sürpriz bir şekilde hoş bir evrenle geldim! bu kurgu da yine kıştan beri aklımda olan ama daha yeni sıra gelmiş kurgulardan biri. yıldıza basıp bolca yorum bırakmayı unutmayın 🫀
kırık kalpler grubu
ömer: yeni şarkı atıcam dinleyin enayiler
link*tolga: ömer
mavi gri çok özledim çıkalı aylar oldu
yeni bir şarkı değil...ömer: olabilir
şarkının yeni mi olması lazım illa dinlememiz için
ben yeni keşfettim sadece
şarkıyı dinleyip güzel diyeceksin bir arkadaş olarak alt tarafı
tüm keyfimi kaçırdın ya yok oltolga: şarkı çok güzel de
ya şöyle şarkılar atma demedim mi sana
berk'i üzüyosun
biliyosun zaten çocuk mutsuz hepömer: ya ben öyle düşünmedim hiç
berk'im?berk: sorun değil ya
şarkıyı biliyodum ben bu arada
günde yüzden fazla dinlediğim için/tolga: kardeşim
bir sorunun varsa anlat bize
hala mı?
hala mı o kız?
bak anlıyorum seni çok seviyosun
ama onu sevmek seni üzüyosa vazgeçmeyi denemelisin
senden önemli değilömer: tolga haklı
fakültedeki tüm senen bu kıza bakmakla, onu düşünmekle geçti
aybike'yle
ama sen de biliyosun
başka birinden hoşlandığını söyleyen oldutolga: ömer
üstüne fazla gidiyosun sen deömer: yalan mı tolga?
o gevşek herif kaan'dan hoşlanmıyo muymuş aybike?
sakla sakla nereye kadar
sonradan duyunca daha çok üzülecek
kendini daha da kaptırmadan bilmesi daha iyitolga: daha ne kadar kaptırabilir ki kendini?
berk, üzülme lütfen
seni üzmek için söylemiyoruz
ama durum bu
kız kaan'dan başkasını görmüyo resmen
çocuğun asiye'den hoşlanıyo olması bile umurunda değilberk: sorun değil, alıştım
cidden❄
telefonun tuş kilidini kapatıp bıraktığında kulaklığını takmayı ihmal etmemişti. hazır ömer de atmışken şarkıyı bir kez daha derinlerde hissetmenin zararı olmazdı.
sadece birkaç masa uzağındaki aybike'ye daldı yine gözleri. kıvırcık saçlarının omuzlarına dökülüşü, gülerkenki hoş ses tonunun değdiği gamze çukuru, ela gözleri, doğal güzelliği her zamanki manzarasıydı berk'in. bir senedir de bu manzarayı izliyordu.
gökyüzüydü aybike, dokunsa ulaşamayacağı kadar uzaktaydı o da aynı yıldızlar gibi. yanındaki arkadaşlarıyla konuşmuyordu pek kız, dediklerini başıyla rastgele onaylasa da kaan'ı izliyordu. kızın hayran bakışlarının kaan'da olması ise berk'i zedeliyordu. ömer ve tolga'dan duymuştu zaten ama kahve gözlerinin aybike'ye baktığı gibi onun bir başkasına bakıyor olması acıtıyordu.
boğazının düğümlendiğini hissediyordu her defasında. zorla yutkunup yönünü kızdan çevirdiğinde de kapattı gözlerini, sadece şarkıya odaklansa daha iyiydi.
bir kırık kalbin ağrısı ellerimde, senin o güzel ellerin yerine
"selam."
kulağındaki kulaklığın tekinin kablosundan çekilişiyle irkilmişti. o tarafa döndüğünde duyduğu hoş melodi ve sesin güzel sahibiyle de eli ayağına dolaşmıştı.
"selam aybike. nasılsın?"
pek konuşmuşlukları yoktu. sadece uzaktan uzağa bir bakışı bile umutlarının yeşermesine sebep olurken genç kızın yanına gelişi canlandırmıştı yine ölü ruhunu.
"iyiyim teşekkür ederim. oturabilir miyim?"
"otur, otur tabi ki."
kızın sandalyesini de çektiğinde gülümseyerek oturmuştu karşısına. hiç düşünememişti bir gün onunla konuşursa nasıl davranacağını. ellerini, kollarını bile masaya nasıl koyacağını bilemez haldeydi.
"berk, uzatmadan direkt konuya girmek istiyorum çünkü vereceğin cevap benim için çok önemli."
"dinliyorum." kalbinin atışının gittikçe yüksek bir boyuta çıkmasına engel olamıyordu genç adam. aybike ise arada kaan'a bakış atarak kalbini ezmeyi ihmal etmiyordu.
"benimle sevgili numarası yapar mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
porselen kalbim | ayber
Teen Fictionberk'in elindeki tek şey onu devamlı kıran aybike'ye yazdığı kısa notlardı.