3. | KABUK VE YARA

996 53 7
                                    

Bölüm şarkısı: Can Koç - Gökyüzünü tutamam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı: Can Koç - Gökyüzünü tutamam

YAZAR'IN AĞZINDAN

Yüzüne çarpan ışık ile yüzünü hafifçe buruşturdu küçük kız. Beli ve sırtında hissettiği ağrı ile gözlerini açmak istedi fakat gözlerinin üstünde bir ağırlık hissediyordu sanki göz kapakları birbirine yapışmıştı.

Üstünde yattığı şey sertti. Rahatsız ediciydi. Gözlerini açmak için zorladı ve biraz hareketlendi. Bilinci yerine gelmişti artık. Ellerini hareket ettirdi. Fakat sağ eli uyuşmuştu hissetmiyordu sağ elini. Sol elini gözlerine getirdi. Göz kapaklarını hareket ettirdi açılmaları için.

Sonunda gözlerini araladığında ilk önce etrafına baktı. Yutkundu, yutkunduğunda boğazında hissettiği ağrı ile yüzünü buruşturdu. Sol elini yere dayadı ve doğrulmaya çalıştı. O kadar yorgun hissediyordu ki kendini doğrulamadı, sadece kafasını hafifçe kadırabilmişti. Sol elini sağ eline getirdi ve sıktı.

Biraz daha sıktı. İlk sıktğında sağ elini hissedememişti. Sıkmaya devam etti küçük kız. Uzun süre uyuşmasından dolayı biraz hissettiğinde sanki sağ eline binlerce iğne batıyormuş gibi hissetmeye başladı. Elini hissediyordu, ama ilk hissetiği şeyin bir ağrı olmasını istemiyordu. Kafası omzunda ki yüklerin ağırlığı ile eğildi. Zor geliyordu, küçük yaşında bunları yaşamak.

Fakat elinde ki ağrı, yaşadığı şeylerin acısını gidermezdi. Elinin ağrısı biraz geçtiğinde eğdiği kafasından dolayı boynu ağrıdı, kafasını kaldırdı ve sırtını yasladığu duvara yasladı. Uzun bir süre konuşmadığı için ağzının üst kısmı ve dili sanki birbirine yapışmıştı. Her rüzgar estiğinde daha da titriyordu. Hava ise kış mevsimine giriş yaptığından dolayı her gün hava giderek daha da soğuk olması ona daha çok zorluk çektiriyordu.

Yorgundu, fakat aynı yerde oturmak onun için fayda vermeyeceğini bilecek kadar olgun olmuştu. Ayrıca susamıştı belki yürüse önüne çıkan bir çeşme bulur ve ondan su içerdi. Hemen ayağa kalktı. Hızlı vir şekilde ayağa kalktığı için ilk önce görüş alanı simsiyah oldu. Kafasını ağır hissediyordu.

Hemen ellerini arkasında ki duvara tutundu. Etrafında ki herşey siyah olduğundan korktu. Gözleri doldu, daha da doldu gözleri. Sol gözünden bir damla yaş yanaklarından boynuna aktı. Bir kaç saniye sırtı ve elleri, kolları duvara yaslı şekilde kaldı. Görüş alanı giderek netleştiğinde sol elini yanağına götürdü ve ıslak olmuş yanağını küçücük eli ile sildi.

Hala konuşamıyordu. İçinde kopan hıçkırıkları dışarıya vurmuyordu ve kalbi her dakika giderek daha çok acıyordu. Boğazı ağrıyordu ve yutkunmakta zorlanıyordu. Sıkı giyinmediği için dizleri, elleri ve dudakları soğuktan tittriyordu. Görüş alanı tamamen netleştiğinde bir adım attı yavaşça. Bir adım daha. Etrafında ki herşeyin bir daha simsiyah olmayacapını farkettiğinde ise adımları biraz daha hızlandı.

KÜÇÜK GALAKSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin