♦️Seven♣️

96 13 0
                                    

Karnım ağrıyordu. O son gördüğüm manzaradan sonra iyice korkmuştum. Etrafımdaki gözlerin baskısı dayanılacak gibi değil. Hepsi gelmemi bekliyormuş gibi. Gerçekten korkuyorum. Bu son ders. Hatta birkaç dakika sonra zil çalacak. Öğretmen bir şey anlatıyor ama dinleyecek halde değilim. İşte zil çaldı.

Ayağı kalkıp eşyalarımı topluyorum. Onlarla gelmezsem ne yapabilirler ki?
Sınıftan biri, " herkese iyi şanslar, " diyor. Tanrım kalbim güm güm atıyor. Koşarak çıksam... Kahretsin anneme beni alma demiştim.

Başım eğik hızlı adımlarla sınıftan çıkıyorum. Yine birine çarpıyorum. İrkilerek yüzüne bakıyorum. Başımın belası.

" Kaçacak mıydın yoksa? " Gülümsüyor.

İçimden lanetler sayarken kolunu omzuna doladı. Şaşkınlıkla yüzüne bakıyorum. " Ne yapıyorsun çek elini"
Beni kendine yaklaştırıyor. " Niye bu kadar korkuyorsun. Kalp atışlarının sesini duyabiliyorum. "

" O çocuk... Niye öyle bağırıyordu? "

Umursamaz bir tavırla dudak büktü. " O bizim okulun delisidir. 3 aydır kesin öleceğim deyip duruyor. Hayaletler falan görüyormuş. "

O konuşurken sonunda kollarından kurtulmayı başarabilmiştim. Şüpheyle ona bakıyordum. Öğrenciler en alt kata iniyor bazıları okuldan çıkıyordu.

" Biraz rahat olsana kimse seni masanın ortasına yatırıp çiğ çiğ yemeyecek. Oyun oynayacağız. "

" Peki ortaya ne koyacağız? "

Sustu. Etrafına bakınmaya başladı. Özellikle bana bakmak istemiyormuş gibi. Durdum. Başımı kaldırıp gözlerimi ona diktim. " Söylesene. " Gözlerini devirdi. " Bilmiyorum. Değişiyor. Bu sefer parasına gireriz. "

" Ne kadar? "

" 50 bin. "

Gözlerimi sonuna kadar açtım. Tam merdivenlerden aşağı iniyorduk ki geriledim.

" Ben o kadar para veremem a-ah olmaz. "

Beni kolumdan tutup yanına yaklaştırmaya çalıştı. " Tamam sakin ol belki parasına oynamayız hem senin ilkin diye ceza olmayacak. "

" İkincisinde yokum o zaman. "

Alayla gülümsedi. İstemeye istemeye aşağı indim. Tabii ki de kabul edecek kadar kafasız değilim. Bir planım var.

En alt kat kantindi ama kantinin köşesindeki her zaman kapalı olan demir kapı açıktı. Öğrenciler oraya akın ediyordu. Kimse mutlu değildi ya da heyecanlı. Az sonra çok önemli bir işe koyulacakmış gibi bir ciddiyet vardı üzerlerinde işte beni korkutan da buydu. Bu kadar düşüncelilerse cezası çok ağır olmalıydı.

Çantamın içindeki telefonu çaktırmadan bileğime gizledim. Kapıya yöneldik. Kapıda hep gördüğüm temizlik görevlisi öğrencileri yokluyordu. Böylelikle bir dakika önce yaptığım plan suya düştü. Telefonları topluyorlar ha! Ve temizlik görevlileri de mi bu işin içine dahil? Nasıl bu kadar açık bir şekilde yapıyorlar bunu? Sanki okul çıkışı etüte kalkmak daha anormal karşılanacak bir şeymiş gibi herkes rahatlıkla içeri giriyor.

Dudaklarım aralık küçük bir şaşkınlıkla temizlik görevlisi üstümü arıyor. Tabii ki kolumdan alıverdi telefonu. Yüzüme alayla baktı temizlik görevlisi.

" Senden sonra gelenlerin beşini oyunu bu. "

" Eh, tek aklı başında benmişim "

Arkamdaki Taehyung'un tıslaması...
Böyle rahat görünüyor olabilirim ama boku yediğimin sinyallerini vermeye başlıyordu kalbim. Etrafı telefonla videoya çekip başımın binbir türlü belaya girmesini göze alacaktım fakat şimdi ne yapacağımı bilemiyorum.

