...14...

86 11 17
                                    

"Hemen gidecek misin Hongjoong Hyung?"

"Bilmiyorum ama dönerim herhalde Sannie."

"Anladım Hyung. Haberleşelim o zaman mutlaka."

"Tamamdır görüşürüz."

"Görüşürüz Hyung."

San Hongjoong ile vedalaştık tan sonra mekandan hemen çıkıp yola koyuldu. Wooyoung'un arkasından geleceğini adı kadar biliyordu ama onun böyle yapması ona gerçekten güvenmediğini göstermez miydi?

"San."

San Wooyoung'u duymamazlıktan gelerek yürümeye devam ettiğinde Wooyoung seslenerek peşinden gitmeye devam etti.

"San ne olur bir kere dinlesen! Böyle yapma."

San biraz daha yürüdüğünde bir sokağa saparak Wooyoung'un da o sokağa girmesini bekledi. Wooyoung sokağa girdiği anda San kolundan tutarak onu duvar ile arasına aldı. Wooyoung şaşkınlıkla San ile göz göze geldiğinde derin bir şekilde yutkunurak San'ın mest olduğu gözlerine baktı.

"Beni bir kere dinle Choi San."

"Neyi dinlemem gerektiğini anlamadım Jung Wooyoung?"

Wooyoung yamuk bir gülüşle San'ın yüzüne daha çok yaklaştığında San bakışlarını dudaklarına indirmişti.

"Beni affeder affetmez birisiyle buluşman ne kadar adil?"

"Bu seni aldattığım anlamına gelmez."

"Eğer beni reddederek ve üzerek buna devam ediyorsan gelir."

San bakışlarını Wooyoung'un gözlerine çevirdiğinde birkaç saniye sonra eski odağına geri dönerek ufak ama tutkulu bir öpücük bırakıp geri çekildi. Wooyoung ise ani gelen bu öpücük ile nefesinin kesildiğini hissederek San'ın gözlerine baktı.

"Yıllardır senin yokluğunda bile beni destekleyen bir insan ile seni nasıl aldatırım ki. Yıllarca sana layık birisi olmak için uğraşma rağmen hâlâ seni aldatacağımı düşünüyorsan şuan gidebilirsin Wooyoung."

San bir adım geri çekildiğinde Wooyoung duyduklarıyla ve öpücüğün etkisiyle boşluğa düşmüş gibi hissetmişti. Yıllarca ne kadar onu unutmaya çalışsada başaramamıştı ki tanrıdan yıllardır tek dileğiydi o. Onu nasıl bırakıp gidebilirdi ki?.

Wooyoung aradaki boşluğu dolduracak kadar San'a yaklaşıp elleriyle San'ın yanaklarını tutarak kendine çekti.

"Yıllarca doğum günlerimde ve yılbaşlarında tanrıdan tek dileğim sendin San. Nasıl bırakıp giderim ki seni."

Wooyoung dudaklarını San'ın dudaklarına bastırdığında San severek kabul etmişti onu. Wooyoung'un sırtı tekrar duvarla buluştuğunda San Wooyoung'un üst dudağını emerek yoğun bir öpücüğü başlatmıştı.

Birkaç dakika sonra nefes nefese ayrılarak alın alına verdiklerinde gülümseyerek birbirlerine baktılar.

"Bundan sonra mümkünse seni aldatacağımı düşünme."

"Bundan sonra mümkünse sende benden habersiz iş yapma."

"Emredersiniz Wooyoung bey."

"Öyle olacak tabiki!"

"Öyle mi?"

"Öyle!"

Birkaç saniye sessizlik olduğunda ikili kahkahalar atarak gülmeye başladılar. Sonrasında el ele tutuşarak o sokaktan çıkıp yola koyuldular.

"Çok özlemişim bu hallerimizi."

"Sen mi ben mi Young-ah."

"Ben."

"Hayır ben."

"Hayır ben."

"Bu konuda tartışmayalım Wooyoung."

"Tabiki tartışmayalım. En çok ben özledim."

"Wooyoung. Ben daha çok özledim."

"Yaw he San he."

"Wooyoung!"

...

Bu tartışma nereye kadar sürer kim bilir :D

Umarım beğenirsiniz.

19.12.22

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝘿𝙚𝙨𝙩𝙞𝙣𝙮 »𝙒𝙊𝙊𝙎𝘼𝙉«Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin