-Ertesi Sabah-
Uyandığımda alarmı duymadığımı ve okula az kaldığını fark etmiştim. Lacivert pantolon, çizgili ince bir kazak giyip yüzümün önüne düşen saç tutamlarını arkada toplayıp koşarak aşağıya indim. Aşağıda kimse yoktu o yüzden ayağıma converse giyip evin yan tarafındaki bisikletime atladım ve olabildiğince hızlı şekilde okula gittim.
Okula vardığımda ders başlayalı yedi dakika olmuştu ve ben hangi sınıfta olduğumu unutmuştum programa bakmadan çıktığım için. İlk dersi ekmeye karar verip bahçede bir ağacın altına oturdum. Yanımda her zaman kitap ya da walkman* taşıdığım için sıkılmadım. Kitabımı okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamazken üstüme düşen gölgeyle kafamı kaldırdım. Başımın üstünde dikilen Justin'i görmemle tekrar önüme dönüp kitabımı okumaya devam ettim. Hala başımda dikildiği için kitabı kaldırıp ona döndüm.
"Ne istiyorsun?"
"Ne okuyorsun?"
"Küçük Kadınlar.* Şimdi ne istediğini söyle."
"Konuşmak istiyorum."
"Konuşacak bir şeyimiz kaldı mı sence? Bana umut verip başkasıyla öpüşmen. Sadece bana karşı bir şeyler hissettiğini düşünmüştüm. Gerçek bir şeyler."
"Hissediyordum. Hala hissediyorum. O kız sadece bir hataydı sarhoştum."
"Bu bana yalan söylemiş olmanı açıklamıyor ya da değiştirmiyor." Pişman gözlerle bana bakarken soğuk kanlılığımı korumaya çalışıyordum. Zil çaldığında gerçek anlamda üstümden bir yük kalkmış gibi hissettim. Justin'in arkadaşları gelip onu kaldırdığı sırada Lucas ve Dustin'de benim yanıma doğru geliyordu.
"Dustin sabah niye kaldırmadınız beni? Geç kaldım sabah."
"Ben erken çıktım üstümü değiştirmek için. Steve ve Robin kaldırır diye düşünmüştüm." Kafamı sallayıp ayağa kalktım ve kafeterya'ya gittik. Gittiğimizde Mike ve Will'in Eddie'lerle oturduğunu gördüğüm için oraya gitmek istemedim ve görmemiş gibi yapıp Max'leri aramaya başladım. Dustin bana seslendiğinde ona doğru döndüm.
"Bak Mike'lar orada hadi gidelim yanlarına." Derin bir nefes alıp tekrar oraya baktığımda hala bu fikir mantıklı gelmiyordu. Eddie'yle partide yaşananlardan sonra hiç konuşmamıştık. Konuşmaya da yüzüm yoktu açıkçası onu o şekilde bırakıp gitmiştim sonuçta.
"Yok ben sınıfıma gidiyorum selam söylersiniz görüşürüz." Bir şey söylemelerine fırsat vermeden oradan uzaklaşmıştım.
-Öğlen Arasında-
"Senden sadece on dakika istiyorum Aisha. Lütfen gel sakin bir yere gidip konuşalım. On dakika dolduğunda seni rahat bırakacağım söz." Justin sabahtan beri peşimden ayrılmamıştı ve gına gelmişti artık.
" Senin sözlerine inanmadığımı fark ettiğini düşünüyorum." Gözleriyle bana yalvarırken '5 dakikan var' diyip boş bir sınıfa girdiğimizde Justin kendini açıklamaya çalıştı ve her şeyin hata olduğunu söyleyip durdu.
"Beş dakikan doldu, üzgünüm. Bir daha görüşmemek üzere." Tam sınıftan çıkarken elimi tutup üstünü öptü ve gülümseyerek bana kapıyı açtı. Elimi çekip sınıftan çıktığımda bizimkileri bulmak için dışarıya çıkmıştım.
"Aisha barıştık da ne demek oluyor?" Will'in sitemi kaşlarımı kaldirmama sebep olmuştu.
"Aldatan insanla barışılır mı?" Herkes haklı olarak tepki gösterirken onlara verecek bir cevabım yoktu. Okuldan çıkarken herkesin bana karşı soğuk olduğu belli oluyordu ama çok önemsemedim ve oyalanmadan eve gittim. Eve vardığımda üstümü değiştirip iki gün sonraki sunum için hazırlanmaya başladım. Ödev olarak mutlu olduğumuz anılardan birinin maketini yapmamız gerekiyordu. Bunu yapmak istemeyenler fotoğraflarla bir sunum hazırlayacaktı ama ben bu tarz şeyler yapmayı sevdiğim için maket yapacaktım. Evde olmayan bazı boya ve malzemeler vardı markete giden yol uzundu ama ben ormandan bir kestirme bildiğim için üstüme hırka alıp ormana gitmiştim. Bir süre yürüdükten sonra bankta oturmuş sohbet eden Eddie ve Chrissy'i görmüştüm. Chrissy ile çok bir konuşmam olmamıştı ama bir kaç kez birlikte oturduğumuz için samimi ve tatlı biri olduğunu biliyordum. Bizden iki yaş büyüktü ve Basketbol takımının kaptanı Jason ile sevgiliydi yıllardır. Beraber ne yaptıklarını anlamasam da görülme korkusuyla onları izlemeyi bırakıp arka taraftan dolaştım. Markete vardığımda Joyce'un orada olduğunu görüp ona gülümsedim ve alacağım şeylerin olduğu reyona gittim. Her şeyi aldıktan sonra para ödeyip Joyce'a görüşürüz dedim ve eve döndüm. Dönerken Eddie'ler orada değildi o yüzden yolumu uzatmama gerek kalmamıştı.