8

319 32 14
                                    

bolumler hakkinda aklima fikir gelmiyor
geri zekali miyim neyim

Tanrısal Bakış Açısı.

Oldukça soğuk bir Kasım sabahı, Jungkook öğretmenler odasındaydı. Elindeki son model bilgisayardan proje ödevlerini kontrol ediyor, bir yandan da elindeki sıcak kahvesini yudumluyordu. Her şey, her zamanki gibi tıkırındaydı. Okuldaki herkesin hayatı, her zamanki monotonlukta geçiyor, kimse için kayda değer bir olay yaşanmıyordu. dört geri zekalı genç hariç... 

Tüm bunlar yaşanırken, okulun yangın merdiveninde dört kişi bir oyun oynuyordu. Sanki gizli bir iş çeviriyormuşcasına -ki çeviriyorlardı- sessizce konuşuyorlar, arada birde garip sesler çıkarıyorlardı. 

"Jimin güldü! Gördüm, Jimin güldü!" Hoseok fısıltı ve heyecanla bu anlamsız cümleyi kurduğunda Jimin üzgünce Hoseok'un yanına ilerledi. Hosek'sa Jimin'in götüne sağlam bir şaplak attı. Ses tüm Seul'de yankı yaparken, bu sesli vuruşa gülen Yoongi ile birlikte, bu sefer Jimin Yoongi'ye şaplak attı. 

Bu gereksiz oyun dakikalarca devam ederken, hiçbiri bıkmıyor, ve inatla oynamaya devam ediyorlardı. O sırada sigarasını içmek üzere yangın merdivenine giden Jungkook, Yoongi'nin sertçe Jimin'in kıçına vurmasıyla duraksadı. Yutkundu. Jimin duvara yaslanmış, kalçalarını öne çıkaracak şekilde duruyordu. Başını iki yana salladı Jungkook, öğrencisi hakkında böyle düşünmesi uygunsuzcaydı. "Çocuklar, ne yapıyorsunuz?" 

Jin'in götüne şaplak atmak üzere olan Hoseok durdu, ve jungkook'a baktı. Ardından, aklına ilk gelen bahaneye sığındı. Hızla Jin'in beline kollarını doladı, ve onu öne ittirmeye başladı. Bu ani hareketle Jin "Allah!" diye bağırdığında, Hoseok Jungkook'u cevapladı:

"Hocam! Hoş geldiniz! Jin'in boğazında bir şey kalmışta, bizde tam onu çıkarmaya çalışıyorduk." Bu cümleleri kurarken hala Jin'in beline sarılmış şekilde onu öne itiyordu. Jin sonunda mırıldandı: "Hoseok." Hoseok yüzüne bakmakla yetindi. "Sabahtan beri ittirip ittirip kafamı duvara vuruyorsun orospu çocuğu." Hoseok bu sefer sinirle Jin'in belini bıraktı ve kendisine dönmesini sağladı: "Annemi ne karıştırıyorsun lan! İt." Jungkook dehşet içinde ikiliye bakarken, Jimin ve Yoongi hemen arkalarında, dakikalardır gülüyorlardı. 

"İt senin anandır!" Jungkook'un ağzı açılırken, Hoseok sinirle tekrar mırıldandı: "İt benim anamsa, yediği kemikte senin anandır! Varoş." Jungkook bu sefer tam araya girecekti ki Jin tekrar konuştu: "Benim anam mı kemiktir? Ne diyorsun lan sen, amın oğlu!" Yoongi ve Jimin hala gülerken Jungkook artık araya girmek hakkındaki planlarını çöpe atmıştı. "Kendi hallerine bırakmalıyım." diye düşündü. 

"Sen benim anneme ne demeye çalışıyorsun?  Amcık!" Jin sonunda sinirle Hoseok'un alnına yapıştığında, Jungkook devreye girmesi gerektiğini anladı. Hemen yanlarına doğru adımlarken Jin bağırıyordu: "Amcık senin anandır ulan! Doğru konuş benimle, yoksa sana oksijen veren ağacın yaprağını sikerim!" Jungkook tam araya girecekti ki duyduğu küfürle şaşkınlığına engel olamadı: "Oha." 

Jimin gülmekten yere yığılmışken, Yoongi bir eliyle onu kaldırmaya çalışıyor, bir eliyle de ağzını kapatmış gülüyordu. Jungkook'sa ikilinin arasına girmiş, artık susmaları gerektiğini dile getirmekten çekinmiyordu. Sonunda her iki tarafta sakinleştiğinde yerde gülen Jimin sakinleşti, Yoongi onu kaldırdı ve dört kişi, birlikte yangın merdiveninden ayrıldılar. Jungkook ise, sigarasını yakarken Jimin'in götüne bakmakla meşguldü. 

O sırada onları izleyerek, sabır çeken Taehyung'dan birhaberdi tabii.


...

dehset kisa bir bolum oldu ulan 

ama ara bolum gibi bir sey oldu iste 

amaci yok yani bolumun 

diger bolumler gibi 

PUAHAHAHHAHAHAHAH

neyse 

bugun eveydim ama erkenden antremanim var diye bunu atiyorum 

simdi hemen cikacagim yoksa gec kalirim 

umarim begenmissinizdir 

igrenc olmus olsa da yazarken eglendim 

bu arada 275 okunma olmusuz tsk

hadi cok optum gozlerinizden 

gorusuruzzz 

hrrr

👅👅👅👅👅👅👅👅

sinir: 15+ oy, 45+yorum.


Act Fool, jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin