"İlk yemek mi yiyelim yoksa birşeyler mi yapalım?" Elindeki poşetleri örtünün üzerine koyarken sordu Draken. Kendini örtünün üstüne fırlatarak cevap verdi Luffy.
"Benim hiç birşeyler yapacak halim yok, çok açım şuan."
"Benimde 'yemek yemezsem ölücem' hastalığım tuttu." Hepimiz Usopp'a göz devirip oturduk.
Herkes hazırladığı şeyleri çıkarıp sofranın üzerine koymaya başladı. Doyacak kadarını yedikten sonra tekrar acıkırız diye yemekleri kaldırmayıp Mikey'in getirdiği topla oynamaya başladık. 4 er kişilik iki takıma bölündük. Bizim takım; ben, Baji, Mikey ve Usopp diğer takımda; Zoro, Chifuyu, Draken ve Luffy vardı.
"10 olan kazanır."
"Kabul."
🚬
10-4 skorla kazanmıştık maçı. Çok kolay olmuştu. Yorulduğum için oturup sigara yaktım. Luffy, hayvan gibi nefes nefese yemek yemeye başladı önümde.
"Yavaş ye hayvan, boğazında kalıc-" öksürmesiyle sözüm yarıda kaldı. Biliyodum böyle olucağını. Yanımdaki açılmamış su şişesini ona fırlattım. Alıp içtikten sonra biraz durup öksürüğü geçince tekrar yemeye başladı.
Telefonumdan bildirim sesi gelince cebimden çıkarıp baktım. Annem yazmıştı. Dediğinin aksine hergün görüntülü konuşamasakta mesajlaşıyorduk. Yazdığı mesaja girip baktım.
Annem
Gittiniz mi pikniğe oğlum?Siz
Evet anne
Oturuyoruz şuan
Sen naptınAnnem
Biraz sonra son bir toplantım var.
Sonra buradaki işim biticek.
Bugün ya da yarın gelirim.
Haber veriyim dedim.Siz
Cidden mi
Nasıl geçti toplantılarınAnnem
Gelince anlatırım hepsini.
Şimdi topantıya giricem, sonra konuşuruz.Siz
Tamam anneeeee
GörüşürüzAnnem
Görüşürüz oğlum.Telefonu kapatıp yanıma bıraktım.
"Ooo sarı çiyanım, hayırdır böyle gülerek kiminle konuşuyosun?" Bu da iyice yaşlı ninelere döndü.
Diğerleri fazla umursamazken Zoro ve Mikey dikkatlice bakıyorlardı yüzüme. Sanki birini öldürmüşüm gibi hissedince yerimde kıpırdanıp dik oturdum.
"Annemle konuşuyorduk ya. Bir iki güne geliyormuş." Zoro nefes verip önüne dönerken Mikey gülümsedi.
"Ohh ne güzel." Bende gülüp kafamı salladım. Kalan zamandada konuşup yemek yiyip futbol oynadık. Hamağı boş bulduğum zaman oturduğum yerden kalkıp hamağa bindim. Kulaklığımı takıp en sevdiğim müziği açtıktan sonra telefonu kapatıp gökyüzüne baktım.
2 3 dakika sonra bir anda gözümün önüne gelen dondurmayla kafamı biraz geri çektim. Kulaklığı kulağımdan çekerken hafif doğruldum. Müziği kapatıp telefonu kucağıma koydum. Bi Zoroya bir de elindeki dondurmaya baktım. Diğer elindede bir dondurma varken benim tarafımda olanı daha çok uzatırken elinden aldım.