Omzuma başını dayamış horlayan teyzeye bakıp iç çektim. Neden yolculuğum filmlerdeki gibi geçmiyordu? komedi filminde miydim?
otobüs durunca herkes söylenip inmeye başladı. yutkunduktan sonra neredeyse salyası akacak teyzeyi dürttüm.
"teyze...geldik" bir şeyler mırıldanıp omzumdan kalktı ve ağzını sildi. Onu izlemeyi kesip yerimden kalktım. Kıyafetimi düzelttikten sonra otobüsten indim.
Semih Varol... İlk sarıldığım erkek... yani öyle filmlerdeki gibi eski sevgili falan değildik. sadece imza gününe katılmıştım.
görevliden bavulumu kaptıktan sonra bana bakan dayımı görüp gülümsedim. Allah'tan istanbulda onlar vardı.
Bana yaklaşınca bavulumu ona verip yengeme sarıldım. "kız nasılda zayıflamıssın!" geri çekilip sırıttım "valla mı" beni tekrar süzüp " hee boyun uzamış valla "
son 2 yıldır buna çabaladığımı bilse ne düşünürdü acaba?
Kilolarımla ilk 10. sınıfta yüzleşmiştim. İstanbul'da o kadar tıkanmıştım ve saolsun sınıf arkadaşlarım "ayı olmussun lan" diyerek beni depresyona sokmuşlardı. Çok iyi hatırlıyorum; her duşa girdiğimde kusmaya çalışıp deli gibi ağlıyordum.
Boyum ise... 1.55 olmuştum. yani o sıralar. boyumu uzun göstersin diye hep altın uzun ayakkabılar alırdım. Çok takılmamıştım ama bir kaç spor sayesinde 1.70 olmuştum. Allah'tan. ..
******
Çayımdan bir yudum daha içip bardağı masaya koydum " benim tişört falan almam lazım yarında üniversteye gidiyorum" dediğimde yengem bana baktı " öyle pekte döşü bağrı açık elbiseler alma günah" gülümseyip sandalyeden kalktım.
Odama girdikten sonra telefonumdan twitteri açtım. Evet illaki semihten haberim olacaktı. "Taksim :D" yazan tweeti favlayıp evden çııktım.
" nereye gidiyorsun?" Yengemin cılız sesi kulağumı deşmeye yetmişti ama seviyordum kadını ya
"Taksimee" bir şey demesine fırsat vermeden evden çıktım. Derin bir nefes aldım. Alışverişi boşver.
~~~
He anam her filmdeki gibi çarpışıp aşık olmuştuk falan . Olum kim uyduruyo bunları ya? Mal mal aynı yerleri dolanmıştım. Alışveriş desen birkaç mağza dışunda ilgimi çeken yoktu. Hadi mağazayı gmrnedim 1.90 boyundaki semih'ide mi görmemiştim. Salaktım.
Dolmuş ani bir fren yapınca yaşlı teyzelerin dua edişleri etrafı doldurdu. Soför " kaza yaptık" dediğinde umursamazca önüme döndüm. Arka kapıyı açıp indiğinde başımı biraz daha ön tarafa çevirerek çarptığımız arabaya baktım. Tanıdıktı!
Telefonumu ve kulaklığımı cebime tıkıştırıp dolmuştan fırladım. Şoförün etrafındaki kalabalıktan sıyrılıp tartıştığı kişiye baktım. Kafasını kanatmıştı.
Şöförün karşısına geçtim. Semih beni farketmişti " sabahtan beri yoldayız yavaş yavaş sürdün niye bir anda hızlandın abi! Nerede bu millet!" Fazla mı ileri gitmiştim? Yaşlı şoför sanki onu üç çocukla bırakmışım gibi bana baktı " adam bir anda frene bastı" semih lafa atladı " ben frene bastımda sen niye basmadın?" Yutkundum. Kalbim hızlanmıştı. Bir anda sıcaklıpın basmasına küfür ettim. " niye frene basıyorsun?" şoför amcatı dürtüp kırmızı ışığı gösterdim beş saniye sonra sarı ışık yanacaktı. Adam kel ce yağlı kafasını kaşıdı " vallahi görmedim. Neyse kaç pa-" semih lafını kesti " istemez" zaferle gülümserken semihle göz göze geldik. Bu üçüncüydü. Bir şey demeden arabasına binince bu sefer beş çocukla bırakılmış gibi hissettim. Harika, dolmuşcu amca bile beni terk edecekti.
~~~~
" tabi kızım bana teşekkür falan etti işte bilmem sen olmasa-" yengem "sütyenini yeni mi aldın" diye bağırınca sustum. "Evet teyze". Yaptığı çorbayı karıştırırken telefonum cebimde titredi. Kesin semih yine tweet armıştır diye düşünüp ekrana baktım @himesovski seni takip ediyor...
Yutkunup ikinci bildirime baktım . Twitter'dan mesaj gelmişti Allah'ım kesin semih!
Mesaja tıkladım @kederlioğlan: slm çk tatlsın
AĞLAMAYACAĞIM!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHRAMAN(semih varol fanfic)
De Todo"Tamam ben hergün karşılaştığın kibar kızlardan değilim ama banada şans versen?" kaşlarını çatıp telefonunu arka cebine tıktı "sen bir şanstan fazlasını hakediyorsun"