Lanetli kiz...

250 14 8
                                    

Kath'in ağzından :

Ağlamaktan gözlerim mosmor olmuş, kızarmıştı. Jack'i göremiyordum. Sanırım bu acıya dayanamamış ve gitmişti. Ah tanrım beni çok seviyordu. Bunu belli ediyordu. Düşüncelerimden kopmama sebep olan şey polis denen adamın yanıma gelmesi oldu. O kadar ciddiydi ki yüz hatlarındaki kemikleri dokunmadan hissedebiliyordum. Cebindeki anahtarı çıkardı ve kilidi açmaya başladı. Şükürler olsun ki kurtuluyordum! Sanırım ablam iyileşmişti. Aslında böyle bir şeyin olmasını istemiyordum. Ablam denen o varlık beni her durumda aşağılamış, eziklemişti. Küçükken bir keresinde benim arkadaşlarımın yanına gelmiş ve onlara altıma kaçırdığım yalanını söyleyerek beni arkadaşlarımdan koparmıştı. O günden sonra arkadaş edinmeye korkmuştum. Sürekli olarak evde tek başıma oturdum. Ablam gibi.. Ağlamaktan küçülmüş gözlerimle yürümeye çalışıyodum. Jack yanıma geldi. Yürümem için bana yardım etti. Ona bu şekilde bakmak istemediğimden dolayı gözlerimi onun gözlerine odaklamamaya çalışıyordum. Fakat Jack'in gözlerinin benim üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Topuz olan saçlarımı salarak Jack'in bana bakamayacağı şekilde rahat bıraktım.Fakat Jack'in hala beni gözlemlediğini fark edebiliyordum. En sonunda gözlerimi onun mavi şahane gözlerine çevirdim. Tahmin ettiğim gibi bana bakıyordu. Fakat o an farklı bir şey hissettim. Jack'in gözlerinde her zamanki masumluk yoktu. Bilmiyordum fakat farklı bakıyordu. Her şeye. Bana bile. Gözlerindeki mavi mutluluktan eser kalmamıştı. Beni kendinden soğutacak şekilde bana bakıyordu. Belkide artık sevmiyordu. Gözlerimden ister istemez bir yaş aktı. Hala ona bakıyordum. Yürürken önüme bir şey çıkmasından korkmuyordum. Sadece şuan Jack'ten korkuyordum. Yüzündeki soğukluğu bozmadan "Ne oldu?" dedi. O kadar soğuk ve iç ürpertici çıkmıştı ki sesi cevap vermemeyi yeğledim. Tekrar aynı soğukluğuyla aynı soruyu sordu. "Soğuksun. Bana karşı olan sevgini kaybetmişsin." diyebildim. O ise beni şok eden bir cevapla beni yerin altına gömdü "Seni hep sevdiğimi kim söylemiş ki? Sadece arkadaşız. Belki o bile değiliz ama şunu unutma asla beraber olamayız sadece zor durumdasın diye sana yardım ediyorum sen bunu sevgi olarak algılıyorsan o küçük beynine söyle böyle bir şey asla olmaz." dedi ve arkasına bakmadan gitti. Kurumuş ve küçülmüş gözlerimde yaş kalmadığından dolayı sadace bir damla yaş aktı ve bağırmaktan kısılmış sesimle sadece şunu söyleyebildim "Senden nefret ediyorum!" Fakat zaten benden uzaklaşmıştı. Koşmamıştı fakat hızlı adımlarla yürümüştü. Olduğum yere yığıldım. Kalkamadım. Sadece gidişini izliyordum. Gözden kayboluncaya dek. Ayağa kalkmayı denedim fakat kalkamadım. Tam o sırada kolumda soğuk bir el hissettim. Arkama bakmaya fırsat olmadan kokladığım bir şeyle başım dönmeye başladı. Gözüm kararıyordu. Her taraf kararıyordu. Son duyabildiğim ses "hallettim patron getiriyorum" oldu. Jack'in sesini duyar gibi oldum. "Uyan Kath. O gün söylediklerim için üzgünüm sadece polislere sinirlenmiştim." Bu kesinlikle Jack'in sesiydi. Elimden tuttu beni kaldırdı. Uyanmıştım. Bana sarıldı. Kokusunu içime çektim. Belki bir daha çekemem diye. Beni dışarı çıkarıyordu. Biz neredeydik böyle? Büyük bir bahçesi vardı bu evin. Şimdi ise bu büyük bahçede oturuyorduk. Güneş parlıyordu. Çimenlerde yuvarlanıyorduk Jack ile. İkimizde gayet mutluyduk. Mutluluğumuzu bozan şey yağmur oldu. Daha sonra gözüme yağmur damlası geldiği için gözümü kapattım. Açtığımda ise ıssız boş bir otopark gibi bir yerdeydim. Peki Jack nerdeydi? "Uyandın mı lanetli kız?" bu ses Jack'i bana unutturmuştu. Sesinde alayla karışık bir sesle benim karşımda duran adamı çözmeye çalışıyordum. Kimdi bu adam? Nasıl yani Jack ile yaşadığım güzel şeyler bir rüya mıydı? Aman tanrım bunu düşünmeliydim. O kadar mutlu olmam imkansızdı. Yağmur sandığım lanet olasıca şey ise başımdan boşaltılan su dolu bir kova olmalıydı ki yer ıslanmış ve ıslaklığın yanında duran bir kova vardı. Kolumdaki soğuk his demek ki bu adamın kim bilir kaç kişi öldürmüş lanetli elleriydi. Birde bana lanetli kız diyordu. Peki ya kendisini bir melek mi zannediyordu bu adam? Adamın uzun asker tıraşlı saçı ve yeşil gözleri vardı. Bir yerden tanıyordum fakat kimdi bu lanetli adam?!

Evet arkadaslar bu bolumude uzun tuttum umarim begenmissinizdir.
IPEK SEVVAL ERSEVEN

Ablam Ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin