Latest photos

220 23 4
                                    

Y/N: Oh, all that I did to try to undo it. All of my pain and all your excuses. I was a kid but I wasn't clueless. All of my past, I tried to erase it. But now I see, would I even change it?


Jungkook ve Taehyung'un Tanışma Hikayesi

"Seni doğurduğum güne lanet olsun! Neden hala senin gibi birine bakmak zorundayım ki!" annem karşımda bana doğru hırsla bağırdığında ablam anneme karşı susması için çığlıklar atıyordu.

Anne ve babamın kavgası bitmiş sıra bana gelmişti. İstenmeyen ve hiç istenmeyecek olan bana...

Ellerim sinirden titremeye başladığında bir bencillik yapıp ilk kez ona karşı saldırıya geçtim. Sürekli kendimi savunmaktan omuzlarım çökmüş heba olmuştum.

"Neden doğurdun o zaman beni! Neden yaptın, neden kendi uçkuruna sahip olamadın? Bana kendimi bok gibi hissettirmekten başka bir işe yaramayan sendin. Sen nasıl anne olacağını bile bilmiyorsun. Neler çektirdin bize, yine de sustuk. Sen... Sen bana mecburiyetten baktın. Ne kadar acı verici bu biliyor musun? Bilemezsin ki sen! Sen de benim gibisin, sen de sevilmedin hiç. Sinirini ise benden çıkarıyorsun." Yanağımda patlayan tokatla kendime geldiğimde olduğum yere çöktüm. Ablam beni tutmaya çalıştığında ise ellerimi ona uzattım. Gerek yok anlamında ellerimi geri çektiğimde ablam da acıyla tısladı.

"Sana lanet olsun anne. Şu çocuğa çektirmediğin eziyet kalmadı. Sana karşı hala da susk-" sözlerini annemin silah olarak kullandığı cümle böldüğünde sinirle ellerimi kafama vurmaya başladım.

"Öleyim de kurtulun!"

Yeter... Yeter... Nefeslerim iyice düzensizleştiğinde kalktığım gibi kapıya koştum. Sadece koştum. Durana kadar. Durmak isteyene kadar.

Bir uçurumun sonuna kadar...

Ayaklarım kendini durduğunda ise sol elimde başka birinin ellerini hissettim. Anlamsız bir şekilde kafamı elimi tutan kişiye çevirdiğimde ise kaskatı kesildim.

Arkasına kocaman papatya tarlasını almış bir melekti...

Esmer teni, beyazlarla kapanmış yarı yarıya yanmış suratı ve kollarıyla öylece bana bakıyordu.

"Böyle güzel bir papatya tarlasını ağlatmak isteme. Onlar senin gibi değil, acılarınla güzelsin ama onlar acısız güzeller."

Beni o uçurumdan uzağa çekmek istiyordu. Atlamamı engellemek, kurtarmak istiyordu. Sürekli kursağımda kalan umudumun yeşermesine şahit olduğumda kaskatılığım çözüldü ve kolları arasına yığıldım.

En özel yaralarımı hıçkırıklarımla anlattım ona.

Adı Taehyung'muş...

Papatyam deme kararı aldım.

Annemin beni sevmemesini, babamın benim ölmemi istemesini... Zorbalığa uğradığım nice anları oturduğum yerde sadece ona anlattım.

İlk defa ablam dışında birisi saçlarımla oynadı, beni destekledi.

Ben orada seninle yeniden doğdum, geleceğe huzurla bakabildim.

***

Merhaba Gönül Yaram,

Bu mektuba hoşça kal yazarak başlamak istedim nedense... Biraz daha yaklaştıkça ölümüm, suskunlaşıyorum. Fazla bir şey düşünemiyorum.

Sen dışında...

Ama bugün ilk defa, ilklerimizi düşündüm. Seninle tanışma anım aklıma geldi. Hüzünle gözümden geçirdim birkaç kez. Evet, bu da yalandı. Saatlerdir sen ve beni papatya tarlasında hayal ediyorum. Nasıl da kandırmışsın beni nasıl da sardığın yerlerden kanatmışsın tüm yaralarımı.

