Yaraları Kapatmak

65 25 18
                                    

"Yaraları kapat, kelimelerinle iyileştir ki, sevsin o seni vurma kırma kalbi. Çünkü gerçek aşk Budur."

Yaralar vardı ruhumda ama biri geldi. Ruhumu kendine bağladı. Sonra da onu ilmek ilmek işledi. Şimdi dışarıda oturuyorduk. Her zamanki bankta onu bekliyordum.

"Bugün nasılsın Ayvaz? Seninle bir haber paylaşmak istiyorum. Ama umarım canın yanmaz. Unutma hep seninleyim. Ve öyle de olacak kimse bunu bozamaz."

"Duydum çıkıyormuşsun Anka'm. Ne kadar sevindim anlatamam. Sonra bende geleceğim yanına. Beraber yaralarımızı kapatacağız." Tebessüm ettim. İlk kez içimden geldiği gibi davranıyordum. Annemin yanına gidecektim ona bir şans vermem gerekliydi.

2 gün sonra

Artık hazırlanmıştım valizime kıyafetlerimi koydum. İçimde her şeyin benim için güzel olacağına dair bir his vardı. Babam acaba o nerdeydi. Yıllardır onu görmemiştim. Artık hayatımda yok gibiydi. Annemin arabasına bindiğimde kulaklığımı taktım. Ayvazın o güzel yüzünü ve kalbini düşündüm. Sanki o an hayatımın onunla geçeceğini fark etmiştim. En azından Altay ölmüştü ve artık özgür bir kadındım. Tüm bu olanlar hayatın bana getirdikleri hala inanamıyordum.

"Geldik kızım." Dedi annem nazik bir ses tonuyla. Bende arabadan indim. Artık yeni bir dünya başlıyordu benim için istediğim zaman uyanabilir. İstediğim zaman tek başıma olabilirdim. En azından hastanenin soğuk ürkütücü havası yoktu artık. Onun yerine daha güzel bir şeyler vardı. Gökyüzünü istediğim zaman görebilmem,artık sıra olmak zorunda kalmamam,tüm bunlar benim şükür nedenim o ise benim hediyemdi. İyiki de aydınlık adamı tanımıştım. Onu ziyarete gitmek çok güzel olacaktı. Hem belki orada ailesini de görürdüm. Merak ediyordum. Aradan 4 gün geçti ve şimdi oradaydım Ayvazın yanında. Gözlerine bakıyordum. Ellerini tutuyor, ne kadar zamanı kaldığını soruyordum ona. O da bana her zamanki çocuksu gülümsemesini takınıp içimi ısıtıyordu.

"Benimde bir kaç haftam var. Merak etme Anka iki elim kanda olsa bile gelirim. Seni bulurum."

"Bu benim telefon numaram." Dedim görüşme odasında telefonumu uzatıp beni kaydetmişti. Ve birbirimizi aramıştık. Arkadan gelen ayak seslerini duyunca arkaya baktım. Bir kadın gerçekten güzel bir kadın bize yaklaşıyordu. Saçları sarı gözleri Ela ve çehresi makyajla kaplı özellikle kırmızı ruju ona çok yakışmıştı.

"O benim annem. Yıllarca amcamın arkasını kurtarmaya çalıştı."

"Ona yalan şeyler anlatma oğlum."

"Doğru mu Ayvaz?" Dedim gerçekten doğru muydu.

"Evet." Dedi ve "şimdi ben buradan çıktığımda babama gideceğim o yalnız bir adam, sonra seni anlatacağım ona şimdiden sevecek seni." Diyerek saçlarıma dokundu. İlk kez bunu yapıyordu. Rüyada gibi olmuştum. Bu dokunuşla gözlerimi kapadım. Sonra ise annesine doğru baktı ve ağzından tek kelime çıktı.

"Git." Kadın ise hala duruyordu.

"Anka sen kal. Sen hep kal. Ama o gitsin."

"Peki oğlum o midesiz babanla otur."

"Midesiz babam mı? O adam yıllarca senin onu sevmeni bekledi. Sen ise gittin ondan boşandın ve beş para etmez biriyle evlendin. Sonra amcamı haklı buldun. O bizim akrabamız saklayabilirsin dedin? Şimdi neyi savunuyorsun."

"Peki oğlum gidiyorum." Demişti kadın.

"Annen onu affettin mi Anka?"

"Evet şu anlık iyi gidiyor her şey. Ama senin durumun daha farklı bence de eğer böyle bir şeyi sakladıysa affetme onu." Gözlerime sevgiyle bakıp kafa salladı. Artık bizim için yeni bir hayat yavaş yavaş başlıyordu. Çünkü birbirimizle dünyayı paylaşmıştık. Acılarımızı bizi biz yapan her şeyi.

Anka UMUT SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin