Uraz on üç yaşındayken...
Uraz bir okul çıkışı daha hocanın son dakika yaptığı sözlüyü düşünüyordu. Gözleri yerde aklı notlarındaydı. Tek koluna taktığı çantası ile mahalleye doğru yürüyordu. Notları iyiydi hatta sınıf birincisiydi, sözlüsü de gayet iyi geçmişti ama içine oturan bir şeyler vardı ve bu onu kesinlikle rahatsız ediyordu.
Köşeyi dönüp mahalleye girdiğinde az ilerde gördüğü Alaz ile tüm düşüncelerini unutmuş, yüzünü güller açmaya başlamıştı. Ama bu mutluluk pek uzun sürmemiş yanındaki kızı gördüğünde anında kaşları çatılmıştı.
Kız, Alaz'ın karşısına geçmiş ona hayran hayran bakarak heyecanla bir şeyler anlatırken Alaz ilgisizce kıza bakıyor etrafa bitse de gitsek temalı bakışlar atıyordu. Bu sırada kaldırımda oturan ikiliyi görmesiyse birlikte istemsizce kıkırdadı. İkizler, Efsun ve Efşan'ın bakışları adeta kavga çıksa da girsek diye haykırıyordu. Kaldırımda oturmuş abileri Alaz'ı beklerken bir yandan da etrafa bıkkın bakışlar atıyorlardı.
İkizlerin bu halini gören Uraz anlık olarak yumuşarken bakışlarının tekrar Alaz ile konuşan kızı bulmasıyla saniyesinde kaşları çatılmış hızlı adımlarla yanlarına varmıştı. Onu gören ikizler anında ayağa kalkmış kaosun tatlı kokusuyla birlikte munzur bir gülüş bulmuştu dudaklarını.
"Alaz?" dedi Uraz sorgular bir biçimde. Uraz'ı gören Alaz ilk başta şaşırsa da bu şaşkınlığı çok sürmemiş kolunu Uraz'ın ince beline sarıp onu yanına çekmişti.
"Efendim yavrum?" bu sözlerle birlikte kız ikisine de anlamsız bakışlar atarken, yoldan geçen mahalleli ikiliye selam veriyor onların bu hallerine alıştıkları için umursamıyorlardı.
"Ne yapıyorsunuz burada?" dedi Uraz yumşadığını belli etmemek için hiç tavrını bozmadan fakat içindeki minicik yangının sönmesine bu sarılış yetmişti.
"Uraz, o benim sınıftan arkadaşım Selin. Selin, bu da Uraz." dedi. Ve Selin elini uzatıp Uraz'ın küçük elini uzatmasını bekledi. İkili el sıkışıp memnuniyetlerini belirtirken bakışlarının yarattığı soğuk savaştan habersiz olan Alaz anlatmaya devam etti.
"Deniz Hoca proje ödevi için bizi eşleştirdi. Biz de ne zaman nerede ve nasıl yapabiliriz onu konuşuyorduk." dedi. Uraz'ın aniden kendinden emin tehlikeli oldurmaya çalıştığı gülşü soldu. Selin zafer ilan edercesine gamzesini gösterek gülümsedi. Uraz onu o belediye çukuruna gömecekti ve buna emindi. Selin öldürücü darbeyi indirmek için dudaklarını araladı.
"O zaman sizin evde buluşuruz bizim evde küçük kardeşim bize rahat vermez. Seninkiler pek küçük durmuyor ama. Zamanını telefondan konuşuruz canım." dedi kızları süzerek. Ve Uraz'a dönüp "Görüşürüz canım." dedi. Arkasına dönüp kızıl kıvırcık saçlarını havalandırarak yürümeye devam etti.
Morali iyice bozulan Uraz hemen Alaz'a sarıldı. Kafasını kaldırdı ve sinirli haline geri dönüp "Evleneceğim ben seninle biliyorsun değil mi? Elalemin manyak karılarıyla uğraştırma beni yolarım o kızıl tilkiyi bak." dedi.
Alaz, Uraz'ın sinirlendiğini anlamış olacak ki saçlarına hafif bir öpücük kondurdu. O sırada ikizlerden Efşan konuşmaya başladı. "E evlenin artık sizde ya." dedi. İkizi Efsun hemen ona hak verdi. " Evet, hem Alaz benim gözüm bu kızıl kafalı hıyarı hiç tutmadı. Uraz'a nasıl baktığını görmedin mi?" Efşan hemen atladı. "O tilki bizim eve girerse onu odamda yastıkla boğarım." deyip tekrar sözü Efsun'a bıraktı. "Al benden de o kadar ikizim-"
"Saçmalamayın kızlar sadece proje yapacağız onun dışında iletişimimiz olmayacak zaten daha önceden de yoktu. Vahşi hayallerinizle Uraz'ın aklını kirletmeyin hadi bakalım ördek ordusu evimize gidiyoruz." deyip Uraz'ın boynuna kolunu attı ve eve doğru yürümeye başladılar.
Eve geçtikleri gibi ikizler anında Uraz'ın koluna girip odalarına sürüklediler. Acilen durum güncellemesi yapmaları lazımdı. Alaz kardeşlerinin bu hareketine göz devirirken bir yandan da manasız bir şekilde sırıtıyordu.
Odaya geçtikleri gibi Uraz anında kendini yatağa atmış kafasını deve kuşu misali yastığa gömmüştü.
"Lan, yastığımı mı yalıyorsun oğlum?!" dedi Efşan anında yüzünü buruşturarak. Bu konularda garip bir hassasiyeti vardı yatağının yanına kimseyi yaklaştırmaz yanından bile geçseler rahatsız olurdu. Neyse ki bu takıntısı Uraz ile birlikte azalmaya başlamıştı.
Efsun gülerek ikizinin kafasına vurdu "Aynen salak işi gücü yok senin yastığını yalayacak." dedi çalışma masasına oturup ayaklarını sallandırırken Efsun.
Efşan bir yandan kafasını ovuştururken bir yandan da ikizine kınayan bakışlar atıyordu "Ayıp ediyorsun." dedi dudaklarını büzmüş ard arda gözlerini kırpıştırırken Efşan.
Efsun tam ağzını açmış ikizine cevap verecekken Uraz'ın sesiyle beraber açtığı gibi kapatmıştı ağzını.
"İki lafınızdan beşi didişmek ya. Sizin yüzünüzden depresyonuma bile tam giremiyorum!" dedi Uraz kafasını yastığa gömdüğü için boğuk çıkan sesiyle.
İkizlerin aynı anda konuşmasıyla kafasını yastıktan kaldırıp ters ters baktı onlara Uraz. "Ayıp ediyorsun kanka."
"Tamam be tamam!" dedi sitemkar sesiyle Efsun. Bu sırada Efşan dönen sandalyeye oturmuş dirseklerini kol koyma kısmına dayamış ve ellerini yukarıda adeta bir psikolog edasıyla birbirine kenetlemişti.
"Anlat bakalım Uraz efendi derdin tasan nedir?" dedi Efşan psikolog havasından bir an olsun çıkmazken.
"Kanka kız çok güzeldi be! Ya Alaz'ımı ona kaptırırsam, görmedin mi kızın bakışlarını?" dedi Uraz yatak da bağdaş kurmuş dirseklerini dizine dayamış yüzünü de elleri arasına almış dert yanarken.
"Harbiden, kızın bakışları bakış değildi." diyerek Uraz'ı desteklenmişti Efsun.
"Kenafir gözlü pis sapık abimi yiyecek gibi bakıyordu!" dedi Efşan bir anda yükselerek yerinden kalkmaya yeltenmişti ki Efsun onu kafasına vura vura geri oturtmuştu.
Ters ters baktı ona Efşan "Vurmasana be! Salak olacağım."
"Zaten salaksın." dedi anında Efsun. Evet kendisi fazlasıyla hazır cevap biriydi.
Efşan kabullenmişlik ile önüne dönerken Efsun zafer kazanmış gibi gülümsemiş sonradan kıyamayarak eğilip ikizinin yanağından makas almıştı.
"Öhm öhm, konumuza dönelim lütfen!" diyerek boğazını temizlemişti Uraz.
"Gelelim sebebi ziyaretimize, gençler birbirlerini görmüş beğenmişler bize de evet demek düşer." dedi Efşan dalga geçerek.
Uraz ve Efsun ona kınayan bakışlarını atarken Efsun söze girdi "Kanka sen onu bunu boş ver direkt yapış dudaklarına." dedi Efsun sülalem rahat modunda.
Uraz gözleri kocaman olmuş yanakları utandığı için al al olmuş Efsun'a bakarken sözü Efşan devre aldı "Yuh anasını satayım! İstersen direkt yatağa geçsinler?"
Efsun sahte bir oyunculukla elini çenesine atarak düşünüyormuş gibi yaparken "Aslında olabilir biliyor musun?" dedi, Efşan ikizinin bu sözlerine sadece gözlerini devirirken Uraz domatese dönmüş suratıyla "Acilen mantıklı bir plan yapmalıyız!" diye haykırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Show Haber [bxb]
HumorKüçük çocuk babasıyla beraber çift kişilik koltukta ayaklarını sallayarak otururken bir yandan da gözü babasının sürekli kanalı değiştirdiği televizyondaydı. Babası Selim Bey onca kanal içinden bir haber kanalında ansızın durdu. Küçük çocuk bu ani k...