Beşinci Seans

31 7 24
                                    


Yeni Bölüm

Cece'nin miyavlamasıyla uyandım.

Cece'yi ittirmek için kolumu kaldırmaya çalıştım ama kaslarım sızladı. Cece yanımda yürürken yerin sertliği sırtıma battı.

Burası benim yatağım değildi. Odamdaydım. Ama yerde yatıyordum.

Her tarafım ağrıyordu.

Cece'nin olduğu tarafa, sol kolumun üstüne yatmıştım. Uyuşmuş kolum karıncalanırken omzum yamulmaktan ağrıyordu. Bacaklarım ve kollarım buz tutmuştu. Burnumdaki sümük ağlamaktan mı yoksa gece üşütmekten mi emin olamadım.

Cece tekrar yanıma gelip elimi okşadı. Ona baktım. Ona baktım ve neden burada uyuyakaldığımı hatırladım.

Dudaklarım büzüldü ve gözlerim yaşardı. Cece miyavladı ve ben ağlamaya başladım.

Ağlarken aklıma burada ne kadar çaresiz bir şekilde yattığım geldi. Nasıl dudaklarımın uyuştuğunu, ellerimin titrediğini hatırladım. O kadar korktum ki tekrar olacak diye bir elim dudağıma yapışmış. Başta ne yaptığımı anlayamadım. Sonra titremesini hissetmemek için böyle yaptığımı fark ettim.

Cece etrafımda turladı, sürekli miyavladı.

Ona iyi olduğumu söylemek istedim. Ama ağlamaktan konuşamadım.

Bir yerden sonra ağlamam durdu. Hiçbir zaman çok ağlayan biri olmamıştım. Ama ağlayacaksam da ağlar, sonra içimdeki o duygular durulurdu. Daha önce hiç dün geceki gibi bir şey yaşamamıştım.

Ona ne demem gerektiğini bile bilmiyordum.

Hiçbir akşam ağlayıp sabahına da böyle ağlamamıştım. Hiç yatağım yerine soğuk halıda uyumamıştım.

Oturduğum yerden doğrulurken etrafımda dönen Cece'yi kucağıma aldım ve ona sımsıkı sarıldım. Bu kadar sıkı sarıldığımızda bize tırnak atan Cece gıkını bile çıkarmadı. Cece'yi yere bırakırken telefonumu aradım. O da bu geceyi halıda geçirmişti.

Telefonumu açtığımda karşıma yine o video çıktı. Bakmamalıydım. O videoyu tekrar izlemenin bir anlamı yoktu. Ama yine de tıkladım ve izledim.

Yine ağlamaya başladım.

Dur artık! Bu kadar ağlayamazsın!

Bugün günlerden hafta sonu olsaydı uyur numarası yapabilirdim. Ama şu an saat dokuza geliyordu ve benim dokuzda dersim vardı.

Derslere kamera açmadan girdiğimize sevindim. Yoksa bu derse de katılamazdım.

Annem bana uyanıp uyanmadığımı kontrol etmek için seslendi. Sesimin çatallanmadığını umut ederek ona uyandığımı söyledim. Yatağımı topladım ve bilgisayarı açtım. Dişimi fırçalayacak ya da yüzümü yıkayacak vaktim yoktu ama olsun. En azından derse yetişmiştim.

Bu sefer derste hem Gökhan hem de Derya vardı.

Yine bildiğim bir üniteydi. Bildiğim cümleleri dinlerken gözüm hep Gökhan ve Derya'daydı. Ama aklımda Ayşe'nin bana gösterdiği fotoğraf vardı.

Hocamız bize bir grup ödevi vermeye karar verdiğinde herkes gruplarını seçti. Ben kimseyi seçmedim. Sena bana benimle grup olabileceğini söyleyince kabul ettim. Grupları bir dosyaya koydular.

Gökhan ve Derya grup olmuştu.

Biz de grup olabilirdik. Gökhan'ın şakalar yaptığı, benim sürekli konuyu ödeve getirdiğim saatler geçirirdik. Ona kek tariflerimi anlatırdım, o da her seferinde unuturdu. Sonra bana basketbolla ilgili önemli bir hareketi anlatır, bir gün basketbol oynarsam bunu mutlaka aklımda tutmam gerektiğini söylerdi.

Adım AdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin