Lütfen Carter Burwell-lullaby dinleyerek okuyun Minel 'in kıyafetleri için küçük bir bavul hazırladıktan sonra gitmeye hazırdık. Babam bir iş yemeğinde olduğu için her şey nedense kolay gelişmişti ki bu kolaylık biraz beni korkutuyordu. Annemin verdiği bir miktar parayı çantama koyduktan sonra bavulu alarak aşağı indim. Minel Özgür'ün kucağında huzurlu bir şekilde uyurken annem sessizce ağlıyordu. Gidip ona sarıldım.'' Anne biz seni sonra almaya geliceğiz tamam mı ? Lütfen kendine dikkat et. '' yanağına bir öpücük kondurdum. Annem saçlarını kulağının arkasına atarken '' Siz beni merak etmeyin. Minel güvende olsun yeter benim için. '' dedi. Niye beni bu kadar korumamıştı ? Aklımdan bu tür soruları atarak Özgüre doğru yöneldim. Minelin huzurunu bozmak istemediğim için arabaya kadar kucağıma almadım. Özgür bavulları arabaya koymak için Mineli bana verdiğinde hiç beklemeden arabaya bindim. Dışarda çok fazla kar vardı. Her yer çok güzel gözüküyordu. Bembeyaz.İçeri gelen bir soğukluk ile Mineli kendime daha çok bastırdım. Özgür arabayı çalıştırdıktan bir süre sonra ısınmaya başlamıştık. Radyo da kısık bir ses ile Cartel Burwell lullaby çalıyordu. Yavaşça gözlerimi kapattım.
Araba taşlı bir yola girince sarsıntı ile uyandım. Gözlerimi yavaşça açtığımda ilk gördüğüm şey ormanlık bir alan olmuştu. Her yer ağaçlar ile kaplıydı. Az ileride bir ev vardı. Koskocaman bir evdi ve gerçektende bizim için çok büyüktü. '' Günaydın. Valla abla kardeş çok rahat uyudunuz maşallah. '' Özgür'e baktığımda uykusuz olduğunu belli eden gözünün altındaki mor halkaları gördüm. Saatime baktığımda şaşkınlığımı gizleyemedim. Tam 12 saat boyunca yolculuk yapmıştık ve ben hep uyumuştum. '' Minel hiç uyanmadı mı ?'' diye sordum. Çarpık bir gülüş ile cevap verdi .'' uyanmaz olur mu ? Başımın etini yiyip durdu . Bir ara mola verip gezdirdiğim bile oldu. '' Kahkahalarıma engel olamıyordum. Özgür'ün bir çocuğa bakma fikri çok garip gelmişti. '' Teşekkür ederim. '' Araba durduğunda geldiğimiz yere baktım. 2 katlı ahşap bir ev tam önümde duruyordu. Özgür e bu ev çok büyük dırdırları yapmak yerine keyfime bakıcaktım. Ben Mineli alırken o bavulları aldı ve eve doğru yürümeye başladık. Anahtar ile kapıyı açıp içeri geçtikten sonra geçmem için yer verdi. Evin içi gayet şık ve güzeldi. Genellikle beyaz renk hakimdi her odaya. Salonun 4 duvarıda camdan yapılmıştı. Yüzümde kocaman bir gülümseme ile Özgür e '' Minel 'in odası neresi ?'' diye sordum. Elini nazikçe belime koyarak merdivenden çıkmama yardım etti. Sol tarafa dönüp 2. kapıyı açtı. Oda tam bir bebek odasıydı. Beyaz renge karşılık bu oda pembe renkti ve insanı o kadar boğmuyordu. Mineli beşiğine koyduktan sonra Özgüre gidip sarıldım. '' peki biz nerede yatıcaz ? '' elimi tutarak beni odadan çıkartıp bir yanında ki odaya soktu.
Oda oldukça genişti tam orta da yuvarlak büyük bir yatak ve bir duvardan diğer duvara kadar uzanan giysi dolabı vardı. Hayranlık ile odaya bakmaya başladım. Özgür elimden çekip yatağa yönlendirdiğinde anca kendime gelmiştim. '' bu -burası harika Özgür. '' yatağa oturdum. '' Hepsi sizin için. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğüm
Genç Kız EdebiyatıBir insan, ne kadar özgür olabilir ? Kimin yanında özgür olabilir ? Onlar nasıl özgür olabilir ? Sıradan bir aşk hikâyesi gibi olsa da sürükleyici bir ikili...