"Aşkım o hiç oldu mu ama sana" demişti kız çocuğun gözündeki gözlüğe bakarak. Yanda duran raftan yüzüne yakışacak bir gözlük seçti ve çocuğun yüzüne taktı ve "Mükemmel" dedi. Çocuğun aynada kendine baktıktan sonra "harikayım" demesi üzerine kız "evet bence de" demişti.
Birkaç kıyafet ve aksesuar aldıktan sonra acıkmışlardı. Çocuk kızın elinden tutup "Bu akşam yemeğimizi sürpriz bir yerde yiyoruz" demişti.
Geldikleri yere kız aşkla bakarken çocuk da kıza bakıyordu. Göl manzarası olan ağaçlık bir yere gelmişlerdi. Dalga sesi ve yıldızların varlığı da ortamın güzelliğini daha da arttırıyordu. Uçurumun kenarına yakın bir yere bir örtü serilmiş üzerine de sepet yerleştirilmişti.
"Bunu ne zaman hazırladın. Tüm gün birlikteydik" demişti kız. Çocuk da "Sihir" diyip gülümsemişti. Kız çocuğa küçük bir öpücük verdikten sonra kendini örtüye atmıştı.
Yedikleri yemeğin ardından atıştırmalıklarini yerken çocuk kızın dizlerinde yatıyordu. Tüm gün üzerinde var olan gerginlik kız saçlarıyla oynamaya başlayınca daha da artmıştı. Bir anda "Ben artık sevgilin olmak istemiyorum" demişti. Kız şok içinde ona bakarken "Sen de sıkılmadın mı artık bundan" demişti. Kız dolan gözlerle anlamlandırmaya çalışıyordu. Neler diyordu böyle. Çocuk kafasını kızın dizinden kaldırdığında konuşmaya devam edecekken kızın dolu gözlerini görüp şaşırdı. "Güzelim ne oldu bir anda neden ağlıyorsun" demişti.
Kız "güzelin miyim gerçekten" demişti. Çocuk şaşırsa da onaylamıştı. "E az önceki ayrılık konuşması da neydi öyleyse" demişti kız burnunu çekerek. Çocuk duyduğu kelimeyle kahkaha atmıştı. Gülmelerinin arasında "ayrılık mı" demiş ve daha da gülmüştü. En sonunda gözündeki yaşları silmiş ve merakla bakan kıza bir açıklama yapmaya başlamıştı.
"Biliyorsun, çok romantik birisi değilim malesef. Birkaç gündür cümlelerimi hazırlamaya çalışıyordum. Teklifimin kusursuz olması için. Ama sonunda bu an geldiğinde aklımda hiçbiri kalmadı açıkçası... Kısacası senden ayrılmaya değil sana evlenme teklifi etmeye çabalıyorum bebeğim." Cebinden çıkardığı yüzüğü kıza uzatmış yüzündeki gülümsemeyle kıza bakıyordu. "Benimle evlensende sana artık sevgilim yerine eşim diyebilsem. Şöyle beraber mis gibi yaşayıp gitsek. Sonra ileride böyle Ace juniorlarımız olsa " Demişti. Kız gözlerinden akan küçük yaşlarla kafasını sallamış ve dudaklarını birleştirmişti.
Sonraki üç gün içerisinde küçük bir düğünle evlenmişlerdi. Birbirlerine hitap şekilleri değişmemişti ama kız çocuğun başkalarına kendini tanıtmasına bayılıyordu. "Sevgili eşim..." Diye başlıyordu söze. Ama yine de hala aynılardı. Aralarındaki hiç bir şey değişmemişti.
_____________________________
Düğünlerinin üzerinden bir sene geçmiş tayfanın buluşma zamanı gelmişti. Oldukça yıldızlı ve sıcak olan gecede teknede yere sırt üstü uzanan çocuğun göğsüne uzanmıştı kız. Birbirlerine sarılarak havadan sudan konuşuyorlardı.Çocuk bir süredir içinde tuttuğu şeyi sormuştu.
-Tayfaya geri dönecek misin
-Dönmem lazım shanks'a sözüm var biliyorsun. Hem korsanlık hayatını bitirmek için sence de erken değil miÇocuğun kafası çok karışıktı babası gibi gördüğü adamı kaybettikten sonra korsanlığın onun için bittiğini düşünüyordu. Ama diğer yanda da kardeşi ve eşi vardı.
Son görüşmelerinin üzerinden iki yıl geçen hasır şapkalılar özlem giderirken bir anda güverteye çıkan ikiliye baktılar. Luffy "Ace" demiş ve sevinçle abisine sarılmıştı. Savaştan sonra içten içe kendini suçladığı için onu tekrar canlı bir şekilde görmek mutlu etmişti. Kardeşler sarılırken kız da diğerlerinin yanına oturmuş konuşmalara dahil olmuştu.
Teknede yalnız yaşamaya alışık olan ikili gemide büyük bir tayfayı en başta geripsese de sonradan alışmıştı. Akşam yemeğine kadar baş başa vakit geçirmeyen ikili yemekte yan yana oturmuşlardı.
"Gerçekten senin yemeğin gibisi başka yerde yok sanji-kun" demişti kız. Ağzını tıka basa dolduran sevgilisi de kafa sallayarak onaylamıştı. O sırada bütün bir eti kemiğinden tutarak yiyen çocuğun parmağındaki yüzüğe takıldı naminin gözleri. Sonra yavaşça kızın parmaklarına döndü.
Sitemle "Bunu bize de söylemeliydiniz çocuklar" demiş ve tebrik etmişti. Diğerleri bir şey anlamazken kız teşekkür etmiş çocuksa gülümsemişti. Sanji merakla "Neyi tebrik ettin nami-san" dediğinde yume gülümseyerek eşinin elini tutmuş ve onlara doğru gösterirken "biz evlendik" demişti büyük bir sevinçle.
Yazım hataları için kusura bakmayın. Okuduğunuz için teşekkürler✯