*GEÇMİŞ*

112 3 0
                                    

Şimdi bir çok yerden yazan arkadaşlarım oldu fikir verdiler.İlk başta da dediğim gibi bu benim rahatlama şeklim insanlara illa ki zorla okuyun demiyorum .Kötü eleştirilere her zaman açığım .Bu bölümü yazarken biraz olsa da zorlandım . Babasını sevmeyen bir kız hayal etmek zor oldu benim için çünkü ben babamdan hiç nefret etmedim .Bu bölümü yazarken bazı arkadaşlardan da yardım almak zorunda kaldım.Neyse isterseniz şarkı eşliğinde okuyabilirsiniz ben öylesine koydum. Ama şarkı sadece arada ki olayları okurken dinlenebilir oraya daha çok uyuyor gibi tabi karar sizin . İyi okumalar :*

Sabah başımın ağrısı ile uyanırken sızlandım. Üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı, dün ne olduğunu hatırlamaya çalıştım ve aklıma en son eve gelip ağladığım geldi.
Gidip aynaya baktığımda akmış rimelim ile tam bir vampiri anımsattığımı fark ettim.
<<DÜN GECE >>
Çağrı'nın omzuna yaslanmış yürürken bağırarak şarkı söylüyordum.
'' Eh be kızım bu kadar içilir mi ? '' Çağrı'nı sesi boğuk boğuk geliyordu.
Saçlarıyla oynarken gülerek cevap verdim. '' sus sebastian ve beni sarayıma götür hahahha.''
Eve girdiğim zaman Çağrı kahve yapmak için adeta bir ceylan edası ile seke seke mutfağa koşturdu.
Ona gülerken üzerimde ki kıyafetlerimi çıkarmaya çalışıyordum. Sadece iç çamaşırları ile kalırken
ellerimle makyajımı silmeye çalıştım. Çağrı kahveyi getirince koca bir yudum aldım. İyi gelmişti.
13 yıl sonra babam gelmişti ve benden haddi olmadan hesap sormuştu. Bunlar aklımda tekrar canlanırken elindeki bardağın kırılıp yerini sıcak bir sıvıya bıraktığını fark ettim.'' Hadi ama yine mi şu kriz ? ''Çagrı ya ters bir bakış attığım da elini saçına geçirip ''Pekala ben gidiyorum yarın görüşürüz '' diyip kapıyı çarpıp gitmisti.Duvarın kenarına sinip parmaklarımı saçlarımın arasından geçirirken ağzımdan küçük hıçkırıkların çıkmasına izin verdim .

<< Güzel normal bir gündü, daha 7 yaşındaydım annemin öpücüğü ile güne başlamıştım.Pembe ve mavi çiçekli kalın askılı elbisemi giydikten sonra aşağı inmiştim.Babam her zamanki gibi sandalyesine oturmuş çayını içerken bir yandan da gazetesini okuyordu.>>

Anılar aklımı ele geçirirken bağırarak ağlamaya başladım.Ara sıra olurdu böyle krizlerim, sabah uyandığım da ise illa ki bir iki kesik olurdu vücudumda.Anılar beynime tekrardan hücum ederken elimi hızlı bir şekilde inleyerek duvara geçirdim.
'' Senden nefret ediyorum baba...''
>> Babama doğru koşturup kucağına oturduğum da çatık kaşları eşliğinde kucağında yer açtı.'' Günaydın babacım '' '' Günaydın prenses, bu gün birşeyler yapalım mı ? '''' Parka gitmek gibi mi ?'' derken babamın kucağından inmiş kendi yerime gidiyordum.Oturduğum sırada babam konuşmaya başlamıştı '' Yani belki olabilir. Kızımla doya doya bir gün geçirmek istiyorum ''derken gözleri annemin gözlerini bulmuştu, annem buruk bir şekilde gülümserken '' Tabiki de benimde evde işlerim vardı. Gitmeniz işime gelir ''demişti.>>

Anılar gözümün önünden daha hızlı geçmeye başlarken küvetin su ile dolmasını bekledım. İç çamaşırlarımı da çıkartıp suyun içine girerken yine kendime yenildim.


>> '' Babaaa !! hadi ama gidelim artık ''derken aslında bunu babamın söylemesi gerektiğini düşündüm.Çünkü o çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. Ben ne mi yapıyordum ? anneme saçımı ördürüyordum.Babam gülerek küçük oyunumuzu devam ettirdi. '' Geliyorum hemen bekle biraz daha ! ''Kapının önünde durmuş elini ağzına götürüp içeri bağırır gibi yapıyordu. Bu beni gülücüklere boğarken koşturup babamın elini tuttum.

Anneme sulu bir öpücük gönderdikten sonra arabanın arka koltuklarını atıvermiştim kendimi.
Tırtıllı parka geldiğimizde hemen arabadan inip koşarak salıncaklara bindim. Salıncak yukarı çıkarken kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Gökyüzünün eşsiz maviliğini içime çekerken küçük bir kıkırtı kaçtı ağzımdan.Salıncakta yeteri kadar sallandığım kararına vardıktan sonra kaydıraklara giderken birden durdum.Babama baktığım da yanında bir adam vardı ve hararetli bir şekilde bir konu hakkında konuşuyorlardı.Yanlarına gidip babamın elini tutunca babam kafasını aşağı eğerek bana baktı.'' Babacım ?'' derken elini biraz sıkmıştım. Babam bana gülümseyerek bakarken ben gözlerimi adamdan ayıramıyordum.''Mine tatlım bu abi benim bir arkadaşım o şey için gelmişti.'' babam tedirginlik içinde adama bakarkenadam çömeleker boylarımızı eşitledi. '' merhaba güzel kız ben Alp şöyle söylemek gerekirse sen bir süre benim misafirim olucaksın. Çünkü baba ve annenin işleri varmış. '' >>
İşleri varmışş !!! ne işleri olabilirdi ki ? Tabiki de hiç bir işleri yokdu. Babam kendi yaptığı hataları
kapatmak için beni satmıştı. Öz kızını !! Görüş alanım bulanıklaşırken havlumu alıp odama gittim.
Pijama giymeye gerek duymadan temiz iç çamaşırlarımı giyip aynanın karşısına geçtim.
Makyajımın çoğu gitmemişti, elimdeki sızı ile kafamı elime çevirdiğimde kanın kuruduğunu ve kesiğin o kadar büyük bir şey olmadığını fark ettim. Yatağın içine girdiğimde hıçkırıklarım hala devam ediyordu. Göz kapaklarım bana inat usulca kapandı...

>>Gözlerim fal taşı gibi açılırken babama baktım, yüzüme bakmıyordu bile.Tuttuğum elini biraz daha bastırdım. '' Baba ne işiniz var ? ben gitmek istemiyorum bu abi ile '' babam sonunda bana baktığında gözünden usulca bir yaş süzülüyordu. Tam yaşı silecekken adının Alp olduğunu söyleyen adam beni kucağına alıp siyah bir arabaya doğru götürmeye başladı. Ne yapa bilirdim ki ? babam arkasını dönmüş giderken ürkek ve ağlamaklı bir ses ile ona seslendim.

'' Baba bırakma beni, lütfen... ''

ÖzgürlüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin