Bölüm 11

140 6 0
                                    

Playlist : Christina Perri - Human

Multi : Hayat'ın bölüm sonunda giydiği elbise ve saçı.

Zaman durmuştu.Beynim düşünmeyi reddediyordu.Elim ayağım birbirine girmiş bir şekilde ne yapacağımı düşünüyordum.

Kapıdaki Kerem'den başkası değildi.Poyraz'a bu durumu nasıl açıklayacaktım? Peki ya Poyraz'ı odamda gören Kerem'e ne diyecektim?

Poyraz suratında kafasının karıştığını belli eden bir ifadeyle bana bakıyordu.Bir cevap beklediği kesindi ama istediği cevabı şimdi alamayacaktı.

''Çabuk..'' dedim ve ayaklandım.

''Çabuk banyoya gir ve lütfen orada bekle.Herşeyi açıklayacağım.Yeter ki sessiz ol.''

''Hayat,neler oluyor? Dışardaki herif kim? En önemlisi de Defne kim?'' dedi gerilmiş ve sinirlenmiş gözüküyordu.

Gözlerim doldu.Açıklama yapmaktan nefret ederdim ve şu an fena kapana kısılmıştım.''Lütfen...'' dedim çaresizlik kokan sesimle. ''Lütfen şu lanet banyoya gir.'' sesim sonlara doğru iyice kısılmıştı ama Poyraz nihayet harekete geçmişti.O banyoya girer girmez üstümü olabildiğince düzeltip kapıya yöneldim.

''Ne var?'' dedim buz gibi bir sesle. Kerem şok olmuş bir surat ifadesiyle beni süzüyordu.Az önceki tartışma ve yaşanan diğer şeyler yüzünden dağılmış ve berbat görünüyor olmalıydım.

''Ben sadece neden öylece gittiğini öğrenmeye geldim.'' dedi.

''Bak oldukça karmaşık bir gece geçiriyorum.Yarın kafam biraz daha boşken konuşsak? '' dedim. Kibar olmaya çalışıyordum çünkü buradan bi an önce gitmesi gerekiyordu.

''İçerde biri mi var?'' diyip kafasını hafifçe içeri uzattı.

''Hey! Hey! Dur bakalım nereye gidiyorsun?!'' deyip göğsünden ittirdim ama pek işlememişti.Yinede yaptığı kabalığı fark ederek geri çekildi.

''Ceket yüzünden sordum.'' diyerek kafasıyla odamı işaret etti. Arkama dönüp odaya göz attığımda tekli koltuğun üzerinde Poyraz'ın ceketini gördüm ve gözlerimi sıkıca kapatıp şu anın bi an önce geçmesini diledim.Ardından robotik bir hareketle kafamı tekrar Kerem'e çevirdim.

''Şey..'' dedim geveleyerek. ''Benim o ceket.Erkek kıyafetlerine ayrı bir ilgim var.'' diyerek gülümsemeye çalıştım.Şimdi müşterilerden biri odasından çıkıp bana Dünya'nın en kötü yalancısı ödülünü verse sesimi çıkarmadan kabul ederdim herhalde.

Kerem belli belirsiz 'Öyle olsun bakalım' dercesine kafasını salladı ve ''Ben gideyim o zaman.Hoşçakal'' dedi.

Bende '' Hoşçakal Kerem'' dedikten sonra odaya girmeye çalıştım fakat kerem kolumdan tutup ''Defne..'' dedi. Düşünceleri dokunuşuyla beraber yine zihnime süzülmeye başlamıştı ama bu bana acıdan başka birşey vermiyordu.

''Kerem..Biliyorum.Nolur yapma.'' dedim ve nereden bilebileceğimi düşünen Kerem'i koridorda yalnız bırakarak odaya girdim.Kapının arkasından yere doğru kayıp bacaklarımı kendime çektim ve sessizce hıçkırarak ağlamaya başladım.

Ben sadece basit ve huzurlu bir hayatım olsun istiyordum ama bu bir türlü gerçekleşmiyordu.Hayat mutlu olmama izin vermiyordu.Ama pes etmeyeceğim.İki Hayattan biri mutlaka bir gün galip gelecek ve galip gelen kesinlikle ben olacağım.

Ben yine boğulmak üzere olduğum düşünce havuzundan çıkmaya çalışırken Poyraz yavaşça banyo kapısını açtı ve aynı yavaşlıkla kafasını dışarı uzattı.Sanki saklambaç oynayan ufak bir çocuk gibi gözüküyordu.Bu görüntü beni hafifçe güldürdü.Ama Poyraz benim kadar neşeli görünmüyordu.Başı bana döner dönmez hızla banyodan çıkıp yanıma geldi ve yanıma çöküp yüzümü avuçları arasına aldı.

Hayat GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin