Little Burglar | Taekook

6.bölüm

Omegalara yapılan son olayda birkaç tane ölü çıkmıştı ve buna rağmen kimsenin haberi olmaması kesinlikle hayır değildi.

"Mutfak ve çalışanlar ben de."
"Kral ve muhafızlar da ben de."
"Komutanı ben alabilir miyim?"
"Lütfen."
Etraftaki gergin hava bir nebze azalmış olsa bile iş hiç hayır gibi durmuyordu.

"O zaman gerçekten başlıyoruz."

*****

Güneşin doğuşu ayrı odalarda ki herkes için farklı şeyler ifade etsede,ortak olan tek duygu kesinlikle heyecandı.

Yeni uyanmış haliyle pencerelerini kendi aralamış,lüks odasının penceresinden dikkatlice köyü gören manzarayı inceliyordu kral Kim.

Güzel bir uyku çekmişti,bugün karşı krallıktan gelecek olan kişiler için bir heyecan duymamıştı,istediği şeyi alacağını biliyordu zaten.

Kendisini asıl heyecanlandıran kraliyet katının sonundaki odadan,kendi odasına sızan çocuğun kokusuydu.

Çocuktan etkilendiğini söylemesine gerek bile yoktu,akıl sahibi ve eşi olmayan herkes Jeon Jungkook'tan hoşlanırdı zaten.İçinden bir ses kendisiyle daha çok polemiğe gireceğini söylüyordu.

Çocuğun kendine has aurası,dikkatle inceleyip,kapalı bir kutuyu açma isteği uyandırıyordu kralda.

Şimdiden kurdu kendinden kalıpça küçük çocuğu sahiplenmiş gibi hissediyordu.Belki diye düşündü aradığım kurt o'dur.

Aldığı nefesten sonra kendisine sessiz bir kınama göndermiş,sarayın girişinde gördüğü at arabasıyla birlikte aklındaki düşünceleri def ederek,giyinmek için kıyafetlerine yöneldi.

Dinlenmek için odadaki herkesi kovmuştu,hoş etrafında fazla insan seven birisi de değildi.

Yani belki beyaz tenli çocukları etrafında görmek hoşuna gidebilirdi,değil mi?

******

"Merhaba,kolay gelsin."
Sarayın büyükçe olan mutfağına girerken mutlulukla şakıdı,sarışın çocuk.

Sabah erkenden kalkmışlar odayı toparladıktan sonra Jungkook,şifahaneye bakınmak için üst kata çıkmış,kendisiyse dünkü konuşmaları için saraydaki insanlarla tanışmaya başlamıştı.

"Oh merhaba,siz kimsiniz?"
Aşçı olduğunu belli eden şapkası ve hoş,süslü kıyafetli omega kız elindeki kremayı bırakarak kendisine sorgulayan bir ifadeyle yaklamıştı.
"Park Jimin,sarayın yeni şifacılarındanım.Etrafı gezmek istemiştim.Bu güzel kokular burnuna dolduğunda sahibi ile tanışmak istedim,eğer müsait değilseniz gidebilirim."

Samimi tuttuğu ifadesi ve oldukça masum suratıyla aşçı kız üzerindeki gerginliği artmış,hoş feromonlarını salarak bir omega olduğunu anlatırcasına Jimin'e gülümsemişti.
"Memnun oldum,Ryujin.Sarayın baş aşçısıyım."
Önlüğüne hızlıca sildiği eli çocuğa uzatmış,saygı göstergesi olarak hafifçe eğilmişti.

"Ben de memnun oldum."
Kendisinin selamına karşılık vermiş ve yana kaymıştı,böylelikle mutfaktaki diğer insanların geçmesi için alan bırakmış gördüğü insanlara kibarca gülümsemişti.

"Karnın mı acıktı,bir şeyler ister misin?"
Sevimlice gülümsedi sarışın.
"Hayır,teşekkür ederim lakin bu hazırlıklar neden.Akşam yemeğine bir hayli vakit var."
Kız elindeki şeyi çırpmaya devam ederken çocuğun eline de birkaç meyve uzattı.

"Oh bunları soyar mısın,herkes oldukça meşgul?"
Elindeki bıçakla çilekleri doğrarken birini çoktan ağzına atmıştı bile.
"Elbette."
Ağzındaki büyük çilekle konuşması Rubin'in oldukça güldürmüştü.