Little Burglar | Taekook

14.bölüm

Ses gelmezken çocuğun neredeyse yorgunluktan,yoğunluktan ve zevkten bayıldığını düşünürken geri çekilerek yorganın içine girmesini sağladı.Yanına uzanmak istesede yapamayacağının farkındaydı.İlk önce kendisiyle ilgilenmeli üzerini değiştirmeli ve herkese kim olduğunu göstermeliydi.

Eşine verilen zararı elbette ödetmeliydi.

Sonra da bebeğinin yanına uzanıp onun nefes alış verişlerini dinlemeliydi.

Çok mu bağlanmıştı bu çocuğa acaba.

Ellerini birbirine bağlamış şekilde tahtında otururken eşini yatakta bırakıp buraya gelmiş olmaktan fazlaca hoşnutsuzdu lakin şimdi sinirli deltasını susturması insanlara da gereken cevabı vermesi gerekiyordu.

Her ne kadar birkaç saat önce kızgınlığa girip rahatlattığı vitasının eksikli ve kokusu üzerinde olsa da biraz daha burada durması gerekiyordu sonrasında gidip dileğince Jungkook ile ilgilenebilirdi.

Gözleri hemen karşısında diz çökmüş kahya ve prensesin üzerinde gidip gelirken deltası içinden ikisini aynı zindana götürüp kellerinden asması için yalvarıyordu.Tanrıya şükür ki kral kendi dizginleyebilecek kadar güçlüydü.Yoksa vay hallerine.

"İyi değil mi,o zaman yanına neden gidemiyorum?
"Kralın odasında dinleniyor.Kesin emir var giremezsin."
Biraz ilerisinden gelen sarışın bedenin sesiyle bakışlarını onlara çevirmeden dinledi kral Kim.Eşiyle haddinden fazla yakın olan bu çocuğun ismini öğrenmeye tenezzül etmemişti.

"Ama ya ihtiyacı varsa,kim duruyor şu an yanında?"
"Jimin,kral ona en iyi şekilde bakacaktır.Güven bana sadece birbirlerine ihtiyaçları var.Zaman ver Jungkook'a."
Çocuğun sitemli sesine karşılık komutanının sakin sesiyle sırıtmak istedi.Bu adamı bu kadar sakin gördüğü sayılı anlardandı.İleride değerlendirebilir ve aleyhine kullanabilirdi.

Daha fazla konuşmamalarını fırsat bilerek ağzını araladığında deltasının çoktan olaya adapte olduğunun gururunu yaşıyordu.Deltasına güveniyordu Taehyung.Her şeyden daha çok güveniyordu bilakis deltası da ona güveniyordu.

"Ayağa kalkın."
Şimdilik sakin olan sesi prenses ve kahyanın itaatle ayağa kalkmasını sağlarken ellerini çenesine koyarak düşünür gibi yaptı.
"Sarayım hatta himayem altındaki birine saldırıp iftira atmandan mı başlamamı istersin yoksa ona el kaldırmandan mı? Soylu olmandan hacet seçmen için izin veriyorum."

Kız hiddetle başını kaldırıp kendini savunacağını belli ettiğinde onaylamazca gözlerini kapadı.Kendisini kandırabileceğini düşünüyordu,bunu biliyordu fakat isterse orada suçlu olan gerçekten Jungkook olsaydı,gene de bir şansı var mıydı vitasının karşısında?

Elbette yoktu.

"İlk o saldırdı efendim.Bir anda üzerime atlayarak sizden uzak durmamı yoksa sonumun şu an ölü olan kuzenime benzeyeceğini acımasızca dile getirdi.Sonrasında gitmek istediğimde ise birden üzerime saldırdı ve yanımdaki hizmetkarlar bile zor ayırdı.Kral hazretleri benim gibi soylu ve ismi yüksekte olan birine karşıt o nereden geldiği belirsiz,henüz cinsiyeti bile anlaşılmamış çocuğu mu haklı bulacaksınız."

Böyle olacağını bildiği için çok da şaşırmamıştı lakin elbette kurdu ruh eşi için böyle aşağılayıcı tabirler kullanmasına kinlenmiş daha şimdiden kızın üzerine atlamak için Taehyung ile mücadeleye başlamıştı.

"Cık cık cık."
Dilini birkaç defa şaklatıp ayağa kalktığında odadaki sayılı kişilerin dikkatinin kendinde olduğunun bilincindeydi.Ne de olsa bir odada kendisi varsa bütün dikkatler onun üzerinde olurdu.