9.BÖLÜM-FİNAL
Toprağın üzerine bıraktığım çiçekle beraber esen rüzgârın bana anlatmaya çalıştıkları varmış gibi hissediyordum.Öyle ki,içimde ne en ufak bir burukluk,bir ıstırap hissi ne de gözlerimde dökülmeye hazır gözyaşları vardı...Göç edenin arkasından ağlamak beyhudedir derler.Kendisi için önemli şahsiyetler için elbet ağlar insan,ben de ağlarım diye düşünmüştüm lakin son anımda affedilmemin verdiği huzur daha baskın geliyordu.
Mezarlıktan ayrıldıktan sonra beni bekleyen Porsche'un Porsche markalı arabasına bindim.Kinn doğum günü için hediye etmiş ona...Paranın mutluluk getirmediğini söylerdi annem bana her daim.Benim de asla gözüm parada pulda olmadı fakat Porsche'un böyle şımartılması beni onun adına çok mutlu hissettiriyordu.Sevildiği her geçen gün daha da mutlu oluyordu.
Arabaya bindikten sonra "Porsche'a binmek de varmış..." diye seviyesiz bir espri yaptım.Şaşırmamıştım ki, Porsche bu esprime kahkahalarla gülmüştü.Bense onun gülüşüne gülüyordum.
"Eee,hastaneye mi gidiyoruz?"
"Evet.Bas gaza Porsche."
Porsche o kadar hızlı gidiyordu ki,keşke bas gaza demeseydim diye düşünmedim değil...Hastanenin önünde durduktan sonra Porsche benimle beraber arabadan inmedi.
"Neden gelmiyorsun?"
"Kinn'i alıp geliyorum.O sıra depozito falan doldururum."
"Tamam, görüşürüz gelince."
Hastane merdivenlerini çıkarken içim heyecanla dolup taşıyordu.Dizginlenecek bir heyecan değildi bu.Her kim bana baksa çehremden fark edebilirdi heyecanımı.Kim vurulmuş sevgilisini görmeye giderken bu kadar heyecanlı olurdu ki?Ben olurdum tabii ki.
Gömleğimin kollarını sıvadıktan sonra odasının kapısını tıktıkladım.Vegas'ın "Gel" demesiyle yavaşça içeri girdim.Geldiğimi görünce gülümseyerek duruşunu dikleştirdi.
"Babanın mezarına gittin mi?"
"Ordan geliyorum zaten."
"Pek mutlusun,affedildiğin için herhalde."
"Bana da garip geliyor gözyaşı dökmemem.Vefatından üç gün önce konuştuk.Meğer bana hâlâ kızgın olmasının sebebi hiç kendimi affettirmeye çalışmamammış.Bana kanserle mücadele ettiğini söylemediler,söylemelerini istememiş kendim sorup öğreneyim diye.
Seni anlattım.Hiç beklemiyordum ama mutlu olmamızı istediğini söyledi.Annem de teyzemle kalmak istediğini söyledi,köyden gelmedi yanıma.Oralara alışmış,öyle diyor.Bu arada,babamın sana bir mesajı varmış, 'Söyle ona, oğluma iyi baksın' dedi."Vegas bu dediğime gülerken apansız gelen ağrısı nedeniyle gülüşünün yarıda kesildiğini düşünmüştüm ama meğer beni tuzağına düşürmüş.Ben yardım ederken beni kolumdan tutup kendi üzerine çekti.Bu yaptığına karşılık hafifçe omzuna vurdum.Galiba bu sefer gerçekten ağırmıştı,benim yüzümden.O da rahat dursaydı, müstehak bu ona.
Tekrar ciddi konumumuza gelmemizi sağlayan bir soru döküldü dudaklarından.
"O ceza aldı mı?"
"Birkaç yıl hapis cezası almış diye duydum.Onunla konuşmaya da gittim."
"Onunla konuşmaya mı gittin?Neden onunla konuşmak isteyesin ki?"
"Kızma hemen,orda polisler ve aramızda bir cam varken bana nasıl zarar verebilirdi ki?"
"Ne konuştunuz?"
"Özür diledi.Her şeyin bir özürle geçmeyeceğini,bu yaptığının seni canından edebileceğini söyledim.Bana hak verdi ve cezasını burda yıllarını çürüterek geçireceğini söyledi.İnsanların dikkatini çeken kıvırcık saçları darmadığın,kendisiyse perişan bir haldeydi.Görsen beti benzi atmıştı kadının.Gerçi görme,gerek yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Code Name 143/VegasPete✓
Fiksi PenggemarBay Vegas,eşinden boşanmış ve çocuğunun velayet davasını eşine karşı kaybetmiş 29 yaşında bir yetişkindir. Vegas, çocuğunun üvey babasının ona cinsel istismar ve şiddet gösterdiğini fark edince velayeti üzerine almak üzere Dedektif Pete ile işbirliğ...