Tembel bir korkaklık içinde olabildiğince küçük adımlarla yürüyorum. Taehyung'un dik dik baktığını hissediyorum.

" Artık tüyemezsin Sooyeon çıkar aklından şunu. "

" Siz nesiniz böyle hâlâ anlayamıyorum. Herkes burada yasal olmayan şeylerin farkında ama kimse şikayet etmiyor. "

" Rüşvet veriyorlar çünkü "

Alayla kaşımı kaldırdım. " Ne kadar? "

Gözlerini kısıp yukarıya baktı düşünür gibi. " Yaklaşık, "

" Beş yıl yaşama hakkı, " yüzünde aptal bir gülümseme.

Yüzümde aptal bir şaşkınlık.

Bir şey demedim, diyemedim daha doğrusu. Kalp krizi geçirmeme ramak kalmış bir obez gibi şuracığa yapılabilirdim. Bu nasıl olabilir, nasıl ölümle tehdit edebilirler.

Belki annemi de tehdit ettiler.

Dar koridorun bitişinden bir odaya girdik. Başta loş ışıktan dolayı hiçbir şey göremediğim için oda sandım ama gözlerim bir iki saniye sonra bu garip loşluğa alışınca kocaman bir mahzen olduğunu fark ettim. Bu kadarı da fazlaydı.

" Ne öyle duruyorsun, altına işeyecek gibisin "

" Ben istemiyorum, ı-ıh yok istemiyorum zorla yapamazsınız, bırak beni "

Geri dönmeye çalışıyordum ama Taehyung bırakmadı bir türlü. Spor salonundakilere benzer bir oturma alanı. Ortada kocaman bir masa. Her yer kırmızı, siyah, beyaz.

Hâlâ debelniyorum.

" Sooyeon sus ve sakin ol "

Köşeye çekildik kimsenin dikkati bizde değildi şükür ki.

" Bak orayı görüyor musun haftada bir kere oradan altı isim seçiyorlar kurayla. Her gün gelmeyeceksin zaten. Altı kişi, yedi günün her günü oynuyor kazanan çıkıyor kaybeden ceza alıyor bu kadar. "

Durup çaresizce yüzüne baktım.

" Okulda bin beş yüz kişi var Sooyeon ve her hafta yeni öğrenciler geliyor. " Sesi rahatlatmaya çalışır gibiydi, bir nebze korkum azaldı ama yine de bu mekan, okulda böyle bir yerin olması ve herkesin buraya gelmek zorunda olması. İçimde beni yiyip bitiren bir endişe vardı.

" Peki giden hiç olmuyor mu? " İçimdeki korkuya karşın çok sakin ve dikkatli bir şekilde sormuştum bunu. Taehyung uzun bir süre yüzüme baktı , daha doğrusu bakakaldı. Yakında ölecek olan bir hastaya öleceğini söylemeye hazırlanan bir doktor gibiydi. Daha çok panik oldum ondan uzaklaştım.

Yanımıza siyah takım elbiseli biri geldi. Okulda bu kadar resmi giyinen olur mu diye soracakken okulda en sade giyinen öğretmenin o olduğunu fark etmiştim bu okula ilk geldiğimde.

Bay Kim beni görünce gülümsedi. Yanıma yaklaştı. " Seni burada görmek ne güzel. "

Ne diyeceğimi bilemiyordum o gülüyordu ama içimden bu gülümsemeye karşılık vermek gelmiyordu. Başımla selam verebildim sadece yüzüm hâlâ endişeliydi.

Burada olmaktan hiç hoşnut olmadığımı anlayacak olmalı.

" Korkacak hiçbir şey yok. İlk başta her öğrenci korkup bunalır. Ama sonra çok eğlenceli bir hâl oluyor, göreceksin, bırakamayacaksın. "

" Evet sizler için çok eğlenceli bir hâl alıyordur, buna eminim Bay Kim. " Taehyung ellerini cebine koydu.
Bay Kim bakışlarını benden Taehyung'a çevirdi başını sallayarak kıkırdadı ve selam verip uzaklaştı.

Taehyung yaklaşıp bana doğruldu.

" Gidemezsin Sooyeon. Denedik. Hepimiz denedik. "

" Şimdi sorun çıkarma ve geç şu sıraya. "









♠️GAMBLING♦️ | KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin