işgal

55- Misafirlik

Medya: Leon ve Asel ahsjshsmsjsmxhbs

Bazıları kızların gelmelerine erken oldu demiş ve istememiş. Saygı duyarım ama ben öyle düşünmüyorum... en büyük hayallerini gerçekleştirmeden bitseydi kitap bence o zaman bir şeyler yarım kalırdı. Ayrıca Leon çoğu şey için zaten geç kaldığını düşünüyor, sizin ısrarla erken dediğiniz zaman kavramı onun için yok yani. Çünkü normal bir hikaye akışı işlemedik, reenkarne oldu...

Neyse herkesin fikri kendine. Uzun süredir bölüm atamadım... uzun dediğim de bir hafta ahsjshkshsjxhs

Keyifli okumalar...

✨

Uyandığımda saat sabah yedi olmuştu. Bakışlarım direkt olarak yanımdaki boşluğa kayarken sevdiğim adamın izinin çıktığı yeri okşadım parmaklarımla ama o neredeydi? Yanımdan kalkalı çok olmamış olmalıydı.

Yunanistandan İzmir'e döneli iki hafta olacaktı neredeyse. Her şey tıkırındaydı, kızlar bize alışmıştı ben kızlara alışmıştım. Leon zaten bambaşka bir alemdi, gözünü ayırmıyordu onlardan.

En büyük şoku ise Ceyhun yaşamıştı. Sevgilimle tatil yapacağım diye gittiğim yerden iki çocukla döndüğümde sanki kendisini aldatıp beş çocuğuyla sokaklara atmışım gibi bir tepki vermişti.

Kızlarla görüşmesine izin vermemiştim, Devrana ve Hasana da söylemişti ve hepsi bize gelmek ve çocuklarımla tanışmak istiyordu ama ben onlar buraya alışmadan gelmelerine müsade etmemiştim. Leon zaten hiç gelmesinler istiyordu ama bugün geleceklerdi.

Yavaşça yataktan kalkıp kızların odasına doğru ilerledim, orada olduğunu biliyordum.

Aralık kapıyı ittirdiğimde Meva'nın odasındaydım ama o burada değildi. Sakince bu sefer Asel'in odasına girdim, açık camın önünde sigara içiyordu.

"Leon!" diye tısladığımda olduğu yerde sıçrayıp panikle parmaklarının arasındaki sigarayı cebine sokmaya çalıştı ama eli yanınca yunanca küfür edip sigarayı yere attı.

Asel kıpırdanıp gözlerini araladı ve Leon'a baktı yeşil gözleriyle. Büyük adımlarla onun yanına gittim.

"Seni kaç defa uyaracağım" dedim hafif bir sinirle. "İlerde Asel sigaraya başlarsa ağzını açıp tek kelime etmeyeceksin" dediğimde suçlulukla dudaklarını birbirine bastırdı.

"Özür dilerim, diğer tüm camlar denize bakıyordu" dediğinde duraksadım.

Suratındaki hüzün yine bir kabusun pençesinden kurtulup uyandığını bana gösterirken derin bir nefes alıp kafamı salladım. "Yatak odasına geç" dediğimde kafasını kaldırıp yeşilleriyle bana baktı.

"Ne?" dedi şaşkınca, dikkatini anında başka yöne çekmiş olmak sırıtmama sebep olacak gibiydi ama kendime engel oldum.

"Odaya geç altını çıkart, geliyorum" dediğimde dudakları heyecanla aralandı.

"Bir de babacık diyeyim mi?" dedi hafif bir alayla. Gözlerimi kıstım ama tahrik olduğunu farkındaydım.

"Baba" dedi Asel, hızla omuzumun üzerinden ona baktım. "Ne oluyor?"

Bakışlarımı kızımdan ayırmadan elimle Leon'u hafifçe kapıya doğru ittirdim ve "Odaya.." diye mırıldandım tekrar. Kıpırdamadı, ona baktım.

"Heyecandan kusacağım" dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Heyecanlandığında verdiği tepkileri seviyordum.

Söylediğime uyarak odadan çıktığında bakışlarımı Asel'e çevirdim ve yanına adımladım. "Bir şey olduğu yok kızım" dedim yanına otururken. "Baban kudurdu yine"