Bana 'onlar senin gibi değil, acılarınla güzelsin ama onlar acısız güzeller' demiştin. Ben hiçbir zaman güzel olamadım ve Taehyung fark ettim ki, en özel yaralarımı sana anlatırken aslında en özel yaramın sen olacağını fark etmemişim.

Ben sana bir tren enkazında boğulduğumu söylerken beni kurtarman için sızlanırken aslında çarptığım duvarın sen olduğunu görememişim.

Evet, pişmanım papatyam.

O gün, orada ölmediğim için çok pişmanım. Yanlış anlama, seninle geçirdiğim hiçbir andan pişman değilim. Düğününe bile en özenle hazırlanan kişi bendim. Nasıl olur da bizi, biz yapan şeylerden pişman olurum?

Sadece Taehyung, sadece daha fazla acı çekmek istemezdim.

Annemin ve babamın isteğini o gün geciktirmeden yerine getirmek isterdim. En azından belki o gün iyi bir evlat olabilir, güzel anılırdım.

Peki ya şimdi?

Ben öldükten sonra beni iyi anacak mısın papatyam? Ben senin için kötü olmuşken yüreğin sızlayacak mı, iyiydi o... Benim için yaptı diye?

Ama bu da yalan Taehyung.

Bir şekilde sana olan duygularımdan kurtulabilir, her şeyden kaçabilirdim ama gücüm yok. Yıllar beni öyle yordu ki, yeni şeyler yaşamaya gücüm de yok isteğim de.

Çünkü ben en başından beri ölüme mahkum olan bir çocuktum. Ama en başında ben, omuzlarında çocukluğu, kursağında mutluluğu ve sırtında paramparça edilmiş umutları olan bir insandım.

Beni en çok senin anladığını düşünürdüm geçmişte ama bilemezdim ki korkak bir insanın yara bandı olamayacağını. Bilmezdim ki, sevginin toplum dilinde katılaşmış bir oyuncak olduğunu.

Ben seni sevdim diye nasıl günahkar olurum? Ben seni tüm ruhumla sevdim, ölmeyi göze aldım diye nasıl olur da ateşlerde yanarım? Zaten yeterince yanmadım mı? Tanrı bana yeterince acı vermedi mi?

Sevilmemek için yaratmadı mı beni? Neden o zaman sevilmeyen birisi sevdiğinde günahkar oldu?

Lanet olsun bu döneme, lanet olsun bu tüm insanlara... Sana lanet okumuyorum Kim Taehyung... Sana okumuyorum çünkü korkak insanlara lanet de bir etki etmez. Etseydi, o gece beni o yatakta bırakıp arkadaş olmaya devam edelim demezdin.

Az önce seviştiğimiz, buram buram biz kokan odadan hışımla çıkıp beni terk etmezdin.

Beni severdin papatyam... Şayet lanet bir işe yarasaydı beni severdin.

Benim taptığım kır tarlaları bile beni huzuruna çağırırken sen beni sevemedin ya papatyam, nasıl olur da yaşamayı göze alırım?

Ben, ben her şeye ağlayan güçsüz Jungkook, sadece senin aşkını yaşatmak için güçlü ve cesur dururken nasıl böyle tek kişilik bir sevdaya omuz gererim.

Ama şimdi papatyam, bir Şubat akşamında seni anıyorum. Bir elimde kırmızı şarabım, diğer elimde fotoğraflar...

Kalan üç ayımı ve o gecelerde yazacağım mektupları düşünüyorum.

Bir de... Sadece bende kalmış son fotoğraflarımıza bakıyorum. Ben de bir bencillik yapıp bu fotoğrafları yanımda götüreceğim. Nasıl sen, senden bana bir şey bırakmadın her şeyi elimden aldın. Ben de aynısını sana yapacağım Taehyung.

Son mektubumla birlikte fotoğraflarımızı yakacağım.

Ben son mektubumla birlikte yok olacağım...

Nine Letters || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin