yetişkin içerik❗
-
huzura ermenin birçok yolu vardır. kimisi hobileriyle uğraşırken huzuru bulur, kimisi en basitinden uyuyarak bunu elder ve kimisi de daha fazlasını gerçekleştirerek asıl mutluluğuna ulaşmış olur. jeongin'in huzuru ise şu an tam yanı başındaydı.
hyunjin'e kıyasla jeongin küçük kalan bedeniyle kafasını iyice boynuna gömerken bir kolunu sıkı bir şekilde beline dolamıştı. eve geldikleri gibi ikiside kendilerini yatağa atmış, yarım saate yakın birbirlerine sarılarak odadaki sessizliği sağlamışlardı.
hyunjin, uzattığı bir eliyle gelişi güzel jeongin'in saçlarını okşuyordu. jeongin ise hissettiği narin temasla kendinden geçiyordu. ona kalsa tüm gün bu şekilde kalabilirdi.
"uyuyor musun?"
hyunjin sessizce sorduğu sorudan sonra elini jeongin'in saçından çekip omzuna koyarak tekrar ağzını araladı.
"seni eve bırakmamı ister misin?"
sorduğu sorunun üstünden biraz zaman geçtikten sonra jeongin kollarını nihayet kendine çekerek bedenini hyunjin'den ayırmış, bakışlarını tavana çıkarmıştı. bir kolunu kafasının arkasına yerleştirirken yanındaki çocuğun sorusuna dikkat kesildi.
"hayır, oraya gitmek istemiyorum."
yüzünü hyunjin'e çevirip tekrar araladı ağzını. "bu gece burada kalsam olur mu?"
o sırada hyunjin'de bir elini yanağının altına yerleştirip bedenini tamamen ona döndürürken hafifçe sırıtarak kafasıyla onu onayladı.
"kalabilirsin. rahat bir şeyler vereyim, bekle."
hyunjin pijama vermek üzere yataktan kalkarken jeongin elini tutup onun tekrar yatakla buluşmasını sağlamıştı. bu hareketinden bir anlam çıkaramayan hyunjin ne olduğunu anlamayıp kafasını iyice yastığa bastırırken o sıra jeongin'e bakmaya çalışıyordu.
"yanımda kal."
"yanında mı kalayım?"
duyduğu cümle yüzünde bir sırıtışa sebep olduğunda yattığı yere iyice sinmiş, tekrar jeongin'i kolları altına almıştı.
"evet, böyle duralım."
aslında jeongin'in ağladıktan sonra bu kadar uysallaşacağını asla tahmin etmemişti. ilk defa gördüğü bu yanı onu bir bebek yavrusu gibi gösterirken ağzından ufak bir kıkırtı kaçırmıştı. jeongin sorgulamadı, bedenini biraz daha aşağı indirip kafasını rahatça hyunjin'in göğsüne yaslayarak gözlerini kapattı. o sırada kolunda hissettiği hafif dokunuşlar mayışmasına sebep olduğunda hyunjin ağzını araladı.
"neden yaptın bunu?"
hyunjin, usulca jeongin'in yaralardan dolayı iz tutmuş kolunu seyrederken göğsündeki çocuk hafifçe kafasını kollarına çevirip bir süre dikkatini oraya verdi.
biraz düşündükten sonra ağzını araladı. "acılarımı hafifletmek için ufak bir kaçış yolu."
bu kaçış yolu ne kadar insanın incinmesine sebep olsa da jeongin hatasını çok geç fark etmişti. yaralarını sararak zamanı geri alamayacağını bildiği için orada daima pişmanlık dolu izlerinin kalacağını hep aklında bulundurdu.
hyunjin parmakları ile hâlâ kolunu okşamaya devam ederken aklına gelen fikirle yüzünde aniden bir gülümseme belirdi. "dövme yaptırmaya ne dersin?"
gülümseyen gözleriyle tekrar araladı ağzını. "seni yalnız bırakmam, ben de yaparım. olur mu?"
ona göre yeterince hayat enerjisi yerinde olan çocuğun bu fikrini es geçmek istemedi. eğer reddetseydi hyunjin'in gün boyu somurtkan suratıyla bakışabilirdi. ayrıca bu kadar düşünceli oluşu da görmezden gelinecek gibi değildi. bunu jeongin için yapacak tek kişinin hyunjin olması onda öpme isteği uyandırıyordu. şimdi ise bu isteğiyle kendine engel olamaması sınırlarını zorlamaya yetiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
really meant | hyunin
Teen Fiction🚫 bu fic kötü alışkanlıklar ve +18 barındırır, ona göre okumanız tavsiye edilir. 🚫 hayatını çoktan kendi kafasında bitiren jeongin ve onu rahat bırakmayan hyunjin.