Selam, ilk hikayem değil ama burda ilk hikayem olucak. Umarım beğenirsiniz,oy verip takip etmeyi unutmuyoruz..
İyi okumalar dilerim :)
1. bolum.
Ben Tuana.. Tuana Naz Tiryaki. 19 yaşındayım. 1 ay sonra 20 yaşıma giricem. Doğum günlerimi severim,yani severdim..
6 yıl, 11 ay öncesine kadar. Olmasından korktuğum acı bi olay yaşadım. Hemde dogum günümde.
O günden sonra, hayatımda ki herseyi değiştirdim.Hatta yapmaktan en hoşlandığım, basketbol oynamak.. ondan bile vazgeçtim. Şimdi herkesin kafasında "Ne yaşamış olabilir ki?" gibi bir sürü soru vardır eminim. Ama acele etmeyin. Zamanı gelince hepsini tek tek ogreniceksiniz,tek tek..
Okuldan çıktım, eve gidiyorum. Sessiz sakin sokagimiza vardım. Birden aklıma evde sütün olmadığını hatırladım ve sokaktaki markete doğru yürümeye başladım. Markete girdiğimde henuz kimse yoktu, kasada olmalıydılar.
2 şişe süt aldıktan sonra kasaya doğru ilerledim. Tam sütü geciricektim ki marketin ışıkları kapandı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken o ses duyuldu.
-"Sevgili müşterilerimiz, teknik arızadan dolayı elektriklerimiz kesildi. 2-3 saat burdayız maalesef. Korkucak hiç bisey yok, birazdan el fenerlerinizi vericez. İyi günler dileriz..
Anonsu duyduğumda korkmaya başlamadım değildi. "Bi bu eksikti." Hava kararmak üzereydi. El fenerimi aldıktan sonra etrafı dolaşmaya başladım. Marketin deposuna doğru ilerledim ve yavaşça yere oturdum. Başıma gelenleri düşünüyordum, ben kendimi bildim bileli, şansız biriydim. İşim asla rasgitmezdi.
Sonra o günü düşündüm, hayatımın en kötü günü olan o günü,sabahı ve geceyi.. Gözlerim kapandı birden. Actigim da saate baktım telefonumdan, saat 21:00'ı gösteriyordu. 1 saat gecmisti. Uyuya kalmış olmalıydım. Ayağa kalkicagim sırada ayak sesleri duydum.
"Kim var orda?" Diye seslendigim de ses çıkmadı."Hey!Kimsin?" Etraf karanlıktı. Arkamı döndüm, tam çığlık atıyordum ki bi el ağzımı tuttu.
"Şşst sakin ol.. bisey yok, güvendesin." Elini ağzımdan çektiğinde yutkundum. Bu anonstaki adamın sesiydi."Fener'inin ışığı açık kalmış. Etrafa bakınırken ışığı görünce merak ettim. İyi misin?"
"İyiyim, teşekkür ederim." Nazik davranmak için teşekkür ettim ama ödüm kopuyordu az kalsın, öyle sessiz sessiz gelinir mi..
Yere oturduğumuz da konuşmaya başladı.
"Eee, söyle bakalım. Hep böyle korkar mısın?"
"Hep böyle merak eder misin?"
"Pardon, bu arada özür dilerim korkuttugum için."
"Önemli değil."
"Bu arada ben Çağan, senin ismin ne?" dediği sırada o günü hatırladım. "Çağan dikkat et!" Çağan.. aynı isim.. yoksa..
saçmalama tuana sadece bi isim benzerliği."Hey burda mısın?" Kolumun durtuklemesiyle kendime geldim.
"E-evet, bende tuana."
"Memnun oldum Tuana :)"
"Bende memnun oldum :)"
Birden ışıklar yandı içimden şükür çektiğimde ayağa kalkarken Çağan'nın elini uzattığını ve gülümsediğini gördüm. Kalkmak için elini tuttum ve o an garip bisey oldu.. sanki bütünleşmiş gibi hissettim. Ayağa kalktım ve gülümsedim."Görüşürüz Tuana."
"Görüşürüz Çağan."
Sütü kasadan geçirdim ve marketin az ötesinde ki evime girdim. Anahtarla kapıyı actigim da karşımda ki telaşlı Leya'yı görünce yutkundum.
Evet Leya benim ev arkadaşımdı, ayrıca bebekligimden beri benimleydi. 1 sene önce bu küçük evi tutup beraber yaşamaya başlamıştık."Tuana! Nerdesin sen?"
1. bolumun sonu.
Evet.. bölüm nasıldı? Yorumlarınızı bekliyorum. Oy verip takip etmeyi unutmayın Görüşürüz <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
diğer yarımım.
Fantasykader aglarını ormustu aslinda,biz farketmemistik.ama artik karsilasicaktik,karsilasmaliydik. cunku biz birbirimizin yarimiydik.