4. Bölüm

1K 9 10
                                    

Arzu, telaşla "ne yapacağız?" diye fısıldadı. Sesinin dışarıya gitmesini şimdi hiç mi hiç istemiyordu. Daha önce buna özen göstermediği konusunda kendisine kızıyordu. Annesinden pek fazla korkmazdı ama saygı duyardı. -Saygı korkudan her zaman tesirlidir- Annesi de zaten korkulacak bir insan değildi. Yumuşak, güler yüzlü, yufka yürekli bir kadındı.

"Sen şimdi çalışma odama geç!"

Arzu, "tamam." dedi ve hemen yanında duran, Samet'in açtığı kapıdan içeri girdi. Kapıyı hafif aralık bırakarak arkasına geçti.

Samet, dış kapıyı hafifçe araladı ve kafasını aralığa sokup "buyur Güllü Abla." dedi.

"Çok gürültü yapıyorsunuz Samet. Sizin yüzünüzden sabahın köründe uyandım. Biraz yavaş olun! Gerçi yavaş ya da hızlı olmanız beni ilgilendirmez. Sessiz olun yeter!"

Samet, ne diyeceğini bilemedi. Kekeme olmasa da konuşmakta zorlandı ve en sonunda "peki." diyebildi.

Güllü, gülerek "ne?" dedi.

"Benden mi utanıyorsun?"

"Yok da..."

Güllü, Samet'in kolunun çıplak olmadığı görünce terlikleirini çıkardı ve kapıyı itekleyerek içeri girdi.

"Hanım kızımız nerede?"

Samet, hâlâ şokun etkisindeydi ama biraz biraz kendine gelmişti. İç çekti ve Güllü üç koltuğa otururken "duşta o." diye yanıt verdi. Gülümseyerek Güllü'ye baktı.

"Biz sessiz olacağız. Sen rahatça uyuyabilirsin Abla."

"Aman uyku mu bıraktınız insanda?"

Güllü, güldü ve "neden gelinimi benden saklıyorsun?" diye sordu.

Samet, yapmacık bir gülüş takındı yüzüne.

"Çünkü tam gelinin sayılmaz."

Güllü, kahkahayla başını geriye doğru attı ve akabinde Samet'e baktı. "Güldürme beni!" dedi.

"Seni ilk kez bir kadınla görüyorum. Yani demem o ki her gün başka birini kolunu takan, hovarda bir erkek olmadığını biliyorum. Bu kadın müstakbel gelinim kesinlikle. Bundan adım gibi eminim."

Samet, gülümsedi ve "kısmen haklısın." dedi.

"Ama kader beni bir zampara da yapabilir. Hiç belli olmaz."

Güllü, "haklısın." dedi ve neden sonra yavaşça koltuktan destek alarak ayağa kalktı.

"Nyse, sen gelinimi şimdi göstermeyeceksin bana. Ben kalkayım. Tabiki bu akşam bize geleceğinizin de sözünü alayım."

Samet, ne diyeceğini bilemedi ve Güllü'nün ısrarlı bakışlarıyla kendisini zorlamasından ötürü "peki." demek zorunda kaldı. Onu kapıya kadar yolcu etti. Gülümseyerek "görüşürüz." dedi ve kapıyı kapatıp derin bir oh çekti.

"Gitti. Çıkabilirsin."

Arzu, kapıyı yavaşça araladı ve ardından tamamen açarak odadan çıktı. Üzerine Samet'in beyaz çiçek desenli pembe gömleğini giymişti.

Samet, güldü ve "en korktuğum şey o gömleği bulmandı." dedi.

Arzu da güldü ve gömleğe bakarak "o kadar kötü bir gömlek değil." diye yanıt verdi.

"Hatta beğendim diyebilirim."

Samet, "eminim öyledir." dedi ve tekrar güldü. İki kolunu birden Arzu'nun beline doladı. Ardından dudaklarına bir öpücük kondurdu.

İhtiraslar Uğruna (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin