Bir önceki bölümde kısa bir geçmişe yolculuk yapmıştık. Aynı şekilde devam ediyoruz. Diğer bölümde günümüzden başlayacağız.
İyi Okumalar :*
-2 Hafta önce-
Yeni şehir, yeni arkadaşlar, yeni bir yaşantı alışması zor gibi dursa da zamanla bu düzene ayak uyduruyordum.
" Evet her şeyi hallettim ben sen sıkıntı etme.... hıhı.... tamam çok öpüyorum hepinizi görüşürüz." Gülümseyerek kapattım telefonu Berceste teyze sık sık arayıp nasıl olduğumu soruyordu. Evin bir eksiği var mı şunu yaptın mı bunu hallettin mi diye sürekli kontrol ediyordu beni. Bu kadar iyi kalpli bir insanı tanıdığım içi kendimi bazen çok şanslı hissediyorum. Gerçi şans kelimesi bana ne kadar yakışır orasını bilemem.
İki aydır bu şehirdeydim. Evimin olduğu çevreyi öğrenmiş okulumu görmüş nakil işimi halletmiştim. Sırf kolaylık olsun diye iki ay önce gelip buraya evime alışmak benim için çok iyi olmuştu. Apartmandaki ailelerle pek fazla muhabbetim olmamıştı sadece merhaba merhaba yapıyordum. Onun dışında alt komşum Tansu ile tanıştım. Şu iki ayda bana aşırı yardım etti şehri gezdirdi, okulumu bile onunla beraber gezdim. İnsanın tanımadığı bir şehirde arkadaşı olması biraz olsun rahatlatıyor.
Kahvemi elime alıp balkonuma geçtim. Eylül ayının girmesi ile havalar yavaş yavaş serinlemeye başlamıştı. Şu son balkon zamanlarımın tadını çıkarmaya başladım. Telefonumu elime alıp biraz sosyal medyada gezindim . O sırada Apartman yöneticisinden yarım saat sonra toplantı olacağına dair mesaj geldi. Gözlerimi devirmeden edemedim. Hangi yönetici toplantıyı son dakika haber verir ki .
Odama geçip üzerime spor bir şeyler giydim. Çoğu insanı ilk kez bu toplantıda görecektim. Üstüme çeki düzen verdikten sonra saçlarımı açık bırakıp evden çıktım. Tansu'ya inerken beni beklemesi için mesaj attım. Toplantı sitenin ortak salonunda gerçekleşecekti. Salona geldiğimde koridorda beni bekleyen Tansu'ya sarıldıktan sonra beraber içeri girdik.
"Ne teferruatlı bir toplantı oluyor bu sanırsın iş adamıyız." Tansu söylediğim şeye gülmeye başladı.
"Alışsan iyi edersin sitede öğrenciler kadar zengin ailelerde çok fazla onlar böyle lüks şeylerden hoşlanıyor. Gerçi sen ben dışındaki çoğu öğrencinin de onlardan bir farkı yok. Hepsi dışardan gelen kişiler değil kendi düzenlerini kurmuş takılıyorlar."
"Hmmm..." Salona geldiğimizde beklediğimin dışında bir kalabalık vardı. Bu kadar insanı bir araya toplayacak kadar ne diyeceklerdi çok merak ediyorum. Geçip bir yere oturduk ve beklemeye başladık. Salon yavaş yavaş dolarken çoğu insan gruplaşmış sohbet ediyordu. Bizim gibi de birkaç öğrenci vardı. Yönetici gelip herkese bir baş selamı verdikten sonra başladı boş boş konuşmaya. Boş diyorum çünkü gerçekten bu kadar insanı burada toplamaya değecek şeyler konuşmuyordu. Sitenin spor salonunda yapılacak değişikliklerden bahsedip fikir alıyordu.
Neredeyse 1 saat oldu ve ben sıkıntıdan cidden patlamak üzereydim Tansu'nun da benden bir farkı yoktu. Kapının hızla açılması ile dalgınlığımdan dolayı sıçradım. birkaç göz bana dönse de aldırış etmeyip gelen kişilere baktım.
"Merhaba herkese geç kaldım yine kusura bakmayın. "
Neşeli şekilde içeriye gelen kıza baktım.
"Gel Asel gel...Hoş geldin ." Duyduğum isimle içime bir acı çöktü. Asel... yarım yamalak hatırladığım kız kardeşimin ismiydi. Küçük bir bebekti annemle babam onu eve getirdiklerinde. büyük bir sevinçle karşılanmış benim görmediğim değerin kaç katını o yeni doğmuş hali ile görmüştü. Şu an ne halde nasıl birisi hiçbir şey bilmiyordum. Gerçi annen babam bile nasıl bir haldeler şu an onu bile bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK- I ELZEM
ChickLitBen, terk edilişi çocukluğumda tatmış bir kızım. Kimsenin beni gerçekten sevebileceğine dair içimde en ufak bir umut kırıntısı bile barındırmıyordum... Ta ki onunla tanışana kadar. "Seni seviyorum hem de her şeyden çok seviyorum." Sözleri kalbimi d...