14~

1.5K 79 94
                                    

Merhabalar

Yazarken agladigim bir bölümdü:(

Umarım hissettiğim duygular
size de geçer...

İyi okumalar 🍓🦁🐰

///////////////////////////////////////////////////

Kim Taehyung

"Çok güzel değil mi?" esintili hava saçlarımı geriye doğru savurur iken, önümde duran küçük bedene baktım.
Jungkook'a...

Oturduğu kayanın üzerinde dizlerini karnına doğru çekmiş, hafif iri kollarını da bacaklarına dolamıştı. Kayalıklara vuran dalgalar şiddetle bağırıyor, usulca kendisini izleyen Gguk'a şov yapıyordu.

Dediğimi duymamışcasına ışıltılı denizi izlemeye devam etti. Kırgındı, kızgındı , biliyordum. Ve Jungkook kırgınsa konuşmaz, kaçardı. Bunu da biliyordum. İşte bu yüzden ben gelmiştim onun yanına. Minik bebeğimin kırık yerlerini kapatmaya gelmiştim.

Ne kadar başarılı olacağım meçhuldü...

Uzun siyah saçları savruldukça, kokusu burnuma doluyor ve burnum özlemle sızlıyordu. Sahi , en son ne zaman sarılmıştım ona? Ne zaman saçlarını öpmüştüm? Ne zaman göğsünde uyumuştum?
Hatırlamıyordum...

"Sessizlik oyunu oynuyoruz yine , eskisi gibi." Dolan gözlerimi kırpıştırıp Jeon'un yanında duran kayanın üzerine oturdum. Bir an bile , gözleri bana dönmedi. Tek odağı, denizdi.

Aklıma gelen anımızla birlikte gülümsedim. "Korkardın denizden , ilk defa grupça gittiğimizde söylemiştin bunu." O anlar zihnimde dolanıyor, sesim titresin diye çabalıyordu zorla. "Gece vakti herkes uyuduğun da seni uyandırmıştım güneşin doğuşunu izlememiz için." Ufak bir gülüş kaçtı dudaklarımın arasından. O küçük halleri , masum bakışları dün gibiydi bende.

"Sahile geldiğimiz de denize bakamıyordun." Gözlerini kaçırışı , korkuyla minik dudaklarını ısırışı aklımın en güzel yerinde saklanıyordu. "Denizden bir şey çıkacağını, hatta uzun süre bakarsan büyük balıkları kendine çekeceğine inanıyordun. Büyük köpek balıkları ve kocaman denizanaları."

Kendine çektiği bacaklarına biraz daha sarıldı.
"Ve bende sana demiştim ki , ne zaman denize bakarsan bizi düşün. Bu günü düşün. Kahkahalarımızı , oyunlarımızı, bakışlarımızı
düşün. Gözünde canlanan şey biz olalım."

Sonra gözlerin gözlerime takıldı. İlk defa , ilk defa yıldızların da farklı bir ışıltı gördüm ben. O gün,
her şeyinle benim olman için tanrıya dua ettim.
Ruhumu delik deşik eden ışıltılarının sahibi olmak istedim. Küçük ellerinin, yumuşacık saçlarının ve , ve dudaklarının...

Ben o gün ilk defa , küçük dudaklarını kalbimle
mühürlemek istedim. Seni öpmek istedim , ve sen
bunu hiç bir zaman bilemedin...

"Gguk" kalbim patlayacaktı. Gözlerim öyle buğulu öyle buğuluydu ki. "Annemle babamın ilk büyük kavgasında senin yanına gelmiştim ben." Acı yüreğimi sıkıştırıyordu. "Küçücük kollarını sıkıca
sarmıştın bana. Ve ben sana bir soru sormuştum."

Tepki vermiyor , bakışlarını denizden çekmiyor, konuşmuyordu. Fakat biliyordum , söylediğim
her kelimenin harfini zihnine kazıyordu. Bu yüzden,
konuşmaya devam ettim. "İnsan çok sevdiği birine
nasıl bu kadar öfkelenebilir? Nasıl canını yakacak
kadar sinirine yenilebilir? İnsan seviyorsa " bir damla göz yaşım, uzattığım bacağıma düştü.
"İnsan seviyorsa nasıl kırabilir sevdiğini?"

HEARTACHE • vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin