Bu kitabın kurgusunun kopyası yapılması ya da çalınması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
Kitaba başlama tarihinizi yazar mısınız?
İyi okumalar dilerim.
İnsan yalnız doğar. Kimileri şanslıdır, doğar doğmaz onu heyecanla bekleyen bir ailesi vardır. Kimileri ise şans kavramının yakınından bile geçmez.
Doğduğu an istenmemek o insanın suçu mudur ? Dünyanın kötülüklerinden ailesi olmadan başa çıkabilmek , yeni doğmuş bir bebeğin sırtına atılmış en büyük yük değil de nedir? Tüm yaşamı boyunca bir yanı eksik bir insan olmak ne kadar acı verici bir durum.
İşte bütün bunları ben yaşıyordum. Doğduğum an ailem tarafından istenmeyen bir bebek olmuşum. Sebebini hep merak etmişimdir. Annem babamla 6 yaşıma kadar yaşadım o altı sene boyunca hatırladığım bazı şeyler var. Bunlardan birisi bir kız kardeşim oluşuydu. Onu eve büyük bir sevinçle getirmişlerdi. Beni bir kere bile öpmeyen annem o küçük kız kardeşimi içten bir şekilde koklayarak öpüyordu. Babam ona zarar gelmesin diye gözü gibi bakıyordu. Bana hiç bakmadığının aksine...
İşte kendimde suç aramaya o gün başladım. Beni neden kız kardeşim gibi sevmiyorlardı? Annem sanki evde olmamam gereken bir insanmışım gibi bana tiksinerek bakardı hep. Sonra ne mi oldu.
Bir sene sonra beni öylece bırakıp gittiler.Komşumuz Berceste teyze bana öz kızıymışım gibi baktı. Hiç bir zaman sormadım annemle babamın neden gittiğini. Sanırım o yaşımda anlamıştım terk edildiğimi.
Berceste teyzenin bir oğlu vardı. O da eşi ve çocukları ile beraber başka şehirdeydi. Tatillerde sık sık gelip ziyaret ediyorlardı. Bana, anne babamın aksine oldukça sevgi doluydu hepsi. Sanırım ilk kez bir çocuk olarak sevilmeyi onlarla yaşamıştım. Senelerce Berceste teyze bana gözü gibi baktı. Hiçbir zaman ailemden bahsetmedi bir kere duymuştum ağzından anne babamın adını onu da komşulara anlatırken, o kadar nefret doluydu ki onlara. Beni küçücük yaşımda bırakıp gittikleri için ağzına geleni sayıyordu.
Balkonumda oturmuş yeni sararan yapraklara baktım. Uzunca bir süredir bunları düşünmüştüm. Normalde aklıma bile gelmezdi ama yarın bu şehirden gideceğim için geçmişim ile yüzleşmeyi tercih etmiştim.
Üniversite son sınıf olmuştum. Berceste teyzeyi oğlu yanına alacaktı. Bende İstanbul'da kendi yaşantımı kurma kararı almıştım. Bu karar hepimiz için çok zor oluyordu. Berceste teyze beni sürekli vazgeçirip yurtta kalmam için zorlasa da bu sefer kararlıydım. Kendi düzenimi kurmanın zamanı geldi de geçiyordu bile. Onları unutacağımı sanıyordu. Bana gözü gibi bakan bir kadını nasıl unutabilirim ki...
Balkondan çıkıp eksik bir şey kaldı mı diye odanın içinde göz gezdirdim. Bütün kolileri düzenli şekilde yerleştirip ağızlarını bantladım. İçimde tatlı bir heyecan vardı. İstanbul' a hiç gitmemiş birisi olarak. Yarın ilk günüm nasıl olacak gerçekten merak ediyorum. Son senemde Üniversite nakilimi İstanbul'a aldırmam ne kadar doğru bir karar o konudan hâlâ emin değildim. Buradaki üniversitemdeki arkadaşlarımı çok özleyecektim ama hayat beni başka yere yönlendirmişti.
Son kolinin de ağzını bantladıktan sonra hemen kendimi yatağa attım.
Derin bir uyku çekmeliyim çünkü yarın yeni hayatıma giriş yapacağım. Yeni bir şehir, yeni arkadaşlıklar , belki de bir aşk...*BÖLÜM SONU*
•Merhaba herkese umarım giriş kısmı hoşunuza gitmiştir. Hikayenin gidişatını anlamanız için geçmişe dönük bir giriş kısmı yazmak istedim.
•Yorumlarınızı ve voteleri bekliyorum. Diğer bölümde görüşmek üzere 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK- I ELZEM
ChickLitBen, terk edilişi çocukluğumda tatmış bir kızım. Kimsenin beni gerçekten sevebileceğine dair içimde en ufak bir umut kırıntısı bile barındırmıyordum... Ta ki onunla tanışana kadar. "Seni seviyorum hem de her şeyden çok seviyorum." Sözleri kalbimi d...