"Yah sana dedim! Jimin nerede?! Onun kıyafetlerini niye giyiyorsun?"
Dudaklarım birkaç kez aralandı ama ses çıkmayınca geri kapandı. Lanet olsun sana Jimin. Baştan sevgilinin olduğunu söyleseydin buna hazırlıklı olurdum.
O sırada arkada beliren Yoongi benim kurtarıcım olmuştu.
Merdivenleri yavaşça çıktıktan sonra kapıya doğru geldi ve kızın önüne geçip "Ne işin var burada Eun-jae?" diye sordu. Ah, demek onlar da biliyordu sevgilisi olduğunu. Tabii niye bilmesinler ki? İyice aptallaştın Rosé.
Eunjae işaret parmağıyla beni gösterirken "Bu kız kim Yoongi? Sevgilimin evinde onun kıyafetleriyle ne işi var?" diye çemkirdi.
Yoongi beni yavaşça arkasına çekip sinirle "Seni ilgilendirmez. Rosé benim kardeşim. Ve üstündekiler de benim. Başka sorun yoksa buradan git." dedi.
İkisi arasındaki gerginlik git gide artarken kız bu sefer "Beni kovuyor musun?" diye bağırdı. Yoongi ise sırıtarak ona cevap verdi.
"Nasıl anladıysan. Bir daha buraya gelme."
Uzun kahverengi saçlarını sinirle savurup hıncını almak istercesine ayağıyla yere vurdu. "Lanet olsun, bu burada bitmedi. Jimin tatilden gelir gelmez sizin icabınıza bakacağım."
Anlaşılan Jimin'in kaybolduğunu söylemek yerine tatile gitti demişlerdi. Jimin'in hiçbir şey demeden gitmesine bir şey demiyordu, demek ki kavgalılardı.
O, merdivenden inerken Yoongi gözlerini devirdi ve arkasına döndü. Gözleri beni tararken "Sana bir şey yapmadı değil mi?"diye sorunca başımı iki yana salladım.
"Kim olduğunu bilmiyordum, bilseydim kapıyı açmazdım. Jimin bana sevgilisi olduğunu söylememişti-"
"Dur dur dur. Jimin'le hâlâ konuşuyor musun?" Sözümü keserek sorduğu soruya "Evet... Sen inanmıyorsun Yoongi oppa ama ben buraya ait değilim. Jimin de oraya ait değil." diye yanıtladım.
Benim gibi o da içeriye girerken arkasından kapıyı kapattı. Gergince yeri izlerken sessizce mırıldandı. "Ben... özür dilerim Rosé. Senin üstüne çok gittim."
Şirin olmasını umduğum bir gülümsemeyle "Sorun değil. Ben de sizin yerinizde olsam inanmazdım. Benim arkadaşım Jisoo unnie de Jimin'e inanmıyormuş." dedim.
Kendini koltuğa atarken "Hey Jisoo da kim? Tam benim kafadanmış." deyince ona güldüm. "Evet, çok benziyorsunuz. Jimin de aynı şeyi söyleyip duruyor."
Dediğim şeyden sonra büyük bir sessizlik oldu. Ne ben bir şey dedim ne de Yoongi. İkimiz de sessiz insanlardık.
Derin sessizliğimizi çalan kapı bozmuştu.
××××
"Aman tanrım, Rosie... Ellerine sağlık, her şey müthişti." Namjoon göbeğini ovuşturarak geriye yaslanırken Jin sinirle konuştu. "Yah! Yıllardır sizi ben doyuruyorum, hiç bana eline sağlık demediniz."
Jungkook kıkırtısının arasından "Her neyse, Jimin hyungdan haber alabildiniz mi?" diye sorunca istemsizce suratım düştü. Eunjae denilen kız gelmişti aklıma.
Hadi ama Rosé... Jimin'in zaten sevdiği bir sevgilisi varmış, sonradan gelip de niye surat asıyorsun?
Taehyung dolu ağzını umursamadan "Ne oldu? Neyi düşünüyorsun?" diye sorduğunda tüm bakışlar bana döndü. Tamam, bu durum fazlasıyla beni utandırıyordu. Herkesin gözünün benim üstümde olması alışkın olduğum bir şey değildi.
"Eunjae ile tanıştı, kız yine iğrenç sesiyle orada burada bağırdı." Benim yerime Yoongi cevap verdiğinde hızlıca lafa atıldım.
"Hey, kız sadece sevgilisini aramaya gelmiş. Ben de sevgilimin evinde tanımadığım karşı cins birini görsem sinirlenirdim."
Taehyung sinirle kafasını geriye atarak "Aish! O kızı koruma." dedi. Neden böyle dediğini anlayamamıştım. Durumu anlamak için bakışlarım diğerlerinin yüzünde gezdirdim. Namjoon ve Jin yemeğiyle ilgilenirken Yoongi ve Hoseok ifadesizce birbirlerine bakıyorlardı.
Jungkook ise yüzünü buruşturmuştu. Bu kızı neden sevmediklerini cidden anlayamamıştım.
Hoseok dik dik Yoongi'ye bakarken konuştu. "Hey, Rosé. Bu gece rüyanda, Jimin'e sevgilisinin geldiğini söyle. Verdiği cevabı da uyanınca bize anlat. Bakalım uydurmuş musun, yoksa Namjoon'un teorisi mi doğru?"
"Yah! Rosé'ye inanıyorum artık tamam mı?"
"Tamam. O zaman daha çok inanırsın."
××××
Selamm, ben geldimm.
Bu aralar pek yazma hevesim yok hayattan bıkmış gibiyim owhzksjzksjs ama yazıyorum yanii
Şu an hopsé oneshot ına odaklıyım
BEKLEMEDE KALINNN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forever Young • Jirose
FanfictionPark Chaeyoung o gece yaşamını yitirmek istemişti. Küvetin içine tamamen girmeden önce yavaş yavaş son nefesini vermişti. Tıpkı Park Jimin gibi. Ama onların hikayesi kalp atışları bittiği anda başlamıştı.