Uzuuun zaman sonra yb.
____________________________Gojo ve ikizler eve gece yarısından sonra döndüğünde onları bekleyen iki çift sinirli gözle karşılaştılar.
Sukuna/Hana: Nerde kaldınız!?
Tsuki ve Taiyō hesap verme kısmını babalarına bırakıp, yorgun olduklarını bahane edip hemen yatmaya gittiler. Ve zavallı babalarını iki sinirli yüzle yanlız bıraktılar.
Gojo: Ehe- şimdi şöyle oldu... B-biz aslında saatler önce gelecektik ama...
Sukuna: Ee?
Gojo: Şöyle ki- umm... Ha! Biz pamukşekerlerimizi almış eve dönüyorduk, bir baktık arabamız bozuldu-
Hana: Arabayla gitmemiştiniz.
Gojo: He işte biz dönerken yorulmamak için araba aldık ama bozuldu-
Sukuna: Işınlanabiliyorken bu bahane çok saçma değil mi?
Gojo: ...Off! Oyuna dalıp saati unuttuk ne var!
Hana pes etmişcesine nefes verdi ve Gojo'ya sarılıp hafifçe gülümsedi.
Hana: Çocuk gibisin Satoru...
Gojo da gülümsedi ve elini uzatıp sevgilisinin saçlarını okşamaya başladı.
Gojo: Özür dilerim aşkım. Siz neler yaptınız?
Hana: B-
Sukuna: Önümde yakınlaşmamanızı defalarca söyledim! Şimdi yatmaya gidiyorum size bol kabuslu geceler.
Sukuna tam dönmüş gidecekken birden aklına bir şey gelmesiyle tekrar Gojo'ya döndü.
Sukuna: Hana'nın vücudu şu anda çok hassas en ufak bir yanlış hareket bebeğinizi kaybetmenize neden olabilir. Yani dikkat edin.
Hana hafifçe gülümsedi ve mahçup bir tavırla;
Hana: Merak etme dikkat edicez. Her şey için teşekkür ederim Sukuna.
Sukuna: Hah, sanki çok da umrumdaydı.
Sukuna hızlı adımlarla odasına gittiğinde, Hana ve Gojo ufak bir tebessümle ona bakıyorlardı.
Gojo: Birkaç ay önce bunu söylemek komik gelirdi ama... Herşeye rağmen Sukuna iyi biri...
Hana: Malesef bunu inkar edemem...
İkili koltuğa oturup o gün yaşadıklarını konuşmaya başladılar ve bir süre sonra koltukta uyuya kaldılar.
-Sabah-
Sukuna erken uyanmıştı ve ikizleri uyandırmadan sessizce odadan çıkıp salona geldi. Hana ve Gojo'nun haline hafifçe kıkırdadı.
Onları kıskanmıyor değildi- yanlış anlamayın Gojo'yu Hana'dan kıskanmıyordu, ama keşke onun da omzunda uyuyabileceği ve bebeklerini birlikte büyütebileceği biri olsaydı diye düşünmeden edemiyordu. Bazen onları öyle görünce kendini çok yanlız hissetmekten alıkoyamıyordu.
Sessizce mutfağa adımladı ve eline Hana'nın tarif kitabını aldı. O kadar da zor olamazdı değil mi?
...
Zordu...
Sukuna masayı cidden güzel şeylerle donatmıştı ama mutfağın durumu pek iç açıcı değildi. Yine de bunu da kendine bir başarı olarak görüyordu. Sonuçta lanetler kralıydı ve daha önce yemeğe hiç ihtiyaç duymamıştı. Ayrıca isterse onun için yapacak sayısız lanet vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| ᴍᴇᴄʙᴜʀɪ̇ ʜᴀᴍɪ̇ʟᴇʟɪ̇ᴋ | • | ɢᴏᴊᴏ x sᴜᴋᴜɴᴀ |
FanfictionBunu okumak yerine gidip profilimden bu kitabın düzenlenip tekrardan yayınlanmış halini okuyun.