"Oi aptal marimo 14 dakikadır seni bekliyoruz Nami-Swan 12 demişti değil mi? Yine nerede uyuya kaldın." diye bağıran bir sesin gelmesiyle kızın yanındaki çocuk oflayarak "yine başlıyor" demişti. Gemiye yaklaştıkça bağırıp duran adamı daha net görmeye başlamıştı kız. Sarışın uzun adam hala daha yanındaki adama saydırırken sırasıyla güverteye çıktılar.
Genç kız çekingence güvertede dururken herkes şaşkınlıkla kıza bakıyordu. Bir anda yanında biten sarışın genç gözlerinden kalpler çıkararak "Bu mellorine de kim?" diye sormuştu. "Tayfamızın yeni üyesi" demişti kaptanları gülümseyerek. "Hikari Yume memnun oldum" demişti kız çekinerek. Tüm üyelerle tanıştıktan sonra biraz daha rahat hissetmeye başlamıştı kız. "Seni sanki bir yerde görmüştüm. Çok tanıdık geliyorsun" diyen turuncu saçlı kıza ne diyeceğini bilememişti. Daha sonra da zaten araya kaynamıştı.
"Seyirin bu adaya ayarlanması kaç gün sürüyor biliyor musun?" diye sormuştu rotacı. "18 gün sürüyor." cevabına memnun olmamıştu.
-Ülkemin o kadar dayanabileceğini
-(N) Bu gerçekten de çok kötü. Bazı salaklar daimi belirleyicimizi kırmasaydı böyle olmazdı
-Nereye gitmeniz gerekiyor
-Arabasta'ya
-Bende daimi belirleyici var-(L) O zaman hemen yola çıkabiliriz
-(S) Aptal maymun yume-Chan'ın toplanması ve arkadaşlarına veda etmesi gerek-Sanji-san doğru söylüyor. Eşyalarımı toplamam uzun sürmez, köyün barı buraya yakın isterseniz orada beni bekleyebilirsiniz. Arkadaşlarımla vedalaştıktan sonra gelirim.
-(Z) Tamam o zaman. Bar nerede?
-Buradan dümdüz gitmelisiniz büyük saat kulesinin karşısında. Rin's isimli bir yer. Bu arada köydekiler beni rin yume olarak tanıyorlar.
-(L) Neden ki?
-Buraya ilk yerleştiğimden kalma bir şey. Lütfen bundan kimseye bahsetmeyin
-Tamamdır
-(S) Görüşürüz Yume-ChwanLuffy ve tayfası ile farklı yönlere giden kız düşüncelere dalmıştı. Nihayet luffy'i bulmuştu. Hatta yıllar öne istediği gibi onunla denize bile açılacaktı. Tuhaf duygular içerisindeydi. Evine varınca yanına birkaç parça kıyafet, birkaç kitap, defterleri, daimi arabasta belirleyicisi ve büyük hazinesini de aldıktan sonra evin ve barın anahtarını alıp çıktı. Bar köyün merkezinde olduğu için bu saatlerde kalabalık olmalıydı. Herkese düzgünce veda edebilmeyi umdu.
Merkeze geldiğinde ilk önce başkanın yerine gitti. Girdiği dükkan buram buram yeni kitap kokarken "Hoşgeldiniz" demişti adam kim olduğunu görmeden. "Ben geldim Akira-San" denişti kız sesinin titremesine engel olamadan. Kızın gözlerinin dolduğunu gören adam endişeyle "Bir sorun mu var Rin-chan?" diye sordu. "Ben... Gidiyorum" demişti zar zor. Adam hiçbir şey anlamadan kıza bakmaya devam ediyordu. Kız devam etmeyince "Nereye?" diye sormuştu.
"Denize açılacağım" demişti kız yanağından süzülen yaşlarla. "Adayı terk mi ediyorsun?" diyen adama kafa sallayarak cevap vermişti kız. Adam durumun ciddiyetini fark ettiğinde kıza sarılmış ve ağladığını belli etmemeye çalışırken "Bir gün bu adanın sana yetmeyeceğini biliyordum. Tek gitmiyorsundur umarım" demişti adam. "Arkadaşlarımla olacağım merak etme Akira-San" dediğinde ayrılmışlardı. Kız daha fazla üzülmemek için kısa tutmaya karar verdi. "Kendine iyi bak Akira-san" demiş ve arkasını dönmüştü. Adam "Sende... kızım" dediğinde kız kitapçıdan çıkmıştı. Gözündeki yaşları sildikten sonra yürümeye devam etti.
Kız için en zor olan başkanla vedalaşmaktı. Köye ilk geldiğinde adam yalnız kalmasına izin vermemiş, yardıma ihtiyacı olduğunda ilk koşan olmuştu. Yıllar önce kaybettiği kızı yerine koymuş kendi çocuğundan ayırmamıştı.
Arkadaşları ve diğerleriyle de vedalaştıktan sonra yıllarca çalıştığı yere baktı kız. Aklına onlarca anı dolarken tüm gün yaşadığı duygusallık onu daha da fena hale getirmişti. Dolu olan gözlerini silip içeriye girdi. "Üzgünüm akou-kun geç kaldım biraz" diyip barın arkasına geçti. Çocuk yıkadığı bardakları yerine kaldırırken "Önemli değil Yume-san" demişti. Kız cümleye nasıl gireceğini bilemediği için direkt anahtarlarını uzattı. Çocuk baksa da anlayamadığı için "Bu da ne?" diye sormaya karar vermişti.