-Leo-
Uyandığımda Calipso'nun olmadığını fark ettim. Biran mutlu olmuştum çünkü ayağa kalkmıştı ama sonradan fark etmiştim ki Calipso ortalıkta yoktu ve bütün kamp uyuyordu. Hemen dışarı çıktım ve onu aramaya koyuldum. Aradan 2 saat geçmiş gibiydi ama sadece 5 dakika olmuştu. En sonunda onu denizin üstünde ilerlerken gördüm (sanki uçuyormuş gibiydi) ama uyanık değildi. Biri onu götürmeye, benden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Suyu buharlaştırarak ilerliyordum. Tam yetişecekmiş gibi olduğumda daha da uzaklaşıyordum. En sonunda bir gri bulutumsu bir bölgeye geldik ve bulutların arasında bir el belirlenerek Calypso'yu tuttu. Sonunda Calypso'yu tuttum tutmasına ama ben de onunla birlikte havalanıyordum. En son aklıma bir fikir geldi ve ateş topu yaratıp bulutun tam ortasına fırlattım. Bulut parçalanıp yok oldu ve Calypso'ynan ben denize düştük ama Calypso uyanmıyordu. Kıyı çok uzakta kalmıştı ve gücüm kalmamıştı ama vazgeçmedim. Kıyıya varır varmaz sahile uzanıp kaldım. Uyandığımda Calypso bana bakıyordu ama edişeliydi ayağa kalktığımda kampta olmadığımızın farkın vardım. Kamp bizim olduğumuz yerden 17km kuzey doğudaydı. Anlaşılan gece yolumu karıştırmışım. Neyse ki yakınlarda bir melez vardı ve bize yardım etti. Saat gece yarısı oluyordu ve hiçbir şey yemedik, Calypso aramızda en sağlam durandı. Kampa varmamıza ramak kalmıştı ki bir canavarın varlığını hissettik. Bariyere daha 745m vardı yinede nöbette bekleyen melezler bizi gördü ve yardımımıza koşuyorlardı. Bana kalan ise canavarı oyalamaktı. Canavarın ne olduğunu anlayamadım, yüzünü seçmek çok zordu. Melezlerin gelmesiyle canavarın kaçmasını sağladık. Yavaş yavaş kampa geri dönüyorduk.
-Percy-
Hiç uyanmak istemedim ama Annabeth'in o güzel sesini duyunca uyumamak elde değil. Gözlerimi açtığımda her şey değişti çünkü Annabeth endişeliydi. Ayağa kalkmama yardım ederek Calypso'yla Leo'nun olmadığını söyledi. Odadan dışarı çıktığımda bütün melezlerin uyanmış olduğunu ve onları aradığını gördüm. Tek uyuyan bemişim oysa. 4-5 saat geçtikten sonra bir karkaşa oldu. Herkes Leo ve Calypso'ya yardım etmek için bir oyanı bir buyanı koşuşturuyorlardı. Neler olduğunu anlamakta güçlük çekiyordum. Leo dinlendikten sonra Annabeth'le birlikte ne olduğunu anlamak için yanına gittik ve Leo bize olanları anlattı alnlatmasına ama sanki bazı parçalar eksikti. Yinede kurcalamak istemedim.
Biraz olsun Annabeth'le vakit geçirebilme umuduyla sabahları erken kalkıyordum ama Annabeth'in uyku ihtiyacı birden arttı. Sabab geç kalkıp akşamları da erken yatıyordu ama aklıma süper bir fikir geldi...
- Annabeth-
Son zamanlarda tuhaf olaylar gerçekleşiyor. Geçen gün Ella ve Tyson kampa geldiler. Ella bana bir kehanete benzeyen bir şey söyledi. Böyleydi:"Athena çocuğu tek başına yol alacak. Herkesten saklaycak ve denize bir umut verecek. Aynı zamanda beyaz bir elbise giyecek." Son satır çok anlamsız gelsede bunun bir sebebi olması lazımdı. Hemen Pipes'dan bir elbise almaya gittim. Piper'ın yanına vardığımda kıs kıs gülerdi. Bu gülüşüne bir anlam veremedim. Gece herkes uyurken ki saat çok erkendi. Nere ilerleyeceğimi bilemedim ama içimden ormana doğru yürümek geldi. Sanki bir kuvet beni oraya çekiyordu. Bir açıklığa vardım tek görünen eşsiz bir mimariye sahip büyük duvarlar ve taşlardı ama çatısı yoktu. Çatı yerini eşsiz yıldızlara bırakıyordu. Sonradan burda yalnız olmadığımı fark ettim. Elimi hançerime uzattım ama hançerim orada değildi. Arkamdan birinin geldiğini fark edip onu yere serdim ardından ışıklar açılmaya başladı ve yerde yatanın Percy olduğunu fark ettim. Diğer melezlerde alana sığışmaya çalışıyordu. Yosun Kafa'yı tam ayağa kaldırıyordum ki Kheiron dibimde bitti ve Percy; "DENİZE BİR UMUT VERİR MİSİN?" deyip yüzüklerimizi daktı. Percy yüzüklerimizi dakarken daha jetonum yeni düşmüştü bu bizim düğünümüzdü. Ama nasıl olur da Percy bu kadar yakışıklı olabiliyor. Damatlık ona yaramış. Kheiron birşey saçmaladıktan sonra ve biz "Evet" dedikten sonra dans seremonisine geçtik.
Ben: "Ella'ya nasıl söylettirdin?"
Percy: "O kolay işti asıl zor olan senin inanmandı. Bazen çok saf olabiliyorsun ve buna bayılıyorum"der ve beni öper...