"Önce müziğin sesini dinledi, sonra gecenin yıldızlarını topladı onun gözlerinden."Kendimi bu hastanede akıl hastanesinde bulduğumda çok küçüktüm. Şimdi yıllar geçmiş kendimi o hastaneye bağımlı hissetmiştim. Kullandığım ilaçlar,bir elin avucunu dolduracak kadardı. Evet ben Anka, bu da Anka'nın düşüş hikayesi.
"Bugün nasıl hissediyorsun?" Demişti Melek hanım hastane psikoloğuydu. Beni ve diğerlerini sıra sıra çağırıyorlardı. Önce ismini sonra da soy ismini söylüyorlardı. İyiyim demek zorundaydın.
"Neden konuşmuyorsun? Gece." Adım Geceydi. Anka onun taktığı bir lakaptı. O kim miydi? Benim umut ışığım. Her şeyimdi. Melek hanım kahve kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu. Gözleri kibirli bakardı hep, O yüzden sevmezdim onu. Biz onun gözünde delilerdik. Ama bize hastalarım derdi hep nezaketen tabi.
"İyiyim sadece dalmışım üzgünüm." Yerimde kıpırdandım huysuzca, o da bunu fark etmiş olacaktı ki,sakin olmamı söyledi. Hep uzun kollu giyerdim. Sıcak havalarda bile utanırdım, vücudumdaki izlerden. Resim yapmak istemiştim. Ve yanlış yeri seçmiştim. Güçsüz değildim. Ama yaptığımın bir bahanesi yoktu.
"Gidebilirsin Gece." Odadan çıktığımda ilaç saati gelmişti. Sıra olurduk. Ve her birimiz sessizce o ilaçları almak zorundaydık. Çünkü almadığımızda polisler gelip zorla ağzımıza sokarlardı. İtaat zorunluydu. Akşama doğru ise yemek vaktimiz gelmiş, yemek odasına gitmiştik. Sadece bir çorba veriyorlardı. Bu bile bizim için şükür sebebiydi. En azından sokakta değildik. Sonra her birimiz koltuklara oturur bütün gün düşünürdük, Müzik eşliğinde televizyonda çalardı müzik. Telefon kullanmak yasaktı. Kimseyi arayamazdın. Bir kuş kadar özgür değildin. Arada da bahçeye çıkarırlardı. Günde bir kez. Sadece belirli saatlerde gökyüzünü görürdük. Hasta yataklarında yatardık. Gece kitap okuyamazdık, bize verilen saatte okumak zorundaydık. Onu işte bahçeye çıkarıldığım vakit görmüştüm. O gözlerini benim yemyeşil gözlerime ve siyah saçlarıma dikmişti. Bense onun güzel çenesini, sonra gözlerini sevmiştim. O gözler siyahtı ama hep çocuk gibi bakardı. Ruhunda bir şeyler kopmuştu bunu görebiliyordum.
"Adın Gece mi güzelmiş sana Anka desem olur mu?"
"Olur." Dedim gülerek bana okumam için bir kitap verdi. Dışardan kitap getirmek yasaktı nasıl bulmuştu.
"Nasıl buldun?"
"Yanımda getirdim doktorun odasından. Çok okuduğumu görünce bana verdi Anka." Bu isim daha çok hoşuma gitmişti. Gece olduğunda kitabı sakladım. Sonra ise uyudum. Tepemde dikilen bir gölge hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka UMUT SERİSİ
RomanceKendimi akıl hastanesinde bulduğumda çok küçüktüm. Şimdi yıllar geçmiş kendimi buraya bağımlı hissetmiştim. Kullandığım ilaçlar,bir elin avucunu dolduracak kadardı. Evet ben Anka, bu da Anka'nın düşüş hikayesi. Yaşım 20 umutlarım ise bir Anka kadar...