1. BÖLÜM

258 33 26
                                    

MULTİ: Feyza

Feyza'dan...

Kendimi bildim bileli şu deli kızla beraberim. Hayatımın değişmesine sebep olduğunu söyleyemem. Çünkü; 17 yıllık hayatımın içinde sürekli yanımdaydı. Onu en kısa şekilde anlatmam gerekirse kesinlikle 'yaşama sebebim' diyebilirim. Peki bunu değiştirmek mümkün mü? Bunun cevabı: koca bir hayır olacak her zaman. Sevdiğimiz bir insandan çıkma teklifi aldığımız zaman vereceğimiz cevap bile ortak. Şimdi sen gel de bu kızı sevme. Saçmalık! Bir gün gelip ona ''seni sevmiyorum'' dersem hayatımın yalanını söylemiş olurum. Zaten o ego yığınının bana söyleyeceği şey; ''külliyen yalan!'' olur.

''Nisan, kalkacak mısın üstümden artık? Nasıl fikir?'' bir yandan üstümdeki fil misali ergeni kaldırmaya çalışırken bir yandan da aynı kişiye bir güzel sövüyordum.

''Ya kanka lütfen gidelim. Bak göreceksin hayatımızın aksiyonunu yaşayacağız.''

''Sen beni anlamıyor musun? Çünkü ben seni anlamıyorum da. Annem hayatta izin vermez. Paris diyoruz kanka. Boru mu? Ne yapacağız o gavurların yanında biz? Ne Fransızca biliyoruz ne bir şey. Yapma Allah'ını seversen ya.''

''Ne gerek var Fransızca'ya? İngilizce konuşunca da anlar onlar. Sen dil eğitimi almıştın hem. Bir dakika ya başkalarıyla muhattap olmak zorunda değiliz ki zaten.'' sürekli bu bahaneyi kullanmaktan bıkmadı mı gerçekten? Bu kız harbiden malak beyinli. Yok böyle bir şey abi!

''Annem ne olacak gülüm?''

''Ben izin alırım Sevgi teyzeden merak etme sen onu.'' işte burada büsbüyük bir kahkaha patlattım. Komiksin cidden Nisan!

''Annemden bahsediyoruz ciğerimin içi. Sevgi Dalan. Tanıdık geldi mi?

''Abartıyorsun Feyza. Ne yapacak sanki? Öldürüp köpekbalıklarına mı yedirecek?''

''Ah bebeğim! Annem eve saat 9' da değil 9' u beş geçe geldim diye üç gün boyunca mekanın içinde oklavayla dolaştı. Sanki bilmiyorsun bana nasıl işkenceler uygulayabileceğini. O kadın bir psikopat dostum. Hem soyadında bile meymenet yok kadının.'' gözlerini devirerek tekrar konuşmaya başladı. Bu hareket çok klasikleşmeye başlamadı mı? Bence çok cool. Çünkü, bende yapabiliyorum. Ben ve egoist iç sesim... Bir harikayız. Nisan konuşuyordu değil mi?

'' Kanka, sen ne diyordun? Dinlemedim de.'' Böyle de dobrayımdır. Bu sefer de 'ya sabır' çekti ve konuştu. Tekrar. Benim için. Oyy canım!

''Annenle aynı soyadını taşıyorsunuz. Bilgin olsun. Demiştim çok sevgili arkadaşım.'' Alaycı bir tavır takınarak cevap verdim:

''Yok canım! Şaka yapıyor olmalısın. Daha neler!''

''Aaa, öyle bir kitap serisi vardı değil mi?'' 'ya sabır' çekme sırası bendeydi. Beni takmayarak konuşmayı sürdürdü. Beni takmamak mı? Yılların popüleritesine sahip Feyza Dalan' ı takmamak mı? Bu nasıl bir soy addır Allah aşkına? Her neyse. Bu yaptığı cezasız kalmayacak. ''Ben eve gidiyorum aşkım. Şafak vaktini izleyeceğim. Görüşürüz.''

''Kaçıncı olacak bu?''

''27 sanırım. 28' de olabilir. Off. Tutma beni. Bekle beni Edward Cullen. Adam çok tatlı ulan.'' Onu takmama sırası bendeydi. Cezasını çekmiş oldu. Ne bekliyordunuz ki? Kardeşime ağır cezalar vermemi değil herhalde.

''Nisan bir şey söyleyecem.''

''Yine ne var?''

''Atarlanma be! haftasonu tatiline iki gün kaldı ve annemden bu iki günde izin almayı mı düşünüyorsun? Bu imansız! Bak, Fransızca olarakta söylüyorum: c'est impossible!''

''Adi pislik! Hani Fransızca bilmiyordun?''

''Bilmiyorum ama 'imkansız' kelimesinin her dile gelen karşılığını biliyorum.'' bunu söyledikten sonra bana ''sen tam bir amonyaksın!'' bakışı attı ve ardından kişiliğine oldukça yakışan, fazlasıyla egoistçe bir cümleyle karşılık verdi:

''Eğer, bir şeyi yapacağım dersem yaparım, bilirsin.''

Bütün gün haftasonu tatilinde Paris'e gidelim diye tutturdu. Abisi pilot olduğu için bedava bilet alma şansımız varmış. Benim için en önemli kural: Nerde beleş, oraya yerleş! Amma ve lakin söz konusu üşengeçlik olduğu için kılımı bile kıpırdatmayı düşünmüyorum. Yaz tatili yan gelip yatmak için vardır. Yanlış mıyım? Üstelik benim annem... Paris'i cehenneme çevirir bizim için. Ben annemde o potansiyeli görebiliyorum. Yine de ne olursa olsun kafa kadındır kendisi.

''Feyzaa! Ekmek almaya gider misin güzelim? Tabi ki gideceksin. Al şu parayı. Kalanla da dondurma al. Canım çekti.'' Son iki cümlesini duyunca çocuklar gibi sevinmiştim. Dondurmaya bayılırım ben!

Seni seviyorum anne.

selam gençler! Yepyeni bir hikayeyle karşınızdayım. Bunu tek başıma yazmıyorum ama. nisa kamkimin çok çok büyük yardımları var. gerçi bu cümleyi niye yazdım bilmiyorum. beraber yazıyoruz zaten. hesaplarımız ortak. ne diyelim? umarım beğenirsiniz ya. nyse öptm sizi byys.s

külliye asdfghj

Bana ulaşamazsanız @YasemiNisanur a ulaşabilirsiniz. ßß...

Yürekten SevmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin