10. bölüm

108 5 16
                                    

" Aşk, sevdiğin birini görmeyince kötü hiss edip, ağlamak istediğin bir duygu. Ona göre her şeyi göze almaktır aşk. "

Bahar kafası önüne eğik şekilde duruyordu. Biraz düşüncelere daldı. Sonra Ayşeye baktı.

" Ayşe? Hadi gidelim eve. Teşekkürler. "

Ayşe hiç bir şey anlamadan Baharla birlikte okuldan çıktı. Yol boyunca konuşur, kahkaha atardılar. Bahar eve gelince el yüzünü yıkayıp yemeyini yedi. Sonra odasına keçip kiyafetini çıkarıp üzerine rahat kiyafet giydi. Ödevlerini yapmak için masasına oturdu. Kafasįnda olan sorularla ödevlerinin çözmesi onun için zor oluyordu.
Daha fazla başı ağrımadan yatağa geçip uyudu.

Sabah olunca annesi Bahar'ı uyandırdı. Zaten okula geç kalmıştı. Hazırlanıp hemen evden çıktı. Bir şeyler yemeden hızlıca okula koştu. İlk ders beden dersi olduğu bile aklından çıkmıştı. Bahar koşarak sınıfa girdi. Çocuklar sınıfta yoktu.

" Hay ben senin gibi işin ya... ilk ders beden. Öf... bende koşturarak geldim. Neyse biraz dinleniyim gideeim sonra. "

Bahar biraz dinlendikten sonra spor salonunun gitdi.

" Ha. İşte Bahar. Bahar git hazırlan sizinle bir yarış yapıcaz bu gün. "

" Ne yarışı öğretmenim? "

" Hazırlan görürsün. "

Bahar hızlıca kiyaferlerini çıkarıp, spor kiyafetlerini giyip sıra geçdi.

" Evet çocuklar. Sizinle bu gün basket yarışı yapıcaz. Yusuf gel buraya oğlum. Evettt. Şimdi Alper sende gel. Aha. En akıllı ve en güclü iki kişi. Hadi kendi takımınızı kurun. Bakalım hanginiz kazanacaksınız. "

Alper ve Yusuf kendi takımlarını kurfuktan sonra maç başladı. Taraflar hızlıca topu yakalamaya ve potaya atmak için çabalıyırdı. Bahar Alper'in takımındaydı. Yusufla rakip olduğu için mutluydu. Bu yüzden Yusuf'u tutuyordu. Topa dokunmasına izin vermiyordu. Top Alper'in elindeydi. Yusuf bir anda ortadan kayboldu. En son Bahar onu tutmuştu. Ama o, artık Alperden topu almış potaya atmak için koşuyordu. Rakiplerini geçerek geride koydu. Tüm gücüyle zıpladı ve topu potaya atdı. Top potaya düşsede Yusuf yere düşerken ayağı burkulup yere serildi.

' AAAAAĞĞĞĞHHH!!!! BACAĞIMMM! "

Alper Yusuf'un düşdüğünü görünce koşarak onun yanına geldi.

" YUSUFFFF!!! LANET OLSUN! İYİ MİSİN? NERESİ ACIYOR! "

" BACAĞIM ACIYOR! " ~ağlayarak.

Her kes Yusuf'un etrafına toplanırken Alper sanki sevgilisiyle uğraşırmış gibi onun etrafında koşuşturuyordu. Zaten sevdiğiydi.

" Hocam! İzin verin onu müayine odasına götüreyim. LÜTFEN! "

" T-tama Alper sen onu götür. Bizde geliyoruz. "

" Hayır siz oyuna devam edin. Bir şey olursa size haber veririm. "

Alper Yusuf'u beline alarak müayine odasına yol aldı. İkiside hiç bir şey söylemiyordu. Bir süre sessizlikden sonra Yusuf konuşmaya başladı.

" Neden? Neden? Neden sen?! Neden bu kadar olaydan sonra umusuyorsun beni?! "

Alper hiç bir şey söylemdi. Söylemeye hakkı olduğunuda sanmıyordu zaten. Onun yerine içindeki sesleri boğmaya çalışıyordu.

İyi okumalar.))

Sevgiye...sevgiyle ( boy×boy) (g×g)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin