-11-

205 18 13
                                    

Jimin elindeki kumandayla televizyonu izlerken yanındaki kızlar gülüşerek konuşuyordu. "Aman tanrım hâlâ Rosie Posie ile Jimin'in öpüştüğüne inanamıyorum."

Jimin yavaşça avuç içiyle alnına vurup "Yah, size anlatamayacağımı bilmeliydim." dediğinde Jisoo sinirle "Eğer Rosé ile ilgili anlatamadığın bir kısım olduğunu fark edersem seni keserim Park Jimin." dedi tehditkar bir şekilde.

Genç adam gözlerini devirip mırıldandı. "Yoongi hyung... Bari beni paralel evrende rahat bırak."

"Duyuyorum seni!"

Jimin küçük çocuk gibi kollarını göğsünde birleştirip dudak büktü ve kızlara arkasını döndü.

Lisa üzgün bir şekilde "Ben Rosé'yi özledim. Ne zaman geri gelebilecek? Ya oraya hapsolduysa?" dediğinde Jennie onun omzunu sıvazladı. "Tatlım, kolundan tutup buraya getiremiyoruz maalesef ki, doğaüstü olaylar oluyor. Bunu bilen kişiler vardır belki, büyücü falan? Onlara gitmeliyiz. Sihirli kürelerinde belki bir şeyler bulabiliriz."

"Yah, Jennie! İşine git. Onlar sadece parayla insanı kandıran kişiler. Hiç mantıklı değilsin."

Jisoo'nun dediği şey Jimin'i güldürmüştü. Yoongi hyungunun aynısıydı.

O gece rüyasında neden intihara kalkıştıklarını birbirlerine anlatmışlardı. Aslında belirli bir nedenden dolayı değildi. Psikolojileri yıpranmış iki insandı onlar ve son yaşadıkları olay da onlara fazla gelince kriz esnasında kendilerine zarar vermişlerdi.

Jimin'in ve Rosé'nin o an kaybedecekleri biri yoktu hayatında. Ta ki birbirleriyle tanışana kadar.

Jimin aldatılmıştı. Çok sevdiği sevgilisi tarafından... Ve o kız hâlâ hiçbir şey olmamış gibi onun evine gelip Rosé'ye çıkışmıştı. Ondan nefret ediyordu.

Rosé ise zorbalığa uğramıştı tüm hayatı boyunca, o gün de dahil...

İkisi de sağlıklı arkadaşlara sahip değildi, hepsi daha gençti. Kendilerini yaşlı dünyadan kurtarmak istiyorlardı.

Jimin kendi hyunglarını ve Jungkook'u düşündü.

Jungkook, uzun süre boyunca üvey babası tarafından sözlü ve fiziksel tacize uğramıştı. Bunu arkadaşlarına çok geç söyleyebilmişti. Taehyung ise bunu duyunca tek kelimeyle delirmişti ve soluğu Jungkook'un üvey babasının yanında almıştı.

Ne kadar çabalasa da Jungkook ona engel olamadı. Taehyung katil oldu ve parmaklıklar arasına girdi. Jungkook hep kendini suçladı. Son nefesini vermek üzere yüksek binanın tepesine çıktığında da suçladı...

Yoongi ise kendi evini ateşe verdi. Ailesini trajik bir şekilde kaybedince tüm kapıları pencereleri kilitleyip benzini döktü ve çakmağı yaktı. O gün ailesinin yanına ulaşmayı umuyordu...

Hoseok... Gruplarının neşe kaynağı, güneşi... Bir kutu ilacı tek seferde bitirmişti. Geç olmadan onu bulabilmişlerdi. Neden yaptığını kimse öğrenemedi. Kimseye anlatmadı. Yine içinde yaşadı Hoseok duygularını.

Hepsini Jin hyungu kurtarmıştı. Eğer o olmasaydı... Bir olamazlardı.

Rosé de dahil.

××××

××××

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Forever Young • JiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin