27.09. 2017" Canım acıyor Jeongguk. Gerçekleşmesinden korktuğum her şey gerçek oluyor. Ben sana aşığım... Peki ya sen?... O sana âşık Jeongguk, Sen de ona âşık mısın?"
Flashback
1 hafta'nın sonunda odamdan çıkmış, Her şeyin başlangıcı ama benim sonum olan 'o' ağacın altına oturup, gökyüzüne bakıyordum.
Sonbahar ayıydı ve hava soğuktu. Yapraklar birer birer ağaçlardan düşerken yerler ağaçtan düşmüş yapraklar ile doluydu. Esen rüzgarın ve benim iç çekişlerimin eşlik ettiği ortama bir de ayak sesleri eklendiğinde rahatsızca yerimde kıpırdanmıştım.
Kimseyle konuşasım yoktu çünkü konuşamıyordum. Ne zaman konuşmak istesem boğazıma bir yumru oturuyor, sonra da gözlerim doluyordu. Yapamıyordum, içimde ki yangını kimseye anlatamıyordum...
Sesler yakınlaştığında yüreğimde bir sızı hissettim. Gözlerimi sıkıca kapayıp derin nefesler alırken ayak sesleri kesilmişti ve ben eş zamanlı olarak yanımda bir hareketlilik hissetmiştim.
Gözlerimi açıp yanıma baktığımda, korku tüm bedenimi ele geçirmişti. Çünkü gelen kişi Taehyung'dan başkası değildi ve çok heyecanlı gözüküyordu. Derince yutkunmuş, sonra da ona meraklı gözlerle bakmıştım.
"Sorun nedir Taehyung?" sesimi stabil tutmaya çalışsam da, korkudan ve heyecandan sesim kısılmış ve titremişti.
Tae yüzünde ki aptal gülüş ile bana döndüğünde artık sona geldiğimi farkındaydım.
"Seninle bir şeyler konuşmak istiyorum ama emin değilim Jimin-shi.."
"Seni dinlemek isterim..." dedim, yalandı. Dinlemek istemiyordum. Duyacağım şeyler beni çok korkutuyordu ama bir şeyleri öğrenmem de gerekiyordu.
"Sen hiç âşık oldun mu Jimin?" Diye sordu Taehyung, benim az önce yaptığım gibi gökyüzünü izlerken.
Yutkundum ve öylece yüzüne baktım. Nasıl diyebilirdim ki beni öldüren ama aynı zamanda yaşamamı sağlayan bir aşka âşık olduğumu...
Nasıl söylerdim ona sevdiğim çocuğun gözünden akan her bir yaşın benim yüreğimde ki yangına düştüğünü ve yangını daha da büyüttüğünü.
Nasıl anlatırdım ona,
Kendi içimde oluşturduğum cehennemimde yandığımı.."Bunu neden soruyorsun?" Dedim kafamda ki onca cümleyi boşvererek.
"Sanırım söylemek istemiyorsun," dedi Taehyung. Beni duymamış gibiydi. Ya da duymak istediği şey bu değildi, bilmiyordum.
"Peki.. aşk nasıl bir şey biliyor musun?" Diye sordu bu defa da. Asla pes etmeyecekti. "Biliyorum"demek istedim o an.
Beni öldüren ama aynı zaman da yaşatan aşkı çok iyi biliyorum demek istedim. Ama yapamadım."Ne söyleyeceksen uzatmadan söylesene Tehyung!" Dedim sahte bir sinirle ve cevabını duymaktan en çok korktuğum soruyu kendi ağzım ile sordum.
"Yoksa âşık olduğun biri mi var?"
Taehyung önce gökyüzüne bakmış, sonra da kare gülüşünü sunmuştu bana. Bilmiyordu ki o böyle yaptıkça benim daha çok yandığımı.."Evet, hyung. Gülünce tavşan dişleri ortaya çıkan, ceylan gözleri kısılan, sesinde huzuru taşıyan birine âşık oldum."
Sus demek istedim o an. "Sus! Kalbime batıyor söylediklerin." diyemedim. Kalbimin tekrar ve tekrar kırılmasına şahit olurken hiçbir şey söyleyemedim. Konuşmasın istedim. Daha fazla canımı acıtmasın sözleri... ama susmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loser & Lover, Jikook ✓
Фанфик[ Mini Fic ] Başlangıç tarihi: 25.08.22 Bitiş tarihi: 26.08.22 Ficte zaman atlamaları vardır, bunu bilerek gelin. ( Bts / Fake love'dan esinlenilmiştir ama sözleri ile çok fazla alakası yoktur. ) • Beş bin hikayede angst etiketinde 5. 🏅 • Beş bi...