"Değişir zamanla kız, daha az kırılgan artık korkmalısın ondan."
Zaman öyle hızlı akıyordu ki artık o küçük saf kız değildim. Herkese kanmıyordum. Ama Ayvaz o benim hayatıma düşmüş bir leke değildi aksine aydınlıktı o, Altay ise cehennemdi. Tıpkı babam gibi aşağlayıcı bir şekilde bakardı gözlerime. Çünkü ona göre bir kadın her zaman gülümsemeliydi üstelik acı çekerken bile. Biz makina değildik yalnızca kadındık, bu yüzden bile bize saygı duyulması gerekiyordu. Doktorun odasındaydım. Garip bir şekilde kendimi daha güçlü, hissediyordum. Sanki kimse artık kanatlarımı kıramayacak, kırsa da kan akmayacak gibiydi.
"Ona yardım ettiğini gördüm Gece bence sen kendini yavaş yavaş iyileştiriyorsun. İyi tarafına odaklan her zaman." Doğru söylüyordu. Geçmişi hatırlayıp ağlamıyordum artık. Bir gün bende aydınlık olacaktım, bunu hissediyordum. Sonra doktorun odasından çıkıp odama gittim. Defterime bir kaç söz karaladım. Yıllarca insanlar benimle dalga geçmiş ama yazmayı hiç bırakmamıştım. Ruhum böyle besleniyordu. Hava kararmaya başladığında herkes sıra sıra odalara yerleştiriliyordu. Bugün bahçe yoktu. Ama Ayvaz bana bir not göndermişti yine.
"İnanmaya başladın kendine İnan çünkü sen harika bir kadınsın Anka, Sen benim küçük savaşçım, örnek aldığım tek insansın." Yazmıştı. Bu bile yüreğimi kıpırdatmaya yetmişti. Kitabımı okudum daha sonra koltuklarda oturup insanlarla konuştum. Bir nevi terapi yapıyorduk kendi aramızda. Ve bu daha iyi hissettiriyordu. İlaç saati geldiğinde her birimiz sıra olduk. Arka arkaya duruyorduk.
"Senin ilaçların azaldı Gece." Diyordu hemşire sevinçliydi. Son günlerde duygu değişimlerim olmamış karamsarlığım gitmişti. Hepsi gerçek sevgi sayesindeydi.
3 yıl önce
Altay eve geldiğinde sarhoştu. Ve yanında bir kadın vardı. Uzun boylu, mavi gözlü sarışın bir kadın. Sinirle onu durdurduğumda bana baktı ve tükürüğü üzerime aktı.
"İğrençsin nefret ediyorum senden!" Beni saçımdan çekip masaya yatırdı. Ama gücüm yetmediği için kafamı kaldıramadım.
"Kadınlık görevlerini yapmadın bu senin cezan anladın mı beni!" Deyip masaya eliyle vurmuştu. İşte o zaman kendimi berbat hissetmiştim. Bir kadın gibi değilde koca bir yük gibi. Midem bulanmıştı. O gün giyinip hızlıca evden kaçtım. Odamdaki camı kullanmıştım.
Herkes bana bakıyordu. Bir şey düşündüğümü anlamışlardı. Acılarım vardı ama aptal bir erkek için asla göz yaşı dökmezdim. Ne hali varsa görebilirdi. Kendimi uykunun kollarına bıraktım. Ve Ayvazı hayal ettim. Yanımda bana sarılarak uyuduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka UMUT SERİSİ
Roman d'amourKendimi akıl hastanesinde bulduğumda çok küçüktüm. Şimdi yıllar geçmiş kendimi buraya bağımlı hissetmiştim. Kullandığım ilaçlar,bir elin avucunu dolduracak kadardı. Evet ben Anka, bu da Anka'nın düşüş hikayesi. Yaşım 20 umutlarım ise bir Anka kadar...