... Kaykay kaymak için fazlasıyla sıcak bir gün ve erken bir saat olmasına rağmen Tommy tüm enerjisiyle Paradise Stoke Plaza'daydı. Bu pist bir kişiye veya kişilere ait değildi. Adını, buraya birtakım hobilerini gidermek için gelen gençlerden almıştı.
Paradise Stoke Plaza
Tommy, elindeki bagetleri önündeki hayali davullara vuruyormuş gibi hareket ettiriyor, Jean'in birkaç gün önceden hazırladığı demoya çalışıyordu. Zihninde bomboş beyaz bir sayfa vardı. Nota çizgileri bile olmayan boş bir sayfanın üzerinde sadece bagetleri ve kaykayı vardı. Ayağını her baterinin pedalına vurduğunu hayal ettiğinde kaykayının rotasını değiştiriyordu. Elindeki bagetlerle birlikte kulağında çalan ritme eşlik ediyordu. Bu, onun için sabahları yapılan sağlık egzersizleri gibi bir şeydi. Tommy'e göre sağlıklı bir birey olması için öncelikle müziğini beslemeliydi. Bu yüzden sabahları bu pistte olmayı seviyordu. Güneşin altında sırılsıklam olana kadar hayali davulları çalmayı ve ayağının altındaki kaykayı ritme göre sallamayı seviyordu.
Şu son birkaç senedir yaşadığını ancak böyle hissedebiliyordu. Küçükken, baterisi olmadığı zamanlarda o zaman ona büyük gelen bu kaykayı kullanırdı. Tekerleklerine ve tahtasının ayrı yerlerine vurduğunda kulağına doluşan farklı tınıları keşfederdi. Kimsenin olmadığı, ücra köşeler onun mini konser alanıydı. Yanına aldığı birkaç farklı boyutlardaki konserve şişeleri, kaykayı ve iki dal parçası onun ekipmanıydı. Tommy çocukluğundan beri kendini bu işe adamıştı.
Kulaklığından gelen ritim başa sardığında sağ ayağı ile zemini çiğneyerek kaykayı üzerinde ilerlemeye devam etti. Uzun saçlarının üzerindeki Lakers yazılı şapkasını yine ters bir şekilde giymişti. Sıfır kollu sporcu atletinin altındaki kargo şortu ile yaşının da getirdiği gayet sağlıklı bir vücudu vardı. Tommy, diğerlerinin arasında en genç üyeydi ve bunu her haliyle belli ediyordu.
Bir saniyeliğine başını pistin üç metre ilerisinde bulunan saat kulesine doğru kaldırıp saatin kaç olduğunu kontrol etti.
08.13
Derin bir çekti ve bagetlerini tek bir elinde toplayıp kaykayını çantasını bıraktığı banka doğru sürmeye başladı. Kelimenin tam anlamıyla su içerisinde kalmıştı. Çenesinden boynuna ve ensesinden sırtına doğru akan sıvı içini gıdıklıyordu. Çantasının yanına vardığında hızlı bir ollie hareketi ile kaykayı kolunun altına aldı ve yorgun bedenini tahta zeminin üzerine bıraktı. Uzun saçlarını toplamadığı için sırtı ateş gibi yanıyordu ancak sıcak havanın getirdiği bu hissi seviyordu. Alnından dökülen terin verdiği hissiyatı seviyordu Tommy. Güneşin gündüzleri yalnız bırakmadığı bir yerdi Kaliforniya. Bu yüzden Tommy de sabah erkenden dışarıda, güneşin altında bulunmayı seviyordu. Bunaltıcı bir sıcaklık vardı fakat terledikçe üzerindeki tüm yükü vücudundan uzaklaştırıyormuş gibi hissediyordu. Bu da yaptığı işe daha iyi odaklanmasını sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOVASTELLA
General Fiction+15 de'NOVASTELLA We're Supernova from in your iris ©mmysteria