Bölüm-4

70 6 3
                                    

2005, Eylül

"Ben anne olmak istiyorum."

Sınıftan kahkaha sesleri yükseldi, tüm sınıf küçük kıza alaycı gözlerle bakıyor ve gülüyordu. "Herhalde babası onları terk ettiği için kendisi bir aile kurmayı düşlemiş bu yaşında, ne üzücü." Diye düşündü öğretmen hanım.

"Çocuklar, sessiz!"

Pamuk gibi yumuşacık bakışlarıyla küçük kıza döndü "Ahucuğum bu çok güzel bir hayal. Ama hangi mesleği istediğini soruyordum."

Küçük kız hayal kırıklığına uğramıştı, neden büyüyünce anne olamıyordu ki? Annesi olmuştu. Çok da güzel bir şeydi çünkü o annesini çok seviyordu. Onun da kendisini böylesine seven bir çocuğu olsun istemişti. Beraber oyun oynarlardı, televizyon izlerlerdi ve hatta mutfağa girmesine bile izin verirdi. Kim bilir belki de onun evinde diğer arkadaşlarınınki gibi bir baba da olabilirdi.

"Öğretmenim..." dedi utana sıkıla "Ben yine de anne olsam olmaz mı?"

Sınıftaki diğer minikler de dikkatle öğretmenlerine bakıyor ne cevap vereceğini merak ediyorlardı. Öğretmen hanımınsa aklından bin bir düşünce geçiyor, küçük kıza baktıkça yüreği parçalanıyordu. Çabucak kendini toparlayıp yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

"Olur tabii ki Ahucuğum. Neden olmasın? Eminim ki çok güzel bir anne olacaksın."

2021, Eylül

"Ahu Hanım, iyi misiniz?"

Zaman mekân algımı yitirmiş halde orada ne kadar süre oturdum bilmiyorum. Her şeyin bir rüya olmasını istedim. Sadece bir rüya olmasını... Siz hiç istediniz mi? Bütün hayatınızın tepetaklak olduğu tam o anda rüyadan uyanmak istediniz mi? Ben istedim. Ama yapamadım. Gerçekle yüzleşmek zorundaydım çünkü ne kadar istersem isteyeyim bu bir rüya değildi, bu benim gerçeğimdi.

"E-emin misiniz?" diyebildim kekeleyerek.

"Elbette. Üstelik 7 haftalık gebesiniz." İnce kemik gözlüklerinin üzerinden ağır ağır süzdü, yerinde doğruldu ve daha ciddi bir tavır alarak başladı sözlerine. "Ahu Hanım sanıyorum ki beklemediğiniz bir gebelikti. Genellikle diğer hastalarıma önermesem de sizin gibi genç yaşta istemeden gebe kalan kadınlara kürtaj seçeneğini hatırlatmak durumundayım."

Ben daha durumu kabullenememişken bir de kürtaj hakkında konuşmamı mı bekliyordu? Ne zalimce bir tutum!

"Teşekkür ederim, düşüneceğim." Diyerek yerimden kalktım ve odadan çıktım. Hayır, bu olamazdı. Ben daha 22 yaşındaydım hem okuyordum da küçücük bir bebeğe nasıl bakardım. Daha doğrusu bir bebeğe nasıl annelik yapacaktım? Anne olmanın sadece çocuğu büyütmek demek olmadığını da biliyordum. Bu yüzden daha da çok korkuyordum belki de. Çünkü o bebeğe bir aile lazımdı. Bizimkisi gibi de değil, tam bir aile...

Karşımda heyecanla bekleyen Seçil ve Kübra'yı gördüm. Gözlerine baktım, gözlerinde korkuyu gördüm, henüz haberi almamalarına rağmen onlar da en az benim kadar korkuyorlardı. Hiçbir şey diyemedim. Yanağımdan bir damla süzüldü boynuma kadar indi. Diğerleri de onu bekliyormuş olacak ki peşi sıra akmaya başladılar, dur durak bilmiyorlar beni hıçkırıklara boğuyorlardı. Hastanenin ilaç kokulu soğuk koridorunda birbirimize kenetlenmiş halde belki 10 dakika kadar -belki de daha fazla- ağlamışızdır. Bana bir ömür gibi hissettirmişti.

Ağlamam dinip sakinleşebildiğimde hastanenin kafeteryasına oturduk ve kara kara düşünmeye başladık. 22 yaşında bekâr bir kız küçücük bir bebekle ne yapardı? Daha kendine bakamayan biri nasıl bebek büyütebilirdi? Kafamdan geçen tüm cevapsız sorular gibi onlar da yerini almıştı.

HediyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin