a&h

112K 311 80
                                    

bölüm şarkısı: call out my name

Hare'nin anlatımıyla,

Sıçtığımının iş yerinden çıktığım gibi kendimi bir bar sokağına attım. Önüme gelen ilk mekana girdim.

Sandalyeye oturur oturmaz kendime içki söyledim ve telefonumu çantama tıkıştırıp içeceğimi bekledim.

Saçımı ellerime daldırmışken bir anlığına kafamı kaldırınca bir erkekle göz göze geldim.

Onu umursamadan önüme döndüm ve iş yerinde yaşadıklarımı, uğradığım haksızlıkları, hak ettiğim terfiyi düşündüm. Neden kadın olmak bu kadar zordu? Neden erkek diye terfiyi Serkan denen o it almıştı? Ben daha çok çalışmama rağmen...

İçkimi geldiği gibi yudumlarken nefes almadığımı fark ettim.

ÇOK SİNİRLİYİM.

Barda arka planda sikimsonik bir şarkı çalıyordu. Kim dinliyor bu gerzek müzikleri??

Ben hak etmiştim. Ben hak ediyordum. Nasıl pozisyonumu yükseltmeme izin vermediler nasıl! Aklım almıyor.

Önümde boşalan bir sürü bardakla bakışırken kaç tane içtiğimi sayamayacak kadar yorgundum.

Çalan şarkı beynimi bulandırmaya yetiyordu.

"Eskilerim sarhoşluk eseri ama hanfendi sarhoşluk sebebi.." dediği sıra o bahsettiğim erkek gözlerimin içine baktı. Elindeki bardağı bir yudumda içip masaya bıraktı.

Onu bir süre hareketsizce izledim.

Arkasına yaslanıp o da beni izlemeye başladı.

Kısık gözleri, biraz dağılmış saçları, belirgin çene kemikleriyle tapılası duruyordu.

Serseri gönlüm yine belasını arıyor.

Başımı başka yere çevirdim ve çantamdan telefonumu bulmaya çalıştım. Taksi aramam gerekiyordu.

Nedensizce ona bakmak istedim ve o da bana bakıyordu, göz göze geldiğimizde göz kırptı.

Erkeklerden nefret ediyorum!!!

Telefonumu bulduğum gibi taksiyi aradım ve gelmesini beklerken kafamı bara yasladım. Kaç dakika geçtiğini bilmeden kafamı kaldırdığımda müziğin sesi daha da yükselmişti.

Yanımda o çocuk oturuyordu ve bir kolunu sandalyeme atmıştı!?

"Ne bu gevşeklik?" dedim koluna gözümle işaret yaparak.

Yandan gülümseyip dudağını ısladı. "Uyuyakaldın."

Daha fazla muhatap olmaya gerek yoktu. Çantamı omzuma takıp gitmeye yeltenirken elini bacağıma koydu.

Elini bacağıma koydu piç kurusu.

"Çek o eli."

"Çok gerginsin."

"Rahatlamak için sana ihtiyacım yok." dediğimde elini hızlıca çekti.

"Ne rahatlatır seni?" sesinde ima vardı.

"Ben kendimi rahatlatırım." deyip ayağa kalktım ve telefonumu alıp çantama koydum.

Ona arkamı döndüm ve kapıdan çıkmak için adım atacakken vazgeçtim. Belki de sex iyi gelirdi.

Geri geri gidip yanına ulaşınca kulağına doğru eğilirken kendimi ona yaklaştırdım.

"Bana bir tavsiye ver." dedim fısıltıyla.

Kafasını biraz geriye atarak yüzümüzü yakınlaştırdı. "Bu gece burdan benimle çık."

Seve seve kabul ettiğimi belli eden bir gülümseme gönderdim. Bana uzun uzun baktıktan sonra kalktığı gibi elimi tuttu ve beni bir yere götürmeye başladı.

AZARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin