yeni is.

97 7 7
                                    

oy veriinn

10. bolum.

tuvaletten cikinca odama girdim. cagana hediye etmek icin bir sey bulmam lazimdi. kac gundur benim icin ugrasiyor, bir hediye vermesem ayip olurdu. etrafa bakarken dolabin kapisinda asili besiktasli bilekligi gordum. oraya dogru yavas yavas adimladim, bilekligi elime aldim. birtek besiktasi cikartamamistim hayatimdan, bi an ihanet etmisim gibi hissettim ve gozlerim doldu, ama sonra toparladim.

bilekligi alip salona, yagiz ve leyanin yanina gittim. aralarinda konusuyolardi. uzaktan onlara baktim, "acaba bi gun sizi sevgili olarak gorurmuyum" diye dusundum. yakisiyolardi ama hoslaniyolar miydi emin degilim. cok gecmeden iceri girdim.

"ee ne kaynatiyosunuz bakalimm?" ikisi de dondu ve gulumsediler.

"hic ya yagizin eserlerine bakıyorduk" leya sozunu bitirir bitirmez cagan kapida belirdi.

"vay kardesim ressam misin sen?" yagiz cagana alayla gulumsedi.

"ya yok ressamlik degilde duvarlari boyama takintim var, bazen de oyle cizim yapiyorum oyle yani." yagiz sorusunu cevaplarken cagan salona girdi.

"bi ara hep beraber gideriz o zaman su cizim yaptigin yerlere he" goz kirpti.

"ee ayakta kaldin otursana cagan" elimle koltugu gosterdim. bana gülümsedi.

"ya fena olmazdi ama gitmem gerek artik gec oldu, hem denize de ugricam sonra gorusuruz." kapıya dogru yoneldi, bizde onun pesinden.

kapinin onunde durduk.

"peki o halde, geldiğin için gerçekten teşekkür ederim." samimiyetle gulumsedim.

"rica ederim, kendine cok dikkat et cok gecmis olsun, her zaman arayabilirsiniz." derken hepimize bakti, bizde kapiyi kapattik.

"tuana ne is?" leyanin goz kirptigini gorunce ima yaptıgini anladım.

"ya leya sacmalamaa" odama dogru gittim.

(ertesi gün)

is gorusmesi icin evden ciktim. umarim bu sefer olur.. gecen sefer nerdeyse polislik oluyorduk. bu sefer hallolmali. is yerinin kapisina kadar gelince derin bir nefes cektim icimden. "hadi kizim tuana yaparsin sen." buyuk kıyafet mağazasına satış görevlisi olmak icin iceri girdim.

en yakinimda olan kisiye sordum. "merhaba ben is gorusmesi icin geldim, mudurunuz nerde acaba?" karsimda ki genc kiz beni ilerde ki odaya goturdu.

tesekkurumu edip kapiyi caldim. tabela da ki "mudur yigit dogan" yazisini gordum. "gir!" sesini duyunca iceri girdim.

"merhabalar efendim, ben telefonda konuştuğunuz tuananaz tiryaki, sizde yigit bey olmalisiniz. " diyerek adamın elini sıktım. başını onaylayarak o da elimi sıktı.

"merhaba tuana hanım, hosgeldiniz. ve evet, yiğit bey benim. oncelikle size bir kendinizi tanitmaniz ile ilgili bir kağıt vericem, onu doldurup bana getirin öyle konuşalım." uzun boylu, esmer, benim yaslarimda bir adamdi. kağıdı küçük cekmeceden çıkarıp bana verdi, gülümseyerek alıp odadan çıktım.

kağıdı doldurunca iceri girdim ve uzattım.

"eğer bi problem yoksa bugun başlayabilirsiniz, calisan elemanlarimizdan üniformanızı isteyebilirsiniz." üniforma olayı benim gerilmeme yol acsa da kabul ettim ve odadan çıktım. ilk gözüme çarpan kişi beni bu odaya yönlendiren genç kız oldu.

diğer yarımım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin