San sahile vardıktan sonra arabadan inerek sahil boyunca Wooyoung'u aramaya başladı. Yarım saat kadar dolaştığında anca bulabilmişti. Birkaç dakika onu izledikten sonra yanına varıp oturmuştu.
"Geldin."
San cevap vermeden ona bakmaya devam ettiğinde Wooyoung da bakışlarını ona çevirdiğinde göz göze geldiler.
"Çok pişmanım San. Seni kaybettiğim için köpek gibi pişmanım."
Wooyoung'un akan gözyaşları hıçkırıklarla geldiğinde San daha fazla dayanamayıp kollarını hızla Wooyoung'a sardı. Wooyoung'da kollarını ona sardığında ağlamaya devam etti.
"Ç-çok ü-üzgünüm San. A-affet beni."
San bu süre zarfında sessiz kalırken, Wooyoung af dilemeye devam etti. Tâki Wooyoung alkolün de etkisiyle San'ın kucağında sızana kadar.
"Wooyoung?"
San kucağındaki bedene baktığında uyuduğunu fark ederek derin bir nefes aldı. Geldiğinde ilk kurduğu plan Wooyoung'u pişman etmekti ki onu oldukça başarmış görünüyordu. Fakat San onun bu kadar acı çekmesine gönlü razı gelmiyordu. Onun acı çektiğini görmek, bu dünyadaki en son isteği bile değildi.
San birkaç dakika Wooyoung'u izledikten sonra onu kucağına alarak arabaya taşıdı. Dikkatle Wooyoung'u arabaya yerleştirdiğinde hemen şoför koltuğuna oturup hızla arabayı çalıştırarak sürmeye başladı.
Yarım saat kadar sonra evlerine vardıktan sonra tekrar Wooyoung'u kucağına alıp evin kapısına ilerledi. Zar zor zile basıp beklemeye başladı.
"Hoşgel- San!? Ne oldu ona?"
Bayan Jung bir anda endişeyle söylendiğinde San gülümseyerek bakmıştı.
"Sakin olun anneciğim. Sadece biraz fazla kaçırdı. Bir sorun yok."
Bayan Jung sakinleştikten sonra San'a Wooyoung'un odasını gösterdi.
"Ben aşağıdayım. Bir sorun olursa seslenirsin."
San başını sallayarak onayladıktan sonra Bayan Jung odanın kapısını kapatıp aşağıya indi. San ise Wooyoung'u yavaşça yatağına yatırdıktan sonra yanına oturarak birkaç dakika onu izledi.
"Keşke sende beni sevsen Wooyoung."
San gözünden akan tek damla yaşı silerek ayağa kalktı. Tam gideceği anda Wooyoung kolundan tuttu. Bakışlarını hemen ona çevirdiğinde elini sıkıca tuttuğunu fark etmişti.
"Bu gece benimle kal."
San Wooyoung'un ağzının içinde gevelediği şeyleri duyduğunda acı bir tebessüm etti.
"Sen aylıkken seninle kalmayı tercih ederim."
San elini kurtarmak için birkaç saniye uğraştığında Wooyoung bir anda gözlerini açtı ve yataktan kalkıp koşarak banyoya girdi. San da endişeyle arkasından gittiğinde istifar ettiğini gördü ve uzamış saçlarını tutup sırtını okşadı.
"Hadi Wooyoung. Sıkma kendini."
Birkaç dakika sonra Wooyoung ayağa kalktığında San ellerini ondan çekerek hareketlerini inceledi. Ayakta durabilecek gibi görünmüyordu. Wooyoung zor da olsa çeşmeyi açıp yüzünü yıkadıktan sonra banyodan çıkmaya çalıştığında sendeleyerek duvara tutunduğu anda San kolunu Wooyoung'un beline koyarak onu tuttu.
"Wooyoung iyi misin?"
Wooyoung başını olumsuz anlamda salladığında San ona destek olarak banyodan çıkardıktan sonra yatağına oturttu. Önüne diz çökerek yüzüne baktı.
"Birşey getirmemi ister misin?"
Wooyoung cevap vermeden öyle dururken San onun kıyafetlerinin ıslandığını gördü. Ayağa kalkıp dolabına yöneldiğinde Wooyoung bakışlarını ona çevirdi. Yaptıklarına rağmen hala onunla ilgileniyor oluşu...
Oldukça hoşuna gidiyordu ve özlemişti.
Eskiden de böyle yapardı...
"Sen üzerini değiştirir misin? Yoksa yardım edeyim mi?"
Wooyoung aldığı teklife cevap vermezken San yapmayacağını anlayarak tişörte uzandığında Wooyoung ile göz göze gelmişti. Birkaç dakika duraksadığında derin bir nefes almıştı ikiside.
"Yapabilir miyim?"
Wooyoung gözlerini kırparak cevap verdiğinde San hemen tişörtü çıkartıp yenisini aldı. Vücuduna bakmamak için hızlı hareket ediyordu. Birkaç saniye içinde işini bitirdiğinde nefes nefese kalmıştı.
"B-ben gidiyorum. S-sende yatıp uyu."
San hızlı hızlı konuştuktan sonra tam gitmek için hareket ettiğinde Wooyoung tekrar San'ın bileğini tuttu.
"San-ah, bu gece benimle uyur musun? Son bir kez."
San duyduklarıyla derin bir yutkunma ile arkasını dönüp Wooyoung'a baktı. Göz göze geldiklerinde San başını sallayarak onayladıktan sonra Wooyoung yatakta ilerleyerek ona yer açtı. San yavaşça yatağa girip Wooyoung'un olduğu tarafa dönerek Wooyoung'a baktı. Wooyoung da aynı şekilde ona bakıyordu.
"İyi geceler Wooyoung."
Wooyoung bir anda sana yaklaşıp sarıldığında San da otomatik olarak ona sarılmıştı. Wooyoung uyumadan birkaç saniye önce boğuk çıkan sesiyle konuştuktan sonra ikiside derin bir uykuya daldı.
"Sana da iyi geceler kalbim."
...
Umarım beğenirsiniz 💕
(Çok güzeller 🥴💕)29.08.22
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘿𝙚𝙨𝙩𝙞𝙣𝙮 »𝙒𝙊𝙊𝙎𝘼𝙉«
FanfictionSannie: Birbirimiz kaderinde olmalıyız Wooyoung Seni seviyorum. Wooyoungie: Böyle kaderi sikeyim San Çok çirkinsin 😭 Sannie: Ne? (Görüldü)