Burayı iyi bir okul diye tercih etmiştim. Zaten 'orası iyi bir okuldur' lafından başka bir şey de duymamıştım burasıyla ilgili. Halbuki hiçbir şey hayal ettiğim gibi değildi. Soğuk, renksiz ve sıkıcı bir okuldu. Kimse elinde kitapla dolaşmıyor, derste öğretmenlere soru sormuyordu. Sanki burada olma görevleri öğrencilik değil de başka bir şeymiş gibi davranıyorlardı.
Şu an hiç arkadaşım yok. Olmasını da pek istemiyorum. Hiçbiriyle anlaşacağa benzemiyordum. En arkadaki sıramda kitabımı okuyorken sınıfa biri daldı.
" Kim o 70 milyonu tutturan yeni kız "
Şaşkınlıkla sarhoşmuş gibi yürüyen çocuğa baktığımda sınıftakilerin gözleri üzerimde olduğunu fark ettim. Ne diyeceğimi bilememiş bir vaziyette al al olmuş yanaklarımla ayağı kalktım yanına geldim.
Sesimi olabildiğince kıstım. Benden küçük olduğu bell olan oğlanı sınıfın dışına çıkardım. " Benim ne olmuş? Hem nereden duydun sen bunu? "
" Oo kim bilmiyor ki. Seninle oynamak da istiyorlar 70 milyon ha vay be! "
Dediğinden gram bir şey anlamamıştım sinirle gözlerimi devirdim. Yani şimdi Bay Kim yemeyip içmeyip insanlara mı söyledi bunu.
" Ne dediğini anlamıyorum oyun falan da oynamak istemiyorum lütfen bir daha sınıfıma böyle dalıp sarhoş gibi bağırıp çağırma. " Çocuğa azarlar gibi gibi bakıp sınıfıma döndüm.
" Çıkışta hiç burada kalmıyorsun Sooyeon neden hiç oynamıyorsun? "
Kaşlarımı çattım. " Ne oyunu? "
" Blackjack. Rulet. Barbut. Bezik. Ne istersin? "
" Poker de var artık. " Dedi başka biri.
Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Ben de okul çıkışı ders etütlerine kalınıyor sanıyordum ne kadar aptalım." Siz şaka falan yapıyor olmalısınız. Sokaktaki herhangi bir mekanda bile oynamak yasakken siz öğretmenlerin, müdürün yanı başında gizlice kumar mı oynuyorsunuz?! "
Adının Woojin olduğunu bildiğim çocuk sırıttı. " Gizlice oynamıyoruz öğretmenlerle oynuyoruz. "
Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü sanki. O takım elbiseli, ciddiyetle ders anlatan kişiler okul çıkışı öğrencilerle aynı masada poker mi oynuyordu? Bunu hayal etmek neredeyse imkansız.
Teker teker sınıfa göz gezdirdim. Neden bu kadar düşünceli olduklarını, mutsuz ve umursamazlıklarının sebebini şimdi anladım. Kaybettiği paraları düşünüyorlar. Başımı olumsuz anlamda sallayıp sırama geçtim.
" Sen cidden bilmiyor muydun? "
Başımı hayır anlamında salladım. " Ben bu okula eğitimi iyi diye gelmiştim. "
Sınıftan küçük bir kahkaha koptu.
" Evet Sooyeon eğitimi harikadır buranın, ileride seni de bir güzel eğitirler. "