18.09. 2017"Canım acıyor sevdiğim.. kalbim acıyor. Seni her gün görüyorum. Gün geçtikçe artık bana bakmıyorsun bile... Kızgınsın bana öyle değil mi sevdiğim? Kırgınsın çokça... Özür dilerim miniğim..
"Sen yanımdasın, ama artık bizden çok uzaktasın..."
Flashback
"Jimin-ah! Hadi gelsene!"
"Geliyorum Jin hyung!"
Jin hyung sabah kahvaltıyı hazırlamış ve üyeleri tek tek kaldırmıştı. Geriye bir ben, bir de Jeongguk kalmıştı.
Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdikten sonra aşağıya inmiştim. Artık yurtta kalmıyorduk, kendimize ait iki katlı bir evimiz vardı.
Aşağıya indiğimde Jin hyung bana kızgın bir bakış yollamış, "Sonunda teşrif edebildiniz!" demişti.
"Özür dilerim hyung" demiş ve yerime oturmuştum.
Jin hyung yüzümün asık olduğunu gördüğünde fazla üstelememiş, hâlâ aşağıya inmemiş olan Jeongguk'a seslenmeye devam etmişti.
"Jeongguk! Hadi gel artık! Seni bekliyoruz!"
Jeongguk ses vermeyince Jin hyung mutfağa gelmiş, "Biriniz gidip jeongguk'u uyandırsın" diyerek sofraya oturmuştu. Eskiden her gün odasına gider, saçlarını okşayarak uyandırırdım onu. Ama artık bu imkansızdı. Jeongguk bana nefret bakışları atarken ona yakın olamazdım...
Taehyung, Jin hyung'un dediği şey ile hızla masadan kalkmış, "Ben uyandırırım!" diyerek Jeongguk'un odasına koşmuştu.
Bir anlığına gözlerinin ışıldadığına yemin edebilirdim. Tıpkı bir zamanlar benim gözlerimin parladığı gibi...
Taehyung, Jeongguk'a âşık olabilir miydi ki?
Aklıma gelen ihtimaller ile çiğnediğim lokmayı yutamamıştım. Yüreğimde öyle derin bir acı hissetmiştim ki... Tarifi yoktu bunun.
Aklıma doluşan ihtimaller gözlerimin de dolmasını sağlarken hızla oturduğum sandalyeden kalkmış, ağlamaktan çatlamış sesim ile "Ben doydum size afiyet olsun." diyerek odama koşmuştum.
Odama girdiğimde kapının arkasına oturmuş, dizlerimi kendime çekerek kafamı dizlerimin üstüne yaslamıştım. Kalbim o kadar acıyordu ki, nefes alsam kalbimde ki kırıklar ruhuma batıyordu.
Son bir kaç haftadır Taehyung'un Jeongguk'a olan tutumu gelmişti aklıma. Sahi... Taehyung tıpkı benim gibi sürekli Jeongguk'u izliyordu. Sürekli onun anlık gülüşlerini izliyor,
Onun gülüyor olmasına gülüyordu.Farkındalık ile elimi ağzıma kapamış, hızla odamda ki banyoya koşmuştum. Taehyung Jeongguk'a âşık ise ben ne yapardım?
Nasıl yaşardım böyle? Ya Jeongguk da onu seviyorsa? Nasıl yaşatırdım durmak için çırpınan kalbimi? Nasıl devam ederdim nefes almaya?Kıyafetlerim ile birlikte soğuk suyun altına girerken hemen yan odadan Taehyung ve Jeongguk'un gülüşme sesleri geliyordu kulağıma.
Elimi ağzıma kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlarken elimden hiçbir şey gelmiyordu. Eğer Taehyung gerçekten Jeongguk'a âşık ise ne yapardım bilmiyordum. En önemlisi ise aşkı karşılıklı ise daha fazla nasıl katlanırdım bu acıya hiç bir fikrim yoktu.
O gün ve yaklaşık bir hafta boyunca şirket işleri olmadığı sürece odamdan dışarıya çıkmamıştım.
Çünkü dışarıya çıktığımda göreceğim şeyler beni ölesiye korkutuyordu. Uğruna kendimden bile vazgeçebileceğim insan başkasına bağlanmış ise nasıl gözümü açardım yeni bir güne, nasıl uyurdum bu gerçekle hiç bilmiyordum. Bildiğim tek bir şey vardı. O da karanlık bir boşlukta savruluyordum ve beni o boşluktan kurtarıp, karanlığıma ışık tutabilecek tek kişinin başkasına bağlanmış olması, başkasının karanlığına ışık tutabilecek olması canımı çok yakıyordu.
Flashback end
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loser & Lover, Jikook ✓
Fanfic[ Mini Fic ] Başlangıç tarihi: 25.08.22 Bitiş tarihi: 26.08.22 Ficte zaman atlamaları vardır, bunu bilerek gelin. ( Bts / Fake love'dan esinlenilmiştir ama sözleri ile çok fazla alakası yoktur. ) • Beş bin hikayede angst etiketinde 5. 🏅 • Beş bi...