ㅡ 𝐂𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝐕𝐈𝐈

207 27 6
                                    

7┆❝ There's no point in saving myself
if even he doesn't believe me.
782 words

___________________________________________

jay_parkse0ng
Buluşalım.
Son kez.
(Görüldü)

___________________________________________

'Buluşalım' cümlesini ne zaman görse içi heyecanla dolan Jake şimdi sadece gergindi. Yatağında oturmuş açık olan ekrandaki mesajı tekrar tekrar okurken kendine çektiği dizlerine çenesini yaslamış duruyordu.

'Son kez'... Ne demek 'Son kez'? Onunla artık görüşmeyecek miydi? Okuldan mı ayrılacaktı? Ya Jake okuldan atılırsa? Sonuçta okulunun da itibarını zedelemiş bulunuyordu ve müdür bundan kaçınmak için onu atabilirdi. Buna hakkı olup olmadığını bilemedi ama o, müdür sonuçta, öyle değil mi? Okul için en iyisi olacak kararları o verirdi. Okulunu düşünmek zorundaydı.

Atılmasa bile muhtemelen ayrılırdı çünkü geçtiği her yerde Heeseung ile olan anıları onu boğuyordu. Aynı zamanda Jay'in ona bakmadığını gördükçe kalbi acıyordu. Onu görmeden durabilirdi ama görüp de konuşamayınca, dokunamayınca canı daha çok yanıyordu.

Sonunda gitmesi gerektiğini düşünüp istemeyerek de olsa yerinden kalktı ve dolabına ilerledi. Normalde olsa Jay ile buluşacağı için ne giyeceği konusunda türlü türlü fikirler kafasında dolanırdı ama bu sefer sadece beyaz bir tişört ve kot pantolon almıştı. Jay'in de aynı olduğuna emindi. Oysaki Jake kıyafetlerle ne kadar oyalanırsa oyalansın buluşma yerine geldiğinde Jay de aynı telaşı yaşadığı için onun gibi geç gelirdi. Ve bu artık onlar için klasik olmuştu. Ne zaman birbirlerini görseler gülerler ve dalga geçerlerdi.

"Ya, benden daha geç geldin! Bu kadar mı iyi gözükmek istiyorsun?"

"Sen öyle san. Buraya gelişini gördüm, eğer çıkarken annem beni oyalamasıydı daha erken gelirdim. Cidden çok uğraşmış olmalısın."

Aklına gelen konuşmalarla uyuşuk ve isteksizce giyindikten sonra kendini yatağında oturmuş halıya öylece bakarken bulmuştu. Gitmeyi hiç istemiyordu ama eğer son kez ise onu son kez görebilmeyi de istiyordu. Bunun neden son kez olduğunu merak etti ve eğer yüz yüze olurlarsa bunu soramayacağından korkarak telefonunu çıkardı.

___________________________________________

simjaeila
Neden son kez?

jay_parkse0ng
Çıktın mı?

simjaeila
Bu neden son buluşmamız Jay?

jay_parkse0ng
Seninle bir daha görüşebilir miyiz bilmiyorum.

simjaeila
Eğer görüşmek istemiyorsan neden 'son görüşmemiz' olsun istedin ki?

jay_parkse0ng
İstemiyorum demedim...
Sadece her şeyi açıklığa kavuşturmak için sana bir şans veriyorum.

simjaeila
Yaptığımı itiraf etmemi istiyorsun yani?
Elinde hiçbir kanıt olmadan?

jay_parkse0ng
İstemezsen buluşmayız Jaeyun. 

simjaeila
Bunun benim için ne kadar zor olduğunu anlamıyorsun...

jay_parkse0ng
Benim için de çok zor.
Ama bunu yapmak zorundayım.
Eğer istemiyorsan yapabileceğim bir şey yok.
(Görüldü)

___________________________________________

Jake dolan gözlerini silmiş ve derin bir nefes alıp saçlarını geriye taradıktan sonra parmakları tekrar klavyeyi bulmuştu.

