Aşk Çıldırmaktır || Minsung

'Bu o olamaz?!

( Han'dan )

Sınıfa girmiştik ve yerlerimize geçmiştik. Seungmin ile ben arkamıza dönüp Felix ve Jeongin ile sınıfa girenleri eleştiriyorduk.

-Şu yeni gelecek 4 kişi kim acaba?

Jeongin'in sorusuyla Felix cevap verdi;

-Yeter 4 kişi de 4 kişi insanlar gelicek işte neyi taktınız bu kadar?

-Oo ciddisin insanlar mı gelicek?

Seungmin'in sinirli ve anlamamış yanıtı ile Felix göz devirip kafasını sıraya koymuş camdan dışarıyı izliyordu. Bu ikilinin kavgalarına bayılıyordum ne yalan söyleyeyim. Ehehe.

-4 kişi dediniz de aklıma geldi, yolda gelirken 4 çocuk gördüm, biri ben koştuğum için tuhaf tuhaf bakıyordu. Ama çocuk çok yakışıklıydı... Simsiyah giyinmişti hemde.

Dedim. Ama ben cümlemi bitirdiğim an yüzünü hiç görmek istemediğim hoca girdi sınıfa. Herkes ayağa kalmıştı ama salak Felix hala camdan dışarıyı izliyordu.

-Şşt Felix! Kalksana aptal!

Dedi Jeongin. Hoca Felix'e ters ters bakıyordu. Ben bile korktum. Felix hocanın bakışlarını gördüğü an ayağa kalktı.

-Oturun! Yeni bir döneme girdik. Umarım bu 15 gün içerisinde biraz çalışmışsınızdır. Son dönem, karne alıyorsunuz.

Hâlâ çalışmışsınızdır diyo ya? Anlamıyorum bu adamı 15 gün bırakın da dinlenelim bari. Kaç ayımız derslerle,okulla geçiyor sonuçta?

-Ve artık derslerinizde daha başarılı olmanız için her matematik dersimizde sizi sözlü yapacağım.

Herkes 'yaa' diyerek sesler çıkarıyordu. Ben Seung, Jeongin ve Lix de aynı şekilde. Adam bizi deli etmeye çalışıyor herhalde? Neymiş başarılı olmamız içinmiş?!

-Sessizlik! Bugün okulun ilk günü diye sizi sözlü yapmayacağım. Sizde beni iyice 'acımasız hoca' yerine koydunuz ha. Ayrıca gençler-

Hoca sözünü bitirir bitirmez kapı çalmıştı. Anlamıştım ki ya nöbetçi öğrenci ya da şu yeni gelecek 4 arkadaştı. Arkamı döndüm ve Felix ile Jeongin'e baktım. Anlamsız bakışlarıyla içeriye giren 4 öğrenciyi görmüşlerdi ve gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Önümü döndüm ve giren şu 4 kişiye baktım. Ama inanamadım ki...

-Ve ayrıca sınıfımıza biliyorsunuz ki 4 arkadaş gelecekti. İşte onlarda bunlar. Çocuklar, lütfen tanıtın kendinizi.

Bu o olamaz? 4 genç benim yolda gördüğüm gençlerdi?! Gözlerime inanamadım. Ve bana tuhaf bakan simsiyah giyinmiş kapşönlü yakışıklı çocuk ta oradaydı. Hepsi sıra olmuş tek tek kendilerini tanıtıyorlardı.

-Ben Seo Changbin. 18 yaşındayım ve okulumuzda bize atılan iftiradan dolayı buraya gönderildik.

Diyerek göz devirmişti şu Changbin isimli çocuk.

-Ben de Bang Chan.

Diyerek sözünü bitirmişti oğlan. Ama çok tatlı ve zarif birine benziyordu. İsmini söylerken bile gülmüştü ve yanağındaki o gamzeleri çok şirindi. Diğer 3'lüye göre farklıydı sanki.

-Ben ise Hwang Hyunjin.

Hyunjin isimli çocuğun cümlesi bittikten sonra şu tuhaf bakan çocuğu 4 gözle bekliyordum. Adı neydi acaba?

-Ben Lee Minho.

Hepsi isimlerini söyledi ve yüzlerinde hiç tepki olmadan yerlerine geçtiler. İsmi Lee Minho'ydu? Çok havalı geliyordu kulağa. Onlar ise bizim sağ tarafımıza oturdular. Çok yakındık ve bu beni değişik hissettiriyordu.