Mutfağa doğru ilerlerken bugünü düşündüm. İlk üniversite günüm iyi geçmişti. Derslere girip inek gibi not almış , eve gelince onları zaman geçirmek için temize çekmiştim. Şimdi ise şirin ailem ile akşam yemeği yiyecektim. ''Bu kadar hevesli olcağını düşünmemiştik Mine. Baksana ilk günden nasıl çalışmaya başladın.'' Babama sahte bir gülücük gönderip yerime oturdum. Aramızda ki buzlar hala erimemişti ama annemin hatrına ona saygılı davranıyordum. Annem demişken her gece kavga sesleri ile uyanmaktan gerçektende bıkmıştım. Genellikle babam bağırışları bitince evden çıkıyor annemi oda da ağlarken bırakıyordu. Bu ne kadar canımı sıkan bir olay olsa da sesimi çıkarmamıştım. Annem çorbalarımızı koyarken sesini bile çıkarmıyordu. Bugün onunla hiç konuşmamış ve yüz yüze gelmemiştik çünkü çekingen bir tavır sergiliyordu. Masaya oturduğu anda o dehşet verici renk girdi görüntü alanıma. Annemin sağ gözünün altı mosmordu. Sandalyemi hızlıca ittirip annemin yanına gittim. Gözlerim dolmaya başlamışken titrek bir sesle '' Anne bu nasıl oldu ? '' diye sordum. '' Önemli bir şey değil Mine. Lütfen otur ve yemeğini yeğ.'' Annemin bu cevabı üzerine babama döndüm. '' Sen mi yaptın ? '' Sesim o kadar yüksek çıkıyordu ki Minel ağlamaya başlamıştı. '' Bu seni ilgilendirmez. '' Deliye dönmüş gibi hissediyordum. Elime bir su bardağı alarak yere doğru fırlattım. '' O.Benim.Annem. '' Babam ayağa kalkarak üzerime doğru yürümeye başladı. '' Bana bak Mine . Sınırı gerçektende aşıyosun. Eğer düzgün durmaz isen anneni gözlerinin önünde öldürürüm. '' Gözlerim fal taşı gibi açılmış babamın alev alan gözlerine bakıyordum. Annem çoktan Minel'i alıp içeri gitmişti. Babamdan hiç bir zaman korkmamıştım ve şimdi de korkmuyordum. '' Beni böyle bir şey ile tehdit edemezsin baba . '' Ceketini alarak kapıya yöneldi. '' Beni daha tanıyamamışsın kızım.''
Salonda oturmuş annemin ağlamasını dinliyordum. Ağlaması yavaşça hıçkırıklara dönerken gidip saçlarına gömüldüğü Mineli kucağıma aldım. Salıncağına bıraktıktan sonra annemin yanına geri dönüp koltuğa oturdum. Ellerini tutarak '' ne oldu anne ? '' diye sordum. Titrek bir nefes aldı. '' Biz bir kaç gündür kavga ediyorduk. Minel için. Gitmesini istemiyorum. Bunu bir kaç kez dile getirdiğim de bağırıp yine beni susturmuştu ama iki gün önce boşanacağımı söyledim. Beni öldürmekle tehdit etti.Dün gece yine kavga ettik ve bana vurdu . Severek evlendiğim adamı tanıyamıyorum Mine. '' Annemin ağlaması tekrara şiddetlenmişti. Yanağımdan akan gözyaşları ile ben de ağladığımı fark ettim. Anneme sıkıca sarılıp '' hepsi geçicek '' dedim.
En son olan olaylar üzerinden 3 gün geçmişti. Bu 3 gün boyunca annem ile babamın kavgasına her gece ben de katılıp annemi savunmaya çalışmıştım. Üniversiteye gitmek artık cehennem gibi geliyordu. Derslere kendimi veremiyordum çünkü aklım annemdeydi. Biran önce Özgür ile konuşup Mineli kaçırmak için plan yapmamız gerekiyordu. Bunu aklımın bir kenarına not edip anlatılan konuya geri döndüm. Zil çaldığında hemen çantamı alıp Özgür'ü bulmak için bahçeye çıktım. Tahmin ettiğim gibi her zaman ki ağacın orda sigara içiyordu. Beni gördüğünde daha yeni yakmış olduğu sigarasını yere atıp ayağı ile üzerine bastı. Dumanlar havaya doğru uçarken gidip ona sarıldım. Şu sıralar bana huzur veren iki kişi vardı : Özgür ve Minel. Çimenlerin üzerine oturup başımı onun omzuna yasladım. '' Özgür Mineli kaçırıcaz. '' Öksürmeye başlaması ile birden ona döndüm. Allah napmasın seni Mine . İnsan hiç simit yerken böyle bir şey söyler mi ? Çantamda ki suyu çıkartıp ona uzattım. Sakinleştiğinde '' ne demek kaçırıcaz delirdin mi sen ? '' diye sordu. Elbisemin eteklerini düzelttim. '' Bildiğin kaçırıcaz işte. Güvenli bir yer bulup oraya götürücez ve sonra annemide alıcaz. Ben ikisini asla o adamın yanında bırakmam. '' Elimi tuttu. '' Pekala Çılgın kız . Ben varım. '' Gülümseyerek yanağına bir öpücük kondurdum.
Eve geldiğimde babam salonda annem ise mutfakta bulaşıkları yıkıyordu. Babama bakmadan direk mutfağa girdim. '' Kolay gelsin '' derken anneme sıkıca sarıldım. Minel kıskanır gibi bir ses çıkardı. Hemen gidip onu kucağıma aldım. Burunlarımızı sürterken '' Merak etme miniğim senin yerin ayrı.'' dedim. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile elini yanağıma koydu. Onu yemek masasına geri oturttuktan sonra annemin kolunu tutup birden kilere sürükledim. '' Ne yapıyorsun Mine ? '' annem çatık kaşları ile bana bakıyordu. Bu haline ne kadar gülmek istesemde kendimi tuttum. Bir nefeste '' Anne bu aralar Mineli götürücez '' dedim. Annemin ifadesini izlemek için yüzüne baktım. İlk yüzünü astı sonra ise gülümsemeye başladı. Birden bana sarıldığında ne yapıcağımı şaşırdım . O nun tek dediği şey ise '' Kızım kurtulucak ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğüm
Literatura FemininaBir insan, ne kadar özgür olabilir ? Kimin yanında özgür olabilir ? Onlar nasıl özgür olabilir ? Sıradan bir aşk hikâyesi gibi olsa da sürükleyici bir ikili...