___________________________________________

simjaeila
Tamam.

jay_parkse0ng
Tamam?
İtiraf edecek misin?

simjaeila
Her şeyi anlatacağım.
Parkta mı buluşacağız?

jay_parkse0ng
Hep olduğu gibi.
(Görüldü)

___________________________________________

Jake, Jay'in söylediği yere yaklaşırken onu gördüğü anda olduğu yerde durmuştu. Uzaktan onu izlerken hem uzak olduğundan hem de başını eğdiğinden yüzünü seçemiyordu ama o olduğunu anlamıştı. Yeşilliklerde dolu, herkesin yürüyüş yaparken veya bisiklet sürerken yanından geçtiği bu parkın sonuna doğru ağaçların arasında bulunan bankta sadece tek bir kişi orada öylece oturup birini bekleyebilirdi. 

Kalbi, arkasını dönüp koşarak kaçmasını söylese de ayakları sevdiği kişiye doğru harekete geçmişti. Ona yaklaştığı her adımda kalbi daha hızlı hem heyecanla hem de korkuyla atmaya başladı. Elleri titrerken gözleri seğirip duruyordu. Belki insanlar onu öldürmezdi ama Jay tam şu anda herhangi bir ani hareket yapsaydı kendini onun kollarında bulur ve gözlerini bir daha açamazdı herhalde.

Sonunda onun birkaç adım uzağında durduğunda Jay kafasını kaldırıp onunla göz göze gelmişti. İkisi de ne deyip ne yapacaklarını bilemeyerek birbirine baktı bir süre. Sonunda ise Jay gözlerini kaçırıp biraz yana kaymıştı oysaki yanındaki boşluğa Jake zaten rahatlıkla oturabilirdi. Ondan daha uzak olmak istemişti demek ki. Jake gergince onun yanına otururken gözlerini ayaklarına dikti ve Jay konuşana kadar ayırmadı. Bu da biraz uzun sürmüştü ki o zaman aralığında Jake neyi, nasıl anlatacağı konusunda kafasında tartışıyordu.

"Seni okuldan attırmak için imza topluyorlarmış."

Birden söylediği şeyle Jake ona bakmıştı ama Jay de aynı onun gibi yeri izliyordu bu yüzden gözlerini yavaşça ayırıp baktığı yere geri döndü.

"İmza verdin mi?"

"Elbette hayır..."

"Şaşırdım."

Umursamazca dediği şey üzerine yanındakinin derin bir nefes alıp verdiğini duymuştu.

"Polise git Jaeyun... Gerçekten bununla yaşayamazsın..."

Jay'in kafasını ona çevirdiğini ve bakışlarının üzerinde olduğunu anladı ama o dönmeyip kısaca güldü. Gözleri dolarken bile gözlerini kırpmayı reddediyordu.

"Bırak adalet sana cezanı versin, onlar değil. Onlar acımazsızca davranacaklar, bunu kaldıramazsın... Seni düşünüyorum-"

"Beni mi düşünüyorsun? Beni düşünseydin beni dinlerdin."

"Hiçbir şey anlatmadın!"

"ÇÜNKÜ DUYMAK İSTEMEDİN!"

Sesinin çıktığı kadar bağırıp hiddetle ona döndüğünde bir çocuğun korkarak kaçtığını görmüştü ama şu anda bu yaptığına pişman olamayacak kadar sinirliydi. Hayatında kimseye bu kadar yüksek sesle bağırdığını hatırlamıyordu. O, bağırmazdı bile. Sadece Heeseung ile kavga ettikleri zaman sesini yükseltmişti çünkü yanlış anlaşılmaktan korkuyordu.

Jay'in anlamsız bakışlarını gördüğünde kendini sakinleştirmek için nefesler almaya başladı. Sinirlenmenin yeri değildi ama kırgın ve kızgındı.

"Eğer... Eğer 'Sana güveniyorum Jake, bunu yapmayacağını biliyorum. Birlikte bir yolunu bulacağız.' deseydin... Bunu deseydin her şey daha farklı olabilirdi. En azından sevgilimin bana inandığını bilip kendimi kurtarmak için çabalardım."

"Ama bu durumdayken sana inanmamı bekleyemezsin-"

"Ne olduğunu anlatmamı ister misin?"

Sakince sorsa bile sesinin titremesine Jay takılsa da bir şey demeyerek yalnızca kafa sallamıştı.

ɪ ᴡɪsʜ ᴡᴇ ᴅɪᴅɴ'ᴛ ᴇɴᴅ ᴜᴘ ʟɪᴋᴇ ᴛʜɪs